TABLOLAR

20 | İspanya Topraklarında Ölüm I

Zorlu bir 19. Bölümü geri de bıraktık. Benim için gerçekten yazması zor bir bölümdü.

Şimdi yazması daha da zor olan 20. Bölüme hoşgeldiniz lsösşzöşedş

Derslerimden dolayı yazmam bayağı zor oluyor. Vakit buldukça yazmaya çalışıyorum. <3 ᥫ᭡

Keyifli okumalar ❣

BÖLÜM 20 | İSPANYA TOPRAKLARINDA ÖLÜM
PART 1

"Feliz día de tu muerte, Carlos Efraim."

...

Kahra ile konuşmamızın üzerinden saatler geçmişti. Planı baştan sona ona anlatıp, ikna etmeye çalışmıştık. Dediğim gibi başta istemese de sonra ikna olmuştu. Dağrayı neden hâlâ öldürmediğimi sordu daha sonra. Bir cevap vermedim bununla ilgili. Planımın bir parçası diyemezdim çünkü. Bunu cevaplamadığımı farkedince "Aşık mısın?" diye sordu.

Hayır dedim, bir yalan söyledim.

İnanmadı başta, sonra önceki olayı hatırlattı bana. Yeniden aynı şeylerin yaşanmasını istemediğini belirtti. Ona ne kadar bir daha kimseye aşık olmam ben, desemde yememişti ama doymuş gibi yaptı. Zihnimde dönüp duran sesler, tekrar baş gösterdi. Aşina olduğum ses yankılanmıştı kafamın içinde.

"Bera'yı sana bırakmam Kahra!"

"Öldürsene beni! Ne bekliyorsun?! Eğer şimdi tetiği çekmezsen Kahra, yemin olsun sana hayatı zindan ederim!"

"Öldürme onu lütfen, yapma bunu. Yalvarırım..."

"Bir daha aşık olacak mısın Bera Milas! Söylesene aşık olacak mısın?!"

Olmayacağım, olsam da kendime bile söylemem bunu. Aklımda dolaşan sesleri susturmak için uğraştım biraz. Kendimi kontrol etmeyi başardığımda ise, odamdan çıktım. Yarım saat sonra hava aydınlanacaktı ve biz İspanya'ya gideceğiz. Carlos Efraim, Deus'un ve bizim arkamızdan konuşan salağın biri. Salak dediysem lafın gelişi. Deusla iş birliği yapmayıp, karşısında olmayı tercih etmişti.

Bilmediği tek şey, Deus isteği her şeyi alırdı.

Diego Fabio, Melin ve Lilya ile sevkiyat yapacak olan kişi. Biz Carlos ile uğraşacağımız için, Diego ile alışverişi Barış ve Efkan halledecekti. Onlara bundan bahsettiğimde itiraz etmeden tamam demişlerdi.

Odayı dolduran telefonumun sesi ile kaşlarımı çattım. Sabahın bu saatinde kimdi bu?

Dağra Vural arıyor.

Telefonumu elime alırken arayan kişiyi görmemle küçük bir şok geçirdim. Hiç açmamak en doğrusu olacaktı. Biraz meraklandırma tozu, biraz sinir tozu.
Telefon bir beş, altı saniye çaldı sonra da kapandı. Bu saatte uyumadın mı be adam?

Vakit geliyor bu yüzden, aşağı insem iyi olacaktı. Gün boyu çok az uyumuştum ve daha yeni uykum gelmeye başlamıştı. Bozdun iyice her şeyi Bera!