Kaaaaamiiiillllleeeerrrr lzldözödş
Orço aklına nereden geldi diye sormayın, beynimin içi bir tuhaf zaten şu ara. Yeni bölüme hoşgeldiniz efenim...Önceki bölümde yine güzel yerde bitirdim. Ares Serge Narın bebeğim geldi. Başta biraz itliği dokunacak olsa da sonra seve-
Buradan sonrası spoi olur susayım en iyisi ben.
Bölüm sonuna itlik yapar diyordum yapmazmış sksösşöeşdf Ares Sergemi sevin. O Kahra değil... Bebeğim o.Çok şükür sınavlar bitti bende bittim ama bölüm yazamıyorum resmen ağlıycam. Yetişmiyor, yetiştiremiyorum, yetiştiremeyeceğim.
25. Bölümden sonra ufak bir ara verebilirim. <3<3<3<3Medya da bölümden bağımsız ama olsun Eliza var <3
BÖLÜM 24 | UYARI
"Gözümü kırpmadan sizi tam buradan vururum."
...
Asil'in söylediği isimden sonra aşağı inmek için harekete geçmiştim ama Asil buna engel olmuştu. O adam kim tanımıyorum ama Kahra ile bağı olan herkesi öldüreceğim. Asil omzumu sarmıştı ve ben bir o yana bir bu yana gidip duruyordum. Yapılması gereken onca şey varken bir de bu çıkmıştı başımıza. Elimizde olması şimdilik iyiydi ama bir an önce ölmezse ayak bağı olurdu bizim için.
Bir diğer planımız ise Dağra. Hâlâ Asil'i bulmak için uğraşıyorlardı ama ellerinde bir sonuç yoktu bu yüzden 6. Bilmeceyi Asil'in alacaklar. Bir plan yapıp onların Asil'i bulmalarını sağlamalıyım. Asil birkaç gün esir düşmek zorunda bile kalabilirdi. Lilya ile her türlü iletişimde olacaktı eğer böyle bir durum olursa.
Onun dışında bu akşam için Onur'un babası yani Barın Atan buraya gelecekti. Tanıdığım bir Barın Atan vardı fakat ikisi aynı kişi mi emin değilim. Akşam burada olduğunda göreceğim artık.
"Bera bir dur artık!" Asil'in bıkkın sesi gelince bedenimi ona doğru çevirdim. Duramam şu an ya. Ares Serge beni tanıyor ama ben onu tanımıyorum! Kahra da hiç bahsetmemişti bu konudan. "Duramam Asil! Bırak gideyim öğreneyim işte ne biliyor?" dedim sorarcasına. Asil başını iki elini arasına alıp hışımla yerinden kalktı. Niye bu kadar sorun ettiğini anlamıyorum, gidip öğreneceğim ne olduğunu. Onlara konuşmayan herif bana konuşacak belli ki.
"Kahra'nın kardeşi o Bera! Ya sana bir zarar verirse?!" dedi, evet Ares ile oturup sakince konuşmak istiyorum. Her zaman dayak ya da silah işe yaramaz. Belki de onunla bu şekilde konuştuğum için ne bildiğini söylemesi daha çabuk olurdu. "Merak etme Asil, beni bu zamana kadar sen korumuyordun. Yine kendimi koruyabilirim ben." dedim sakince.
"Çok riskli yine de. Daha tam iyileşmedin o yüzden olm-"
"Olur."
Bu ses ne bana aitti ne diğerlerine. Gelen kişi Aysa'ydı. Onunla birlikte Efkan ve Barışta gelmişti. Sevinçle yerimden kalkıp onlara koştum. Aysa kollarını açıp beni karşılarken Asil'in uyarıcı sesi doldurdu odayı. "Koşma Bera! Yaran kanayacak yine bak."
Aysa'nın kolları arasına girerken Barış alıngan bir sesle konuştu. "Bizi özlemedi herhalde, baksanıza yüzümüze bile bakmadı." dedi, Aysa'dan ayrılıp küskünce bekleyen Barış'a sarıldım. Dayanamayıp sarılmıştı o da bana. "Hemen de alın zaten Erel. Hiç fırsat kaçırma!" dedim gülerek. Erel, Barış'ın gerçek ismiydi. Aysa ve ben gibi diğerlerinin de kimlikleri sahteydi. Yani o aslında Barış Berkin değil, Erel Alkımdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TABLOLAR
Teen FictionKüçükken annemin bana tekrarladığı sözleri söyleyeceğim. Bunu bilmesine imkân yok. Elimdeki silahı alnından çektiğimde bir şey söylememişti henüz. "Bonum fac, donec malus-" "Discedat de mundo." (𝘒ö𝘵ü𝘭ü𝘬 𝘥ü𝘯𝘺𝘢𝘥𝘢𝘯 𝘢𝘺𝘳ı𝘭ı𝘯𝘤𝘢𝘺𝘢 𝘬𝘢...