18. Bölüm hayırlı uğurlu olsun Kxmdlxmmd
Keyifli okumalarr <3<3
Medya da Aysa Nora var...
BÖLÜM 18 | K.N
"Onu öpmeyi aklından çıkar Mel!"
...
Çocukluğum... Hayatımın en güzel yılları, çocuk olduğum zamanlar. 15 yaşıma kadar, hatta ailemi kaybedene kadar gayet güzel bir yaşamım vardı. Ne zamanki o yetimhaneye gittim, işte o zaman kabus dolu günlerim başladı. 1 sene boyunca her gün, bedenime izinsiz dokunuldu. Önce yetimhane, sonra Deus. O cılız kız çocuğundan faydalandı hepsi.
"İyi mi"
"Ne zaman uyanır?"
"Kaç saattir uyuyor?"
Uğultular geliyordu kulağıma. Gözümü açmak istiyorum ama açamıyorum.
"Uyansın artık, n'olur..."
Ağlamaklı bir ses duydum. Gözlerimi yavaş yavaş açtığımda, uğultunun sesi daha çok arttı.
"Açtı! Açtı gözünü!"
Gözlerimi iyice açarak bakışlarımı odada gezdirdim. Herkes buradaydı tam takır.
"S-su..." dedim çatallaşmış sesimle. Boğazım kurumuştu iyice. Kim bilir ne zamandır uyuyordum.
Dağra komodinin üzerindeki bardağa su doldurup bana verdi. Elini başımın altından geçirip doğrulmama yardım etti. Birkaç yudum su içip kafamı geri çektim.
"Ne zamandır uyuyorum?" Baygın gözlerimi Lilyaya çevirdim. Gözleri kızarmış, o kadar ağlamana gerek yoktu ki.
"Az daha uyanmasaydın iki gün olacaktı." Lilya'nın sözleriyle şaşkınlıkla gözlerimi açtım. Yuh! O kadar nasıl uyuyabildim. Uyumak değil o, baygınlık.
"Sizde öylece kendime gelmemi mi beklediniz?" Diye sordum. Uyandırmaya çalışmışlardır illa ki.
"Denedik ama uyanmayı reddettin." Diyen Dağraya çevirdim bu sefer gözlerimi.
"Uyandın ya o yeter bize." Dedi Barış. Başımı salladığımda sustuk hepimiz.
Hiçbirimizden ses çıkmıyordu artık. Yetimhaneye gitmek bana hiç iyi gelmiyordu zaten. O günde kötü oldum bayağı. Hem kendime hem onlara belli etmeyeyim derken, tekrar bayılmışım. Oradaki sesler, görüntüler... Berbattı.
"Çıkalım artık... Melin dinlensin biraz." Dedi Rena, düşüncelerimi bölerek. Diğerleri onu onaylarken bir bir odadan çıkmaya başlamışlardı.
"Siz çıkın ben biraz daha kalacağım..." diye mırıldandı Dağra. Lilya ona başını sallayıp odadan çıktı.
O çıktıktan sonra Dağra ayakta dikilmeye devam etti. Yatakta biraz yana kayarak bakışlarımı Dağraya çevirdim, "Gelsene... Durma orada." dedim. Gözlerimin içine baktı bir süre ve dediğimi yapıp yatağın kenarına oturdu.
"Daha iyi olduğunu görmek güzel. Bizi çok korkuttun. Lilya, ağlaya ağlaya bir hal oldu." dedi, yerine yerleşirken. Lilya'nın her zamanki halleriydi işte. Birbirimizi kaybetmekten çok korkuyorduk ikimizde.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TABLOLAR
Teen FictionKüçükken annemin bana tekrarladığı sözleri söyleyeceğim. Bunu bilmesine imkân yok. Elimdeki silahı alnından çektiğimde bir şey söylememişti henüz. "Bonum fac, donec malus-" "Discedat de mundo." (𝘒ö𝘵ü𝘭ü𝘬 𝘥ü𝘯𝘺𝘢𝘥𝘢𝘯 𝘢𝘺𝘳ı𝘭ı𝘯𝘤𝘢𝘺𝘢 𝘬𝘢...