22 | İkinci Milas Vârisi

51 19 10
                                    


Uzuuuunn soluklu bir bölümden sonra 22. Bölüme hojgeldiniz!
Benim yazarken sizinde okurken zorlandığınıza eminim dlmsşdösidşsşddşsdş
Bu bölüm Dağra'dan dinleyeceğiz, kısa bir bölüm mü olur bilmiyorum ama umarım güzel olur. Bir yerden sonra devamı gelmezse Melinden devam ederim. Şu an tamamen karaktere bağlı anlatım şekli.

Bir diğer konu da bölümler, arkadaşlar bölümler her hafta perşembe günü gelecek bilginize. <3

Bir de medya da Asil Ahlas Milas var <3

BÖLÜM 22 | İKİNCİ MİLAS VÂRİSİ

"Bilinmezliklerin diğer yüzü; ikinci Milas vârisi."

...

"Yalım!"

Hastanenin koridorunda lanet ameliyattan bir haber beklerken Lilya'nın sesini duydum. Koridorun başında koşarak yanımıza geldiğinde, ağlamaktan beter olmuş gibiydi hali.

"Melin, iyi değil mi?!" sinirle karışık ağlar bir sesle devam etti Lilya. Yalım ona değil de yere bakıyordu. Melin'in son sözlerinden sonra nabzı durmuştu. Kollarımın arasında kalbi durdu ve ben hiçbir şey yapamadım.

Lilya Yalım'ın kolundan tutup ona bakmasını sağladı. "Yalım! Sana diyorum bir cevap versene!" dedi, gözlerinden yaşlar akarken. Yalım bir süre baktı öylece ve söylemekte zorlandığı belli olan o kelimeleri sıraladı.

"Onun," deyip Lilya'nın kollarından tuttu. "Kalbi durdu."

Lilya ne dediğini anlayamamıştı. Kaşlarını çatıp Yalım'a baktı uzun uzun. Barış ve Efkan yanımıza geldiğinde onların da hali pek farklı değildi. Herkes bir anda gerçekleşen bu olay karşısında şaşkındı. Kimse ne olduğunu anlayamadan Melin vurulmuştu.

SaBer'den alacağım bir intikamım daha vardı.

Şu an iyi olmasını dilemekten başka bir şey yapamıyorum. Ona bir şey olduğu an SaBer için yapacağım şeylerin haddi hesabı yok. Değer verdiğim herkese zarar vermekten zevk mi alıyor bilmiyorum ama bu durum can sıkıcı olmaya başladı iyice. Yok bilmeceler, yok Milaslar beynimizi sikti kaç haftadır. Kaldı ki hâlâ elimizde somut bir şey yok. Bera Milas, tek ipucu bu. Bir de Asil Ahlas Milas denilen şu adam var. Gerçekten bir Milas mı yoksa oyun mu bilmiyorum. Bunu öğrenmek için bayağı bir araştırma yapamamız lazımdı ama öncelik Melin. Onun iyi olduğunu görsem yeter bana.

Melin, denizlerinde yandığım kadın. Bu işin başından beri aramızdaki bağın farkında olan tek ben değilmişim. Bunu bugün o davette, onu öptüğümde anladım. Bir şeyler sakladığına da eminim ama ne olduğu hakkında bir fikrim yok. Kahra Narın için bir cevap ararken de söyleyemediği şeyler var.

Lütfen Melin'im, iyi ol. Kendin için, benim için, bizim için dayanmalısın Melin'im.

Lilya'nın nerede olduğunu hiç sormamıştım. Sahi biz davetteyken o neredeydi?

Gözlerimi yerden kaldırır etrafa baktım. Lilya başını Yalım'ın omzuna yaslamış ağlıyordu. Yerimden kalkıp yanına gittiğimde ıslak gözleriyle bana baktı.

"Sen neredeydin Lilya?" dedim çatık kaşlarımla. Yeri ve sırası da olmayabilirdi ama içimdeki dürtüye engel olamıyorum.

"Ne?" dedi titreyen sesiyle. Anlamsız bakışlar atarken sözlerimi yineledim.
"Bu gece davette yoktun, neredeydin?"

Başını yasladığı yerden çekerken eliyle gözyaşlarını sildi ama yerine yenileri geliyordu hemen. Onların bu zamana kadar birlikte büyüdüklerini biliyorum, benimde canım yanıyordu ama onun canının benden daha fazla yandığına eminim.

TABLOLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin