32 | Yalanlar Cumhuriyeti

39 10 31
                                    


Ooyyhhh 31. Bölümden sağ çıkıp, 32 ye geçiş yapabildim şükür.

Yeni bölüm hakkındaki tahminleriniz?

Bu arada Medya da Yalım var ama modeli değişti... Diğer bölümler de olan fotoğraflarını da üşendiğim için değiştirmedim. Aklınız karışmasın bu yüzden. Ve bölümde Bera'nın anlatacağı şeylerin bir kısmını atlayacağım, atlamazsam gereksiz uzunluk olmuş olur.

Dağra sizce ne yapmalı?

BÖLÜM 32 | YALANLAR CUMHURİYETİ

"Sen yalanlarınla bir cumhuriyet kurmuşsun, sadece oyun diyemezsin Bera."

...

Dağra Vural.

Melin'in daha doğrusu Bera'nın söylediklerini anlayamıyordum. Bana her şeyi anlatmasını kabul ettiğimde bunun doğruluğu hakkında beynim saçma düşüncelere kapılmıştı. Melin'in ölmediğini farkettiğimde yaşadığımı şok, sinir ve kırgınlık, hepsi bir anda harmanlamış gibi patlamıştım.

Oraya, o eve gidene kadar Melin olmamasını diledim SaBer'in. Bana bunu yapmaz dedim, arkamdan oyun oynamaz dedim, beni seviyor dedim. Ne o beni seviyormuş ne de arkamdan yapmadığı oyun kalmamış. Şu an onu dinlemek bile istemiyorum fakat gitmemem için ısrarcıydı denizleri.

Bana gelip, ben SaBer'im dese kesinlikle inanmazdım. Etrafta bir sürü insan biz SaBer'iz diye cirit atıyor. O evde maskeli haliyle daha önce karşıma çıkmamış olsaydı yine inanır mıydım? Bilmiyorum. Ona silah doğrulttuğumda bile çekinmedi, öylece yüzüme baktı. Denizlerinde anlamlandıramadığım bir şey vardı, her neyse.

Onu görene kadar özlediğimi farketmemiştim...

Biraz sakinleşince gidip sarılmak istedim ama bunu yapamazdım. Bana yalanlar söylemiş birine hiçbir şey yok gibi davranamazdım. Onu seviyor olsam bile bunu yapamam. Gerçi onu değil Melin'i seviyorum ya ben neyse. Ona kırgın da olsam seviyorum, fakat bunu ona söylemeyeceğim.

Benim evime gitmeyi teklif etmiştim ama Melin bunun tehlikeli olacağını söyleyip başka bir yer düşünmüştü. O sırada Asil denen herif bir yer önermişti. Onun Bera olduğunu bilseydim nasıl olurdu acaba? O Bera ise, Asil'i de bilerek mi yanıma göndermişti? Bu kadın benim aklımla oynadığı gibi kalbimle de oynuyordu ve ben buna nasıl engel olacağımı kesinlikle bilmiyorum.

Bir diğer şey ise... Ona sürekli Melin demem. Bera olduğunu kabul edemiyor, içimde bir şeyler bunu reddediyordu. Ben onu Melin olarak tanıdım, öyle sevdim. Onunla güldüm, ona sarıldım, onu öptüm. O gün o davette bana her şeyi anlatsaydı yine kabulümdü. Ölmesine gerek yoktu, öyle göstermesine de. Benim sevgimi hiç mi hesaba katmadı sahiden?

9 Nisan hayatımın en kötü günüydü. Sevdiğim kadını bir kez daha kaybetmiştim. Burada mezarlığına her gün gitmiş, onunla konuşmuştum. Yaşıyor olması beni sevindirirken, bunun bir oyun olduğunu öğrenmek beni sinirlendiriyordu. O iyi ki yaşıyor, iyi ki benimle, iyi ki şu an burada.

Belli etmesem de şu an sinirimden hepsi. Onu seviyorum ve çok özledim.

"Dağra, emin misin?" diyen Yalım'ın sesiyle gözlerimi yoldan çektim.

TABLOLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin