Merhabalar.33. Bölümden sağ çıkamadım ama yine de başlıyorum, olsun.
Bu bölümde zaman atlaması yapacağım. Birkaç gün sadece ve 1 aylık süreç sadece bilmecelerden ibaret ve Dağra'yı plana dahil etme çabasıydı. Deus'u yani Kahrayı öyle hemen enselemek kolay değil bu bir tık uzun sürecek.
Medya da Dağra var... <3
BÖLÜM 34 | 3 GÜN
"Tek şartım var, o da; üç gün boyunca benimle kalman."
...
~5 gün sonra~
Arya'nın cenazesinin üzerinden tam tamına beş gün geçmişti ve tam tamına yedi gündür hayatımızda değildi. Herkes - Mirzaların tarafı - onu şimdiden çok özlemişlerdi, tabi bizde öyle. Dayanmak zordu ama bir şekilde hayat geçip gidiyordu. Mirza uzun süre toparlanamayacak bir haldeydi. Ben gibi. Çok fazla acısı vardı bunun.
Mirza çözümü Arya'nın yanına gitmekte bulmuştu ama Atlas bunu engellemişti. Zaten cenaze gününden beri Atlas yanından ayırmıyordu Mirza'yı.
Alparslan Korel'de ölmüştü. O herifin yaşaması bile hatayken bu zamana kadar cezasının kesilmemiş olması tuhaf.Son iki gündür Dağralar ile iletişim halindeydik, Korel Akal için. Onu Deus'tan almanın bir yolu olmalı. Ben bugün zaten yanına gidip isteyecektim onu ama yine de aksilik olur mu diye düşünüyordu insan. Çıksa bile bir çözüm bulacaktık.
Aşina olduğum evdeydik şu an, Dağra'nın evi. Buraya gelmeyeli bayağı oluyordu ve şimdi burada olmak tuhaf hissettirmişti. Yine aynı salonda otururken konu hakkında ne yapabileceğimizi tartışıyorduk. Birçok teori atılıyordu ortaya fakat biz tarafından hepsi çöp ediliyordu. En son Asil'in alabileceği söylendi fakat ne sebeple alacağını bulamamıştık. AsAh olarak alsa bunun açıklamasını nasıl yapacak? Tamam ona açıklama yapmak zorunda değil ama Korel'i teslim etmenin mantıksız olduğunu anlar. Bu yüzden Kahra bu işin peşini bırakmaz ve işimiz zorlaşır.
"Tamam ben Deus'la konuşuyorum ve Korel'i alıyorum. Tamam mı?" dedim en sonunda. Her kafadan bir ses çıkıyordu yarım saattir.
"Asla olmaz Bera. O herifle bir araya gelemezsin." dedi Asil, onunla bir araya gelemezsem Korel'i de alamayız. Ancak şimdilik telefonda görüşmek daha mantıklıydı, en azından Asil'in içi rahat eder.
"Asil bak, telefonda konuşacağım şu an. Bir araya gitmeyeceğim, sadece Korel'i istediğimi söyleyeceğim ona." dedim sakince fakat bu Asil'in umrundaymış gibi değildi. Aysa da bana destek çıkarak Asil'i rahatlatmayı denedi.
Dağra ve diğerleri sessizdi, sanırım bu konuda ne diyeceklerini bilmiyorlardı. Yani yanına gitmediğim sürece sıkıntı yok. Telefonda konuşacağım şu an.
Aysa'nın sözlerine karşı Asil istemese de tamam demişti. Masanın üzerinden telefonumu elime aldım. Herkesin bakışları üzerindeydi şu an.Kahra'nın numarasına tıkladım. Asil yanından uzaklaşmamı istememişti. Fakat stres olduğum için ayağa kalktım yerimden. Bir sağa bir sola yürürken telefon açıldı.
"Bera?" dedi Kahra telefonun diğer ucundan.
"Kahra?" dedim bende onun gibi, konuya nasıl gireceğimi hiç bilmiyorum.
"Bir sorun mu var SaBer?"
"Hayır, yani sorun denilemez. Senden birini isteyeceğim." dedim, tırnaklarımı avuç içine batırırken neden bu kadar stres yaptığımı anlamıyorum. İstediğim şey absürt değildi fakat Kahra'nın sağı solu belli olmaz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TABLOLAR
Teen FictionKüçükken annemin bana tekrarladığı sözleri söyleyeceğim. Bunu bilmesine imkân yok. Elimdeki silahı alnından çektiğimde bir şey söylememişti henüz. "Bonum fac, donec malus-" "Discedat de mundo." (𝘒ö𝘵ü𝘭ü𝘬 𝘥ü𝘯𝘺𝘢𝘥𝘢𝘯 𝘢𝘺𝘳ı𝘭ı𝘯𝘤𝘢𝘺𝘢 𝘬𝘢...