TABLOLAR

43 | Sahipsiz Ruhlar Cehennemi

Allah gönlüne göre versin aayy Ksöslsşsşsödld

Bu bölüm girişimizde buu ösşösdösğğd
Nasılsınız efenim?

Bu bölüm bir tık sakin geçecek, küçük bir kısım hariç. Ehem bölüm ismimiz hakkında ne düşünüyorsunuz domslzldld Ben bayıldım açıkçası ve gece bilmem kaçta aklıma geldi. O yüzden sevdim bunu slössşçeşd

Keyifli okumalar dilerim <333

BÖLÜM 43 | SAHİPSİZ RUHLAR CEHENNEMİ

"O sadece herkesi kendine ait sanıyor, sahipleniyor. Fakat bilmiyor ki o, sahipsiz ruhlar cehennemine girdi."

...

Dün Dağrayla evden çıktığımızdan beri doğru düzgün konuşmamıştık. Daha doğrusu ben sinirlendirmemek için bir şey dememiştim. Sahile gitmiştik arabayla ve iki saat boyunca öylece oturmuştu arabanın içinde. Siniri asla geçmek bilmezken, sonunda konuşmaya karar vermişti. Ares'le nerede nasıl tanıştığımı sormuş ve kesin bir dille mesafemi belirlememi söylemişti. Kahra'nın abisi olması onu delirtmişti epey. Konuşmamız da bir sorun yoktu ancak çok fazla yakın olmamamız gerektiğini de ayriyeten ekledi.

Üzerinde çok fazla durmayıp eve geri döndürmüştüm onu. Şimdi de yapılacak olan planı tartışıyorduk. Saat öğren 12'yi geçeli çok olmuştu. Yapılan planlarda bir eksiklik görülüp sürekli olarak değişiyordu. Areste bizimleydi ve Dağra'nın söylediği ne varsa olmaz deyip eliyordu planları. Dağra sabretmeye çalışsa da bazen kendini tutamıyordu.

Benim planımsa şu, Kahra hamile olduğumdan habersiz. Bilmemesi işimize gelir. Bu yüzden yine onunla gideceğime inanması için çağırdığı yere gideceğim. Fakat onun yanına gitmeden bir şekilde etkisiz hale getirmeliyiz. Tabi o sırada Hazal ve Sareyi önce almalıyız. Bir nevi takas gibi.

"Şu an için en mantıklı plan Bera'nın görünüyor. Bakın anlıyorum Kahra'yı da bu plan içinde elimize geçirmek istiyorsak bunu yapmalıyız." dedi Ares, Dağra ona ters bir bakış attı.

Evet Hazal ve Sare'nin yanında Kahrayı da ele geçirmenin bir yolunu bulmalıydık ve benimki çoğuna göre daha mantıklıydı. "Sen ne saçmaladığının farkında değilsin. Melin'i o adamın yanına göndermem."

Ares göz devirip bana baktı. "Şu sevgiline bir şey söyler misin? Plan sadece ve basit bir şey. Takas gibi bir şey olacak. Hazal ve Sare gelecek, Bera gidecek. Tabi ki Berayı ona bırakmayacağız. Hazal ve Sare gelince Bera gitmeden orada araya ben gireceğim. Hızlı davranıp Berayı arkanıza almalısınız. Kimsenin burnu bile kanamadan oradan çıkacağız."
Ares teker teker ne olacağını anlattığında Asil alaycı bir gülüş sergiledi.

"Bu kadar basit yani? Ya beklemediğimiz bir çatışma çıkarsa orada?"

"Üstelik hamile ekstra korumamız gerek onu." dedi Dağra kısık sesle ama Ares onu duymuştu. Ares bana dönüp şaşkın bir yüz ifadesiyle, "Hamile misin?" diye sordu. Başımı yavaşça salladım. Ares ağzının içinde bir küfür mırıldandı. Hamile olmam işleri daha da zorlaştırıyordu.

"Bera hamileyse oraya girmesi çok tehlikeli olur. Çıkmasının bir yolu olmalı." dedi Ares, düşünceli bir sesle. Asil derin bir nefes aldı. Araya girmeden Ares, Dağra ve Asil üçlüsünü dinliyorduk. Aralarında üç dakika içinde hızlı bir konuşma geçti. Her birini dinliycem derken odaklanamamıştım.

"Ya bir durun!" dedim en sonunda sesimi yükselterek. Hepsi bana baktığında geriye yaslandım biraz. "Ben niye yine plan dışında kaldım?"

"Çiçeğim hamilesin ya hani, stres ve üzüntü yapmaman gerek ya hani." dedi Dağra yalandan gülümseyerek. Bende onun gibi yalandan gülümseyip konuştum.