Oyyhh 33. Bölüme gelmişiz...
Bölümler ilerledikçe ben duygusallaşıyorum, duygusallaştıkça finali nasıl yazacağım kitabı nasıl bırakacağım aklıma geliyor...Neyse bu bölümde medyada Hazal Gökalp var <3 kendisi geçen bölüm geldi ama bu bölümde daha ön planda olduğu için buraya koymak istedim.
Çok beklemeden bölüme geçelim, keyifli okumalarr <3
Yeni ekleme yaptığım bir şeyi size söylemek istiyorum... Biliyorsunuz ki Arya kitabının karakterleri kitapta yer almıştı. Bu bölümde bir kez daha onları okuyacağız. Bölüm ve bölüm ismi kitaba ithafendir.
Bölüm şarkısı Aslı Güngör - Son Öpücük
BÖLÜM 33 | SON VEDA
"Bu dalin kokulu sevgilime son vedam Bera."
...
Koşuyorum... neyden kaçıyorum bilmiyorum ama koşuyorum. Arkamda bir ses sürekli ismimi zikrediyordu.
"Bera, Bera, Bera benden kaçamayacağını ne zaman anlayacaksın?"
Dinlemiyordum onu. Ben senden kaçacağım kurtulacağım ve sen öleceksin Kahra. Kollarımdan tuttu beni. Yüzü yüzüme öylesine yakındı ki bedenim tir tir titriyordu. "Sen benden kurtulamayacaksın!"
"Bırak beni! Dokunma bana! Çek ellerini!"
Olabildiğince çok bağırıyordum, ben bağırdıkça onun kolları sıklaşıyordu.
"Sen benimsin Bera, istediğin kadar kurtulmaya çalış! Sen hep bana tutacak kalacaksın!"
"Ben sana tutsak kalmayacağım! Bırak beni! Hiçbir zaman sana ait olmadım, ben kimseye ait değilim!"
"Bera uyan! Kabus görüyorsun kardeşim uyan n'olur!"
Gözlerimi yavaşça araladığımda başımda bekleyen bir adet Asil ve Aysa vardı. Rüya mıydı yani hepsi? Çok gerçekçiydi, çok korktum. Bu, bu nasıl rüyaydı?
Asil beni kendine çekip sarıldı. "Çok korktum ikizim, uyanmayacaksın sandım bir an!" dedi telaşla, daha aklım yerinde değildi. Ne olduğunu anlamaya çalışıyordum ve rüyanın etkisiyle konuşamıyordum.Olmayacak işte. Ben hiçbir zaman Kahra'dan kurtulamayacağım. Bırakmayacak peşimi. Planımız da hiçbir işe yaramayacak, her şey daha kötü olacak.
"Yapamayacağız, yapamayacağız..." kendi kendime tekrarladığım kelimelere Asil bir anlam verememişti. Ne zaman ağlamaya başladım bilmiyorum ama sürekli aynı şeyleri tekrar ediyordum.
"Başaramayacağız işte, kurtulamayacağım ondan. Bırakmayacak beni, bizi..."
"Güzel kızım, sakinleş nolur."
Asil'in sesi ve saçlarıma kondurduğu öpücükler beni biraz rahatlatırken ağlamam durmuştu. Asil sakinleş deyip dururken Aysa yanımızdan ayrıldı. Muhtemelen ilaçlarımı getiriyordu. Bir şey yememiştim bu yüzden onları içmeyecektim şimdi. Buna kızsa bile içemem...
Elimle gözlerimi silip saçlarımı düzelttim. Asil ayrılmak istemese de geri çekildi biraz. Aysa içeri girdiğinde tahmin ettiğim gibi elinde ilaçlarımı vardı. Ona istemiyorum dercesine bakıyordum fakat beni pek taktığı söylenemez. Asil'in eline ilaçları verip su almak için gitti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TABLOLAR
Teen FictionKüçükken annemin bana tekrarladığı sözleri söyleyeceğim. Bunu bilmesine imkân yok. Elimdeki silahı alnından çektiğimde bir şey söylememişti henüz. "Bonum fac, donec malus-" "Discedat de mundo." (𝘒ö𝘵ü𝘭ü𝘬 𝘥ü𝘯𝘺𝘢𝘥𝘢𝘯 𝘢𝘺𝘳ı𝘭ı𝘯𝘤𝘢𝘺𝘢 𝘬𝘢...