Crazy In Love- Beyoncé
*
"Kitsune," dedim yerimden bir ok gibi fırlayarak. "Ne giymem lazım?
"Anlamadım?" diye sordu. Tek kaşı alnına uzanmış, sorguladığını belli eden bir bakış atıyordu. "Giyiminiz neden önemli?"
"Çünkü," dedim ayakta durup bilgisayara bakarak. "İç çamaşırlarıyla mı karşısına çıkayım? Ne giyeyim üstüme?"
"Her zamanki üstlerinizden giyebilirsiniz Patron." dedi hâlâ yadırgayan bakışlarla.
"Hayır, olmaz. Hep öyle giyiniyorum. Değişik bir şeyler giyinmem lazım."
"Neden lazım olsun ki?" diye sordu bu seferde.
"Kafası aşka basmayan kıt kafalı," dedi Renard, Kitsune'ye. "Leydim sana neden flört etme özelliğini yüklememiş ki?"
"Robotum çünkü?"
"Beni bir inceleyin," dedim bilgisayarı güzel bir konuma alıp karşılarında üç yüz altmış derece dönerek. "Nasılım?"
"Mükemmelsiniz Efendim."
"Çok tatlı olmuşsunuz." dedi Renard, yirmi üç nisanı kutlayan çocuklar gibi sevinerek.
"Patron keşke sana da güzel görme yetisi yükleseymiş," dedi Kitsune, alayla. "Karşısında iç çamaşırlarıyla duran kadına tatlı diyor."
"Sana ne? Ben belki seksi yerine tatlı kelimesini kullanmayı tercih ediyorum?!"
"Saçmalama, öyle bir sürümün yok senin."
"LEYDİM!" dedi isyan bayraklarını çeken Renard, sitemle. "Eksik olan bütün sürümleri istiyorum!"
"Şu an konumuz eksik olan sürümler mi Renard?" dedim. "Güzel yorumlayın beni."
"Dolabınızdaki birkaç üstü işaretledim Efendim," dedi Volpe hepsinden daha olgun davranarak.
Onları salonda bırakıp odama gittim ve Volpe'nin teknolojiyle açtığı dolabımın önünde durdum. Volpe'nin işaretlediği ve gözüme ilk çarpan şey, kahverengi bir gecelik olmuştu. Dudaklarımı kemirmeye engel olamazken, kalbim göğüs kafesime tekmeler atıyordu.
Sadece buraya gelecekti ve uyuyacaktık.
Sadece buraya gelecekti ve uyuyacaktık.
Evet. Sadece buraya gelecekti ve uyuyacaktık.
"AH!" diye bağırdım kendimi yatağa yüzüstü atıp, ayaklarımı hareket ettirerek. Saatlerce sırıtmak ve oradan oraya koşmak istiyordum. Hislerin bu kadar bana tırnaklarını geçireceklerini hiç düşünmemiştim. Yüzümü camdan tavana döndürdüm ve yatağa sırtımı yasladım. Yüzümü kaplayan kızıl tutamları yatağa atarken, yanağıma değen ellerimin buz kestiğini ve yanaklarımın cayır cayır yandığını hissetmiştim.
Buraya ilk defa gelmiyordu ama ilk defa geliyormuş gibi heyecanlıydım.
Yatağımda uzanıp kendimi sakinleştirmek için geçirdiğim on birinci dakikanın başlangıcında kalkmış ve gözüme takılan kahverengi geceliği almıştım. Saten geceliğimden belli olan iç çamaşırlarım kötü bir görüntü oluşturduğu için iç çamaşırlarımı çıkarıp sadece kahverengi tanga giydim. Kendimi incelemek için aynanın karşısına geçtim. Omzumdan düşen kahverengi askıyı omzuma yerleştirdim. Gecelik kalçamın birkaç parmak aşağısında bitiyordu. Göğüslerimi sıkıca sarıyordu, sütyen yakaydı. Yakamın yarısında -göğüs kısmımda- siyah danteller vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
tilki, aslanın ininde.
RomanceKalp göğüs ortasının biraz solunda. Sol diye biliniyor çünkü ucu sola dönük. Benim kalbim ortadaydı, onun kalbide ortadaydı. Kalplerimizi almak için centilmenlik yapıyor ve ilk benim almamı bekliyordu. Benim kalbim hangisiydi bilmiyordum. Sağda dur...