Selda Bağcan, Ağlama Anne.
Ayna, Ölünce Sevemezsem Seni.*
Parazit,
Yanlış bir yerden çıktığımı, başının ucunda duran can dostumun karşısında senin karşına çıkmamın tehlikeli olduğunu düşünüyorsundur kesin. Ben söylediklerimden ve söyleyeceklerimden yanılmam, Parazit. Saçını kestin mesela. Benim bildiğim şeylerden ve sana söylersem ne tepki vereceğini bilemeyeceğin şeylerden birini duydun çünkü. Benim hiç tanımadığım ama senin kardeşin diye sevdiğim kardeşini duydun. Her şeyin bir zamanı var diyor ya Athan, eğer bunu zamanından önce öğrenseydin, tahminlerim doğrultusunda, duygularını yaşayamamandan ötürü kendini kaybedecektin. O iğne olmasaydı Çisem, sen ölürdün. Benim değerli, manevi kızım, tilkim, ölürdü.
Senin ölmen benim için kabus olurdu Çisem. Eğer sen ölseydin, benim pekte yerinde olmayan kafamın, senin kaybettiğin aklın yüzünden çiçekteki polene dahi kin besleyeceğini biliyorum. Eğer sen ölseydin Çisem, dünya başıma yıkılırdı. Hayır, başımıza yıkılırdı. Seni tanımayanların dahi başına yıkılırdı bu dünya. Senin anlayacağın dilden bunu anlatmam gerekirse, yaşam döngüsünde üreticinin yok olması olur.
Parazit, toprağın neresini kazacağını dahi bildiğim için bazen kendimden korkmuyor değilim. Bu mektup yıllar öncesinde yazıldı -zaten yazımdan anlarsın- ben bu mektubu yaşıyorken yazdım. İnsan fıtratına ters bir şekilde, geleceği öngörebiliyorum, biliyorsun. Sadece gelecekle kalmadığımı da biliyorsun. İnsanların yaptığı hareketlerden, tek bir hareketten dahi, geçmişindeki yerinin nasıl olduğunu bulabilirim, biliyorsun. Ben bu mektubu sana yazarken, hem senin bilmediğin geçmişi, hem de yaşayacağın geleceği biliyorum.
Senin, Athan'ın ve Timur'un.
Şu an, ellerinin arasında kelimelerimi tutman sana iyi geliyordur, biliyorum. Sen konuşmayı hiç sevmesen dahi, ses duymaktan nefret etsen dahi konu baba olduğu zaman, manevi veya biyolojik fark etmez, küçük bir kız çocuğu oluyorsun. Ve ben senin o puslu gözlerinde dahi o küçük kız çocuğunu görmeyi bir hayli seviyorum. Sen küçük bir kız çocuğu gibi davrandığın zaman, bu dünyadaki tek değerli şeymişsin gibi hissediyorum. Suya dahi ihtiyacım yokmuş gibi, Parazit.
İsmin kaç tane insanı yaşatır bilmiyorsun.
Annene ve babana, sırf sana bu ismi koydukları için kaç defa içimden teşekkür ve minnet ettim bilemezsin. İsmini o kadar iyi taşıyorsun ki Çisem, eğer böyle bir isim, hatta buna benzer bir kelime olmasa dahi, sen yine Çisem olurdun. Tanrı seni yaratırken yanında sadece limonu değil, yağmur tanelerini de bulundurmuş olmalı bence, kızım.
Gözümü kapasam ve bütün öngörülerim yok olsa dahi, sana sırtımı yaslar ve hadi gidelim desen, nereye gideceğimizi sormadan peşinden gelirim. Bunu zaten biliyorsun. Yirmi dördüncü konuşmamızda bana öcüymüşüm gibi bakarken, bunu bildiğinin potansiyelini gördüm ben.
Özür dilerim.
29 Kasım 2021'i 30 Kasım 2021'e bağlayan o gecede, otuz kasımın sabahında, öğleninde ve akşamında... Sana büyük bir travma yaşatacağım.
Plan belli, Parazit.
Planın kurşununu 30 Kasım 2021'de ben atacağım ve sen, kulakların her ne kadar sesten etkilense dahi, o kurşunları her günün üzerine sıkacaksın. Hatırlıyorsundur sen ama ben yine de söyleyeyim Çisem. Günlerin canını al ki, gelip senden intikam almasınlar.
Bu hayatta intikam alacak olan sadece biziz.
Sadece biz.
Ben eve girdiğimde dışarda kalan senin, ben gittikten sonra gireceğin o evdeki insanlar ve sen.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
tilki, aslanın ininde.
RomanceKalp göğüs ortasının biraz solunda. Sol diye biliniyor çünkü ucu sola dönük. Benim kalbim ortadaydı, onun kalbide ortadaydı. Kalplerimizi almak için centilmenlik yapıyor ve ilk benim almamı bekliyordu. Benim kalbim hangisiydi bilmiyordum. Sağda dur...