Fazıl Say, İnsan İnsan.
Sezen Aksu, Masum Değiliz.*
Lider Alparslan.
Lider Alparslan.
"Tanıdık mı geldi?"
Lider Alparslan.
Hayatımda gördüğüm en güzel gözlerin, bu kadar kötü bakan birinden miras alınması imkansız gibi geliyordu. Değildi. Athan'ın gözlerinin güzelliği panzehir gibiyken, bu adam ruhunu şeytana satmış gibi, yalnızca ama yalnızca, zehir gibiydi.
"Bir gün biriyle karşılaşacaksın," demişti Ahmet ben on dokuz yaşımdayken derste öğrendiklerimi ona anlatırken. "O kişiyi gördüğün an, içine çöp atılmış gibi huzursuz olacaksın."
İçim bütün ülkelerin çöpünü attığı bir toprak gibi huzursuz olmuş, midemin ağzıma gelip öğüre öğüre kusma isteğimi arttırmıştı. Athan'ın gözleri gibi güzel olmayan o çirkin gözleri, vücuduma iğneler batırıyor gibi beni ablukaya almıştı. Onun adamlarını öldüren ben olmama rağmen, herkese erişip onun elindeki kartları dağıtıyor olmama rağmen, karşısında tek bir kelam bile edemiyordum.
Öldürdüğüm herkesin bir sebebi vardı, benim canımdan öteye koyduğum kişileri üzdükleri için ölmüşlerdi. Hepsi bu adamın altında çalışan, kalplerine pisliğin yuva yaptığı kişilerdi. Ben hiç insan öldürmemiştim çünkü benim öldürdüklerim, insan olamayacak kadar kötüydü. Hepsi ama hepsi, benim canlarımın canını yakmıştı.
"İnsanları ne kadar seviyorsun Çisem?"
"Bilmem."
"Beni ne kadar seviyorsun?"
"Fazla."
"Ne kadar fazla?"
"İstediğin her şeyi yapacak kadar fazla."
"Güzel." demişti elindeki kahvemi bana ödül niyetine geri verirken. "İsmini duyduğun an anlayacaksın."
"Neyi?"
"Son basamağın kim olduğunu."
Son basamak, karşımdaki kır saçlı, dünyanın en iğrenç bakan gözlerine sahip kişiydi. Ona ulaşmak için onlarca cesetten merdiven yapmıştım ve işte, son basamak karşımdaydı. Diğer basamaklar umurumda değildi, hepsine gözdağı vermiştim. Benim odaklandığım artık tek bir kişi vardı.
Karşımdaki.
Karşımdaki çöp adam.
Düzgün bir şekilde kestirilmiş saçlarını eliyle düzeltti, griye dönen sakalları, her gün kuaför tarafından düzeltiliyormuş gibiydi, gözleri ise yıllar geçse dahi insan gibi bakamayacaktı. "Sana nasıl seslenmeliyim?" bacak bacak üstüne atıp otorite sahibinin o olduğunu belli etmek ister gibi kollarını kolçağa yasladı. "Ç mi? Çisem mi?"
Ç.
"Muhabbetine hiç doyum olmuyor." dedi alaylı bir tavırla. "Sadece beni dinlemeye mi geldin?" benden herhangi bir tepki almadığı için kaşlarını çattı. "Dilini mi kestiler?"
"Konuşmaya gerek duymuyorum."
"Nesil farkından çekiniyorsan, Demir senin neslinden." dedi Demir'i yanına bir el hareketiyle çağırarak. Lider'in başında dikilen saçları siyah olan beyaz tenli çocuk, bana boş kahverengi gözlerle baktı. Sadece boştu. Bomboş. Athan'ın kardeşi olamayacak kadar duygudan yoksundu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
tilki, aslanın ininde.
RomanceKalp göğüs ortasının biraz solunda. Sol diye biliniyor çünkü ucu sola dönük. Benim kalbim ortadaydı, onun kalbide ortadaydı. Kalplerimizi almak için centilmenlik yapıyor ve ilk benim almamı bekliyordu. Benim kalbim hangisiydi bilmiyordum. Sağda dur...