YARALAR

1.4K 69 3
                                    

 "Karan!" Özcan Karanın yere yığıldığını görünce onun yanına gitmek için ayağa kalktı. Kolunu tutan el yüzünden kıpırdayamamıştı.Bu adam...

"S-siz" Görüntüsü bile Özcanı tedirgin etmeye yetiyordu.

 "Yavuz ben."

 Hatırladı.Bu adam Karanın patronuydu!Kolunu tutan ele baktı.

 "Ringe doğru koşarsan anında şu bahisciler seni parçalar.Eğer başarırsa,arkadaşın kendisi ayağa kalkar." Yavuzun bu kadar rahat konuşması Özcanı rahatsız etmişti.Bu yüzden zorda olsa kolunu çekip kurtardı.Ardından hemen ringte yere uzanan bedene baktı.

 Karanın burnu kanamıştı.Eliyle kanı silip olsa ayağa kalktı.Altaya baktığında arkasında onu izleyen iki çift göz görmüştü. "Siktir..." Karan gördüğü yüzle kaşlarını çattı.Bahadırın burda ne işi vardı? Altay Karanın nereye baktığını merak etmişti.Kafasını çevirmek istedi,lakin Karan buna izn vermeyip Altayın üzerine atıldı.Altayın istediğide tam olarak buydu.Karan yumruklarını altında yatan bedenin yüzüne doğru geçirmeye başladı.Altaya hamle yapması için izn vermiyordu.Bahadırı görürken geçirdiği öfkeyi altındaki bedenden çıkartıyordu.Hakem konuşmaya başlayınca Karan durdu.Nefes nefese kalmıştı.Bir anlık Altayla göz göze geldi.Yüzü kanlar içinde kalmıştı.

 "Aferin" Gülümseyerek konuşmuştu Altay.Hakem Karanın kolundan tutup ayağa kaldırdı. "Nakavt! Kazanan KARAN!" Alkışlar duyulunca Karan ringin etrafına baktı.Yoktu.Gördüğü yüz ortadan kaybolmuştu.Karan hemen ringten aşağı inip Özcanı buldu.

 "Ka-Karan iyi misin?"

 "Bahadır burdaydı.Gördün mü onu?" Yavuz duyduklarıyla kaşlarını çattı.O herif mekanına nasıl girmişti?

 "Görmedim Karan." Tekrar etrafına baktı.Galiba artık huzursuz günleri başlıyordu.

 Altay aşağı indiğinde Karan hemen koşup belini kavradı.

 "Bana yaslan" Sıkı tutunup Altayı odaya soktu.Kanepeye oturmasına yardım edip masanın üzerindeki acil yardım kutusunu aldı.Açtığı yaralara pansuman yapmaya başladı. "Acırsa söyle." Tek söyleyebildiği buydu.Şu an canı çok fena halde acıyordu.Aldığı darbeler değil,sevdiği adamın yüzünde açtığı yaralardı canını yakan..

 "Nasıl sana kıymama izn verirsin?" Altayın konuşmasıyla onun yüzündeki eli durdu. "Nasıl son ana kadar karşılık vermemeye çalışırsın?" Bu adam ona vurduğu için değil,ona geç vurduğu için üzgündü.

 "Sana söyledim.Sen benim acımdan öperken,ben sana yara açamam." Karan kendini tutamayıp gözyaşlarının akmasına izn verdi.Altay onu kucağına çekince başını göğsüne yasladı.Göğsünde ağlayan çocuğa sarıldı.

 "Özür dilerim...Çok özür dilerim babacık" Duyduğu son kelimeyle gülümsedi.

 "Özür dilerim.Bana vurmadığın için kızdım ve tüm sinirimi senden çıkardım"

 "Sorun değil.Zaten yumrukların tüy kadar hafif" Karan kendi söylediğine istemsizce gülerken Altay kaşlarını çattı.

 "Benim yumruklarım hafif ha?" Karan kafasını Altayın göğsünden kaldırıp ona baktı.Kafasını sallayıp gülmemek için dudaklarını bir birine bastırdı. "Bak sen şu işe.." Altay biraz düşünür gibi yapıp Karanın dudaklarına küçük bir öpücük kondurdu. "Güçlü olduğum başka konularda var çocuk.Deneyelim bir istersen" 

Karan duyduklarıyla yutkundu.Ne diyordu bu adam..Cevap vermeye fırsat bulamadan dudakları bir birileriyle buluşmuştu.Altay Karanın alt dudağını sertçe emdiğinde inlemişti.Duyduğu iniltiyle kalçalarından tutup onu biraz daha kendine bastırdı.Karan her ne kadar fark etmesede kendini Altayın alt tarafına fazla bastırıyordu.Bu Altayın işini zorlaştırdığı için kanattığı dudaktan ayrıldı.Nefes nefese kalmış beden konuşmaya başladı. "Bu gecenin devamını evimde yaşamaya ne dersin çocuk?" Karan duyduğu soruyla yutkundu.

 "Yaralısın..." Altay gülümsedi.

 "Umrumda değil." Açtığı yaraları öperek tekrardan kapatmak istiyordu.




Ardı smut....

NakavtHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin