MUTLULUK

1.5K 81 0
                                    

 Karan kendisini geri çekmek istesede Altay ensesinden tutarak buna engel olmuştu.En son Karan nefes almak için dudaklarını araladığında Altay dilini içeri sokmuştu.Daha fazla dayanamayıp Altayın öpüşlerine karışılık vermişti.Nefes nefese kalınca Altay dudaklarını ayırıp alınlarını bir birine yasladı.

 "Hiç biri..hiç biri yalan değildi.Seni kıskanmalarım,yaralarını sarmam,acından öpmem..Hiç biri.." Altay aynı zamanda Karanın ensesindeki saçları okşuyordu.

 "Yapma.Lütfen yeter.Ben bu kadarına dayanamam.İstemiyorum." İnanmak istemiyordu,çünkü çok kızgındı.

 "Biliyorsun,hiç biri yalan değildi.Sana her dokunduğumda titremen gibi hepsi gerçekti..." Karan gözlerini kapattı. "Bana eskisi gibi seslenmeni istiyorum.Buna gerçekten ihtiyacım var çocuk.Kalbime öyle bir işledinki...Liselilerin yaşadığı duyguyu otuzlu yaşlarımda yaşattın bana" Altayın son söylediği Karanı güldürdü.Gözlerini açıp siyah gözlere baktı.

 "Yalan değildi babacık.Sikeyim hiç biri yalan değildi" Altay aldığı cevapla yeniden çocuğun dudaklarını öpmeye başladı.Karan sırtını duvara yaslayıp öpüşlere karşılık verdi.Uzun zamandır kimseyle öpüşmüyordu ve bu yüzden Altayın hızına yetişmekte zorlanıyordu.Altay Karanın alt dudağını çekiştirmeye başlaış aynı zamanda kalçalarını sıkıyordu.Karan kendini tutamayıp inlediğinde ellerini Altayın göğsüne koyup onu durdurdu. "Babacık.." 

 "Efendim" Altayın gözlerindeki arzuyu görebiliyordu.

 "Durman gerek..." Sesini kısarak konuşmuştu.Bu Altayın hoşuna gidecek ki,kalçalardaki elini çekip Karanın alnına öpücük kondurdu.

 "Yavuza gidip maçın iptal olduğunu söyleceğim" Altay gülümseyerek konuşmuştu.İşte o zaman mutluluğun ne kadar güzel bir şey olduğunu anlamıştı.

 "Maça çıkalım" 

 "Ne?"

 "Maça çıkalım ve ikimizde o iti nakavt edelim." Bu fikir Altayın hiç hoşuna gitmemişti.

 "Maça çıkalım dediğin şey randevu değil çocuk!İkimizden birinin nakavt olması,yara alması demek!" Ona vuramazdı...İlk gün farketmişti bunu.

 "Sorun değil babacık,ben senden gelen dayaklara talibim" Karan sırıtınca Altay derin bir nefes verdi.

 "Kendimden 5 yaş küçük birinden dayak yemeye talip değilim anasını satayım"

 "Ha korkuyorsun benden" Karan bilmiş bilmiş sırıtıyordu.

 "Bana bak çocuk!Kendine gel asabımı bozma"

 "Babacık asıl sen kendine gel.Ben bana vurduğun her yumruğu kabul etmeye hazırım.Yeter ki,o itle aynı ringe çık ve onu nakavt et." Karanın böyle konuşması Altayı düşündürmüştü.

 "Benden önce sen çıkacaksın ringe.O itle." Karan anlayışla kafasını salladı.Biliyordu zaten Bahadırın onu istediğini.

 "Sorun değil babacık.Ben onu bir kere nakavt ettim,yine ederim.Sen kendin için endişelen" Karan sırıttığında Altayda onla beraber sırıttı.Mutluluk duygusu ikisinide esir almış ve uzun süre bırakmayacak gibiydi.

 "Beni yenmen gerek o zaman.Maçta beni nakavt et ki,o herifin senle maça çıkmaya iyice cesareti artsın." Karan bir süre düşündü.Altayı nakavt etmek..İstediği bu değildi lakin başa gelen çekilmeliydi.





Arkadaşlar telefonum otomatik çeviriyor yazdıklarımı.Ben aynı gün içerisinde 3,4 sayfa yazıp atıyorum.Kusura bakmayın ama gerçekten yazdıklarımı düzenleme fırsatım olmuyor.

Yazı hataları yüzünden özür dilerim.Lütfen bu konu kapansın artık.

NakavtHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin