34.BÖLÜM

269 36 2
                                    

Merhabalar,

Nasılsınız? Umarım herkes iyidir :)

Şimdiden herkese iyi bayramlar dilerim <3

Yıldıza bir tık *-*

Keyifli okumalar dilerim :*

****

Perihan yatak odasına geçmek istediğinde yatağın başucundaki lambayı açarak loş bir ışıkta kalmamızı sağladım.

Belini tutarak küçük adımlarıyla yatağın ayakucundan dolaşıp sol köşesine oturarak uzandı, bir yastığa sırtına yaslarken bir yastığı kucağına aldı. İçini ürkekçe birkaç kez çekti.

Karşımızdaki konsoldan sürahiyi alıp komodine koydum ve mutfaktan çabucak temiz bir bardak alıp geldim.

Titreyen elleriyle uzattığım suyu aldığında yavaşça yanına oturdum.

Boştaki elini avuçlarımın arasına alarak okşadım, karışmış kıvırcık saçlarını elimin tersiyle yüzünden çektim. Tekrar iç çektiğinde konuşacağını anladım.

"Sen," dedi sesi titrerken. "Bir şeyler olduğunu fark etmiştin." Başımı salladım, gözlerinden yaşlar usulca akmaya başladı. "Hamileydim Lavin. Daha doğrusu hamileymişim, geçen hafta öğrendik. Korunduğumuzu ve istemediğimizi biliyorsun. Şu anki manevi ve maddi koşullarımız bir bebeğe hiç hazır değil."

Konuya girişinden neler olduğu az çok kafamda canlanmaya başladı. Üzüntüsünün kaynağını anladığımda içim ezildi. Perihan'ın bu kırık hali sanki kalbime battı.

"Mehmet ile ortak bir karar vererek aldırmamızın en doğrusu olacağını düşündük. Bugün sabah kürtaj oldum. Bu bizim kararımız, istediğim bir şey ama içimde tuhaf bir his var. Böyle..." Elini göğsüne götürüp derin bir nefes almaya çalıştı ancak içindeki burukluk buna izin vermedi. Göğsünü ve boğazını dokunuşlarıyla kızarttı. "Anne olmayı çok seviyorum, ailemizi çok seviyorum ama bugün akşam anneliğime bir mola vermek istiyorum. Bu sevmemek değil. Yorgunum Lavin, sorumluluklarım... Sorumluluklarımı bugün üstlenmeye hazır değilim."

Kolumu canını yakmaktan kaçınarak omuzlarına sardım ve onu göğsüme çekerek uzanmasını sağladım. Ağrıdığını tahmin ettiğimi başını rahatlatmak için saç diplerinde, parmaklarımı gezdirdim. Bir yandan sessizce ağlarken bir yandan içini çekiyordu.

"Leyla'nın bir kardeşi olmasını çok istiyorum ama şimdi değil. Nasıl hamile kaldım, onu da bilmiyoruz. Doktor bazen olabildiğini söyledi. Mehmet ile uzun uzun düşündük, ani bir karar vermek istemedik ancak bu koşullarda olmuyor. Bir yerde ikisine eşit olarak yetemiyoruz. Kendimize ise hiç yetemiyoruz." Oflayarak yüzünü sertçe ovuşturdu, bu yaptığı açıklamaların çoğu kendi buruk hissineydi. Ben, Perihan'ın nedenlerini bilip okuyabiliyordum, hak verebiliyordum. Kendisi bir anne vicdanıyla konuşuyordu. Kendi nedenlerini sesli bir şekilde dile getirerek somutlaştırmaya çalışıyordu. Bu haline hiç kıyamıyordum.

"Perihan," dedim yumuşak bir sesle. "Her çocuk gerçekten hazır olan koşullara doğmak ister. İstendiği zaman doğması kadar kıymetli bir gerçek yok. Düşünsene şu an bu psikolojide hamile olduğunu... Sence ona ve kendine iyi gelebilecek miydin? Leyla'yı bir kardeşe nasıl hazırlayacaktınız ya da Mehmet ile olan ilişkiniz nasıl etkilenecekti? Hem siz korunuyordunuz. Buradan belli hazır olmadığınız. Ayrıca kürtaj bir hak, korunmasanız dahi bu hakkı kullanabilirsiniz. Bunun kararı yalnızca size düşer." Başını yukarı kaldırarak derince gözlerime baktı, büzülmüş dudaklarını diliyle ıslattı.

"Değil mi?" Sorusuna burukça gülümsedim. Yanağını avucumun içine alarak okşayarak sevdim. "Evet Perihan. Sen çok iyi bir annesin, Mehmet de çok iyi bir baba. Ben inanıyorum ki gerçekten zamanı geldiğinde ikinci bir çocuğunuz olacak. Onu hak ettiği bir şekilde büyüteceksiniz."

YAKAMOZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin