17.BÖLÜM

369 50 6
                                    

Merhaba,

Nasılsınız?

Keyifli okumalar dileriiim. <3

****

Karşımda beyaz bir duvar vardı. Tüm acıları ve sevinçleri içine alıp yaşatan beyaz bir duvar.

Önümden insanlar geçip gidiyor, bacaklarım benden bağımsız bir şekilde sallanıyordu. Nefeslerim titrek ve güçsüzdü.

Ellerim buz kesmişti, ısınmaları için kollarımı göğsümde bağlamıştım.

Ne kadar büyüsem de güçlendim desem de bazı anılar hiç unutulmuyordu. Aslında yoran anılarım değil, anılarımın içindeki hislerimdi.

Geçen yıllara inat kurumayan gözyaşlarımdı.

Sanki Küçük Lavin'in gözyaşları hala yüzümdeydi. Sanki yanıklarımın acısı hiç dinmemişti. Sanki umutlarım yirmi sene önce değil de bugün bir yangının ortasında ölüme terk edilmişti...

Lavin 8 yaşında... Yangından sonra.

Çok büyük bir odadayım. Yanımda hemşirelerden başka kimse yok. Hiç kimse yok.

Gözyaşlarım durmuyor çünkü canım çok yanıyor. Korkuyorum. Ya acılarım geçmezse?

Babam... Babam neden bana arkasını döndü?

Neden beni kurtarmadı?

Üstüme yanan bir dal devrilmişti. Kocaman, boyum kadar bir dal... Babam neden onu üstümden kaldırmadı?

Neden?

Ben kötü bir çocuk muyum?

Sırtım, belim, kolum yanmıştı. Kötü kokuyorum zaten hastane de iğne gibi kokuyor.

Canım çok acıyor.

Yanımda kimse yok.

Bu insanlar kim?

Odaya babamın yanında gördüğüm adamlarından biri girdi. Bana çok tuhaf bakıyor, gözlerini kaçırıyordu. Neden?

Hemşireler ile bir şey konuştular ama benden uzakta oldukları için duyamadım. Ancak sürekli bana baktıkları için benim hakkımda konuştuklarını anladım.

Acılarım bitecek mi? Bitsin, lütfen.

Gözlerimi kapatıp uyumak istiyorum ama uyuyamıyorum. Çünkü gözlerimi kapattığımda tekrar orada olmaktan korkuyorum. Tekrar yanan ağaçların arasında kalmak istemiyorum. Hem odanın duvarları baktıkça büyüyor bakamıyorum hem gözlerimi kapatamıyorum. Bu, kabus. Çok büyük bir kabus.

Neden kurtarmadın beni, baba? Ben oyuncak bebeğimi kurtardım ama sen beni kurtarmadın.

Yanmayan kolumun altında yatan kararmış ve bozulmuş bebeğe baktım. Gözlerim doldu. Geçecek. Büyüyünce geçecek.

Günümüz...

Doktorlar ile konuşan Fethi Bey, omuzları çökmüş bir şekilde kapısında beklediğim odadan çıktı.

Raşit, dün gece hastaneye kaldırılmış. Durumu ağırmış. Şimdi, zamanında benim de kaldırıldığım çiftliğe çok yakın olan özel hastanede yoğun bakımdaydı.

Bak Raşit, bir zamanlar benim yattığım hastanede sen yatıyorsun. Hayat, tuhaftı.

Uzun bacaklarında derman kalmamış Fethi Bey yanıma oturdu. Sanırım ona bir şey sormamı bekliyordu ya da gözlerimde ufak da olsa bir merhamet arıyordu. Rengi kaçmış gözleri yüzümde gezindi, yüzüne bomboş baktım. Bomboş...

YAKAMOZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin