Keyifli Okumalar 🖤
🎨🩹
Arsız gözyaşlarım, ardı arkası kesilmeden akmaya devam ederken başım hala dizlerinde yaslıydı.
Çıkmamalıydım.
Gitmemeliydim.
Bugün, bu evden dışarıya adım atmamalıydım.
Onun son nefesinde yanında olamamak, kaderin yaptığı bir iyilik gibi görünse de, yanında olsaydım elimden belki bir şeyler gelirdi düşüncesi zihnimi kemirmeye devam ediyordu.
Benim de kaçınılmaz sonum buydu; sevdiklerimin ölümüyle yüzleşmek...
'Beni hemen göm, tamam mı Füruzan?' deyişi kulaklarıma doldu. Ardından acı göğsümü yararken, 'Evde çok tutarsan, ölüm kokusu ciğerini çürütür,' demesi.
Çaresizlik, bir silah olup namlusunu kalbime dayadığında, o silah patladı ve kalbim parçalandı.
Sanki birisi beni gerçekten vurdu.
Kalbimin kaburgalarımın arasında parçalanmasını isteyen birisi vurdu; hayat...
Ve amacına ulaştı, parçalandı. Kalbim, her yerinden paramparça oldu.
Derin bir nefes alıp sakinleşmeye çalıştığımda sehpaya bıraktığım telefonumu aldım.
Ne yapmalıydım, kimi aramalıydım, nasıl bir yol izlemeliydim, komşulara mı gitmeliydim...
Kimsem yoktu, nasıl bir işleyiş vardı, bilmiyordum.
Parmaklarım telefon rehberinde bir süre gezindikten sonra, aklıma gelen ilk ismi aradım.
İkinci çalışta açtığı telefona karşılık vermesini beklemeden, "Iıı," diye bir ses çıkartıp, "Anneannem öldü," dedim karşımda nabzı ne zaman durduğunu bile bilmediğim, çocukluğumdan güzel kalan tek varlığın bedenine bakarken.
Gelen hışırtılar kulaklarımı doldurdu. "Ne diyorsun kızım sen?"
Beni göremeyeceğini bilmeme rağmen, omzunun tekini sarstım. "Anneannem öldü," dedim tekrar. "Buraya gelir misin, Levent? Ben ne yapacağımı bilmiyorum."
"Geliyorum," dedi saç tellerimi bile havalandıracak kadar güçlü bir nefes verirken ve "Geliyorum Füruz, sakin ol. Tamam mı? Ben gelene kadar bekle," diye ekledi. "Hemen geleceğim, ilk uçakla yanındayım."
Acele konuşmasına cevap vermediğimde, "Füruz beni duyuyor musun?" diye sordu.
"Duyuyorum, Levent. Sağır değilim," dedim. "Sen gelene kadar bekleyeceğim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gecenin Dördü
RomanceYaralarım öyle derin kesiklerden oluşuyordu ki, ruhumun tuvalini acıya boyuyordu; bense o yaraları kapatmak yerine, bir eczanenin kapısından girip her yeri kan revan içinde bırakırken yara bandı almak istediğimi söylüyordum. Oysa kaç dikiş atılması...