26.Dikiş Atılan Damar

389 42 22
                                    

Keyifli Okumalar 🖤🎨🩹

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Keyifli Okumalar 🖤
🎨🩹

Gerçek; sizi, bir halatın üstünde dimdik yürüdüğünüzü sanırken arkanızdan iten eldi. Çünkü eğriyseniz yalpalamaya ve size edilen en ufak bir temasla düşmeye mahkumdunuz.

Eğriydim.

Sırtımdaki kambur gün geçtikçe büyürken dik durmam imkansızdı.

"Bankada bir hesap var," dedi Levent. Kılıç'la ikisi karşımdaki koltuğa kurulmuş, sabahtan beri anlattıklarına yorum yapmamı bekliyorlardı. Bense sessizce dinliyordum. "Arttırdığım paralar orada, Sabri'nin adına kayıtlı."

"Sabri kim?"

Levent sorumla gür bir kahkaha attığında, "Yani bu kadar çok paramızın olmasına takılmadın ama Sabri'nin kim olduğuna takıldın, öyle mi?" diye sordu.

Gözlerimi devirdiğimdeyse, "Benim, abla," diyerek araya girdi Kılıç. "Sabri benim gerçek ismim."

"Anladım," dedim kaşlarım havaya kalkarken, zaten gerçek isminin Kılıç olmadığını bilecek kadar zekiydim. Fakat konu, bunların hiçbiri değildi. Asıl konu; Ecevit'in bana evlenme teklifi etmiş olması, İlayda'nın Ecevit'in kız kardeşi olması ve yeğeninin de babasının Levent olmasıydı. "Levent," dedim donukça. "Para hesabını bırak da, seninle önemli bir konu konuşacağım."

Ecevit, benden nefret edecekti...

"Paradan daha önemli ne olabilir, Füruz?" dediğinde hayatta paradan daha kıymetli konular olduğuna dair onunla kavgaya tutuşabilirdim. Ama hayır, şu an vaktim yoktu.

"Mesela çocuk?"

Ani bir dönüşle Kılıç'a baktığında Kılıç da aynı şaşkın ifadeyle Levent'e bakıyordu. "Hamile misin? Aptal Füruz, aile planlaması diye bir şey duymadın mı hiç?"

"Keşke sen duysaydın gerizekalı!" Bu sefer aynı şaşkın bakışlar benim üstüme döndüğünde Levent anlamsızca kaşlarını çattı. Mavi hareleri garip bir ifadeyi taşıdığında konuya nereden gireceğimi bilmiyordum.

"Imm... Bunu söylemek biraz garip ama," dedi sıkıntıyla. "İlayda'dan sonra kadınlarla tensel temastan uzak duruyorum."

"İnan bana senin uçkurunla ilgili konular beni hiç ilgilendirmiyor, Levent," diyerek çıkıştığımda yüzümün aldığı tiksinç ifadenin farkındaydım. "Bir çocuğun var," dedim öyle düz, öyle normal bir sesle ve fark ettim ki, artık hayatta hiçbir şey beni etkilemiyordu. Etrafımda dönüp duran olayların standart dışı oluşuna öyle alışmış haldeydim ki üstüne eklenenlere gayet rahat tepkiler veriyordum. "İlayda'dan," diye devam ettiğimde Levent'in yüzü kasıldı. O, henüz benim kadar alışmamıştı hayatında çizdiği planların dağılmasına.

"İlayda," dedi kesik bir nefesle. "Yaşıyor mu? Bir çocuğumuz olduğu için mi uzaklara gitti yoksa?"

Levent'in gözlerinde o an gördüğüm heyecanının yıkılışını biraz sonra izleyecek olmanın verdiği üzüntü, sapana doldurulmuş taşların kalbime birer birer atıldığını hissettirirken, "Hayır," diyebildim. "İlayda yaşamıyor, Levent."

Gecenin DördüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin