9.Vicdanın Susmayan Sesi

896 126 92
                                    

Keyifli okumalar 🖤

Keyifli okumalar 🖤

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

🎨🩹

Vicdan...

Vicdanımın susmayan kelimelerini işlediğim bir defter gibiydi kalbim. Kapağına bastırıp acılarımın çığlığını gömdüğüm o defterin kapağı, bugün tekrar açılmıştı ve kendi kanımdan işlediğim satırları daha yüksek sesle duyuyordum.

Bundan beş yıl önce çaresizliği yaşayıp ellerimi bulaştırdığım işler, beş yıl sonra o kirlerin hala orada kaldığını bana gösteriyordu.

Anneannemin yanına ilk geldiğimde on bir yaşındaydım; kendi yaşam mücadelesinin içinde bir de benimle uğraşmak zorunda kalmıştı.

Hastaydı, çok hastaydı. Masrafları karşılamak için varını yoğunu ortaya koymuştu; fakat iyileşmek için değildi çabası, benim yalnızlığa sürüklenip tek başıma kalmamam içindi.

Bir süre sonra elimizde hiçbir şey kalmadığında annemin kapısını çalmıştım; henüz yirmilerimin başında, gençliğimin ortasında.

Yaşıtlarım en iyi okullara gidip, en güzel kıyafetlerini yarıştırırken ben günü birlik işlerde çalışıyordum. Bir yandan da kazandığım konservatuarı bitirmeye çabalıyordum.

Yakup Kamer'in bana bu hayatta iyiliği dokunduğu tek şey buydu. Kendi kendime çizdiğim resimleri görüp beni kursa göndermişti Levent'le beraber.

Ona göre, bu işte başarılı olursam benim üstümden para kazanabilirdi; bana göreyse hayatımda mutluluk hissini yaşayabileceğim tek şey, resim çizmekti ve bunu onu sayesinde geliştirmekte bir sakınca görmemiştim.

İkimizde kazançlıydık bir nevi.

Kapısına gittiğim annemin bana tek bir teklifi olmuştu. Eğer babamın borçları için Levent'e çalışırsam hem para kazanabileceğimi hem de borçları ödeyebileceğimi söylemişti.

Ortada elle tutulur bir borç yoktu aslında; ama annem, kocasından aldığı paraların bedelini bana ödetmek istemişti ve bende kabul etmiştim.

Çaresizlik hissi ilk kez o gün kalbimde yer edinmişken bu histen kaçmak için her şeyi göze almıştım.

Sadece resim çizeceğimi düşünürken de işler değişmiş ve kendimi bir anda Levent'in kuryeliğini yaparken bulmuştum.

Kendi çaresizliğimden kurtulmak için, başkalarının hayatlarını zehirliyordum...

Yaptıklarımın bedelinin ağırlığını başımı her yastığa koyduğumda yaşıyordum. Her gece, susmayan vicdanımla savaşıyordum ve birilerinin insafa gelmesini bekliyordum.

En sonunda hiç ummadığım bir isim bana elini uzatmıştı; Levent...

Daha makul bir anlaşmayla karşıma gelmiş ve bu şekilde başlamıştık tablo satışına.

Gecenin DördüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin