5.Kalpte Asılı Kelepçe

1.1K 135 92
                                    

Keyifli Okumalar 🖤

Keyifli Okumalar 🖤

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

🎨🩹

Günlerdir uyumuyordum. Uykusuzluk, artık kelimelerimi bile karıştırabileceğim kadar derin özlemini göz kapaklarımda hissettiriyordu. Ama uyumuyordum. Uyuyamıyordum.

Korkaktım ben; bu, beş yaşımdayken de aynıydı, yirmi beş yaşımdayken de. Belki de hiç değişmeyecekti ve ölümün beni kucaklayacağı güne kadar da korkak kalacaktım.

Acı, ilk yüreğime işlendiğinde korku da, ilk o gün vuku bulmuştu kalbimde ve bir misafir gibi yerleşmişti. Ama farkı vardı misafirden; korku, hiç gitmeyecek gibi yer edinmişti içimde ve zihnimin içinde devamlı yankılanan kırbaç sesleri de, ona daha konforlu bir alan bahşetmişti.

Ve şimdi, en büyük korkumu yaşıyordum; yalnızlık. Yapayalnızdım. Böyle pekiştirince kelime daha da korkunç bir hale bürünüyordu ve sanki bir beden olup gölgesi üstüme çörekleniyordu; fakat öyleydi, yapayalnızdım. Kimsesizdim.

Bütün eşyalar nefes alıp verirken, dolapta önümüzdeki kış yemek için bekleyen geçen yazdan kalan konserveler dururken, sallanan sandalyesinde ölümün tazeliği ileri geri hareket ederken bu ev, cehennemden farksızdı.

Sırtım soğuk duvara yaslı, dizlerim göğsüme çekili dururken elimi yanımdaki kısa sehpaya uzatıp paketimden bir sigara çıkarttım. Parmaklarımın arasına itinayla yerleştirdiğim dalın ucunu tutuşturup derin bir nefes çektiğimde, karanlık odanın içi puslu dumanla kaplanmıştı.

Anneannem, 'İçme şunu, Füruz,' dedi sanki bir yerlerden beni görüp ve sanki ciğerlerime inen zehir, onu üzüyormuş gibi sesi sertleşti yine.

Yokluğunu kendime hatırlatır gibi bir nefes daha çektiğimde, hayatımı ellerimin arasında tutuyormuşum ve bile isteye zehirliyor, bir an önce bu dünyada bana ayrılan sürenin sonuna gelmek istiyormuşum gibi hissettim.

Tam karşımda duran sallanan sandalyeye baktım. "Hepiniz öldünüz, anneanne," dedim başım sağ omzuma yaslanırken. "Hepiniz gittiniz ama ben hâlâ buradayım..."

Bazen hayatımdaki herkes gidene kadar onları izlemeye mahkum edilmişim gibi hissederdim. Bu kadar yokluğun, başka bir açıklaması olamazdı galiba.

İlk kaybım babamdı.

Mavi, iri cam boncuklardan dizili, boynumdan çıkartmadığım kolyeyi hiç unutamıyordum o zamanlara dair. Evde herkes ağlıyordu, bense koştukça boncukları birbirine çarpıp ses çıkartan kolyemden dolayı kıkırdıyordum.

Çok küçüktüm, ölümle tanışmayı anlamayacak kadar küçük.

Yerde serili, göbekli desen denilen, antika bordo halının, ayaklarımın altına verdiği hissi bugün bile düşününce anımsıyordum. Kenarı yol şeridi gibi mavi çizgiyle ayrılan halının, o şeridini taşırmadan koşuyordum.

Gecenin DördüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin