38.Ayrılığa Gebe Kavuşmalar

333 36 14
                                    

Keyifli Okumalar🖤🎨🩹

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Keyifli Okumalar🖤
🎨🩹

"Doğuruyorum!" Ellerim karnımda korkudan iki büklüm kalmışken Levent ve Ecevit kavgayı kesip bana odaklandı. Henüz hafif hissettiğim acının içinde göz ucuyla Tuana'ya baktığımda yüzündeki korkuyu ve paniği görebiliyordum. "Tuana, iyi misin?"

Tuana'nın hislerini anlayabilmek, onu sakinleştirebilmek için iyi olduğumu ona göstermem gerekiyordu. Geçmişin içinde izler bulursa, şu an yaşadığı duyguları kaldıramazdı.

Kendimden vazgeçmiş gibi bir hale bürünsem bile aslında kendime en çok sahip çıkmam gereken zamanda olduğumu biliyordum. Çünkü Ali daha çok küçüktü, doğmasına daha haftalar vardı; ayrıca birinin Tuana ile de ilgilenmesi gerekiyordu.

"Füruz, sakin ol sevgilim." Ecevit'in yatıştırı cümlelerini dışa vuran sesi aynı korkuyu avuçladığımızın ispatıydı. Gözlerimi kapatıp derince soluklandığımda bacaklarımın titrediğini hissediyordum.

Henüz karın ağrısından öteye geçmeyen sancılar, bacaklarımın titremesine sebep değildi ama kalbimde vuku bulan korku, hem dizlerimi hem de bütün hücrelerimi titretiyordu.

Ecevit, kolon görevi görür gibi bedenimi kendine yasladığında, "Hemen hastaneye gidiyoruz," dedi. "Korkma."

Onu yanıtlamak istedim fakat anlık olarak kemiklerimin tümünde hissettiğim acı, buna izin vermedi.

Hala gözlerim kapalı halde nefeslenirken Ecevit, arabayı hazırlamalarını söylüyordu. Ali'yi, kendimi, Tuana'yı düşündüğüm üçgen giderek daralıyordu sanki.

Bir bebeğin doğuşu, geldiği ailenin tüm sıfatlarını değiştirdiği yetmezmiş gibi sevinç, korku, acı, panik gibi birçok duyguyu aynı anda doğuruyordu.

O anda, "Baba," diye bir ses işittim ağlamaklı. Tuana'nın sesini. Aylar geçmişti ama ilk kez Levent'e baba demişti. "Füruz ölmesin," dedi hızla. "Benim annem gibi Füruz da ölmesin, baba!"

Göz kapaklarım usul usul açılırken Tuana'nın cümlesiyle kasıklarımda hissettiğim sancı gözlerimde son buldu. Gözyaşlarım arkası kesilmeyecek gibi akmaya başladığında defalarca yutkundum.

Tuana, ona söylenen bir yalanın travmasını bir kez daha yaşarken içimde dolup taşan acının tarifi yoktu.

Tuana'ya annesiyle ilgili anlatılanlar bir yalandan ibaretti ama Ali'nin bunu yaşayabilme ihtimali bile kalbimi kavuruyordu.

Saatlerce süre gelecek bir sancıdan değil de, evladına bırakacağı kötü anılardan korkuyormuş bir anne; belki de aylardır Ali'yle aynı bedeni paylaşmamıza rağmen ilk kez anneliği anlıyordum.

Annesinden nefret eden Füruzan, daha yüzünü bile görmediği bir bebeği bağrına sağlıkla basmak için can atıyordu.

Saniyeler sonra, "Füruz da, bebek de iyi olacak babacığım," dedi Levent. Sırtı bana dönük, dizlerinin üstüne çökmüş, kızının gözyaşlarını silerken kendi gözyaşları oldukları yeri terk ediyordu. Ağladığını biliyordum, çünkü Tuana da babasının gözyaşlarını siliyordu aynı esnada.

Gecenin DördüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin