37.Bölüm 🔥Aşk🔥

375 28 138
                                    

@pile16 @dystinabell @reem133x @ece373738 @Leth_28 @M_merve14 @selfinaz52 @Daryoosh @KrishnaMukherjeeSurb @snglss @TeffyLeal @almalta @Leth_28 @Rose_Rain26 @hex-hex 💙💜💚💗

Güneş tüm kızıllığını gökyüzüne dökerken ilk uyunan Zehra olmuştu. Serdar kollarının arasına hapsetmişti genç kadını. Bacakları birbirine dolanmıştı. Sıcacıklardı. Hayatında ilk defa bu kadar huzurlu, mutlu ve gerçekten yuvasını bulmuş gibi hissediyordu ve bu Serdar sayesindeydi. Kollarının arasında olabildiğince hareket edip dönerken yastığını düzeltip arkasına yaslandı. Nedensizce Serdar'ı izlemek istemişti.

Birkaç dakika sonra yataktan kalkmış ve güzel bir banyo yapmak için banyoya doğru ilerlemişti. Kısa ama güzel bir duş aldıktan sonra bornozuna sarılıp banyodan çıkmıştı. Serdar hala uyuyordu. Seminerin üçüncü bölümünün başlangıç toplantısı vardı bir buçuk saat sonra. Bir an önce hazırlanıp çıksa iyi olurdu. Dolaba yerleştirdiği kıyafetlerine bir bakındıktan sonra kırmızı renk crop, kırmızı kumaş pantolon ve yine aynı renk ceketini giymekte karar kılmıştı.

Serdar gözlerini aralarken yatağın Zehra'ya ait olan boş tarafıyla karşılaşmıştı ki boy aynasının önünde kırmızılar içindeki güzeller güzeli sevgilisini görünce hem rahatlamış hem de yüzüne huzur dolu bir gülümseme yayılmıştı. Zehra, genç adamın aşk dolu bakışlarından habersizce makyajını yapmakla meşguldü.

"Benden başkalarına kırmızı giymesen olmaz mı güzelim?"

"Sen ne zaman uyandın?"

"Güzelliğinle büyülenecek kadar vaktim oldu" diye karşılık verirken genç kadını süzmüştü mavi bakışlarıyla. Zaten nefes kesici bir güzelliğe sahipken bir de giydiği her kıyafetin ona bu kadar yakışması...

"Günaydın" diye karşılık verirken elindeki makyaj fırçasını diğer malzemelerin yanına bırakıp yatağa doğru ilerlemiş, kenarına oturmuştu.

Serdar, Zehra'nın saçına uzanıp kulağının arkasına sıkıştırırken yanağına bir öpücük bırakmıştı. "Yirmi sekiz senedir duyduğum en güzel günaydın... Böyle bir güne hiç uyanmamıştım"

"Sabah sabah çok mu romantiksin acaba?"

"O kadar güzelsin ki... Dilim artık bana bile danışmıyor ki"

"Çok tatlısın" dedi yüzünü okşarken. "Ama benim çıkmam lazım Serdar"

"Birlikte kahvaltı yapamayacağız yani"

"Öğlen yemeğini birlikte yiyebiliriz, öğleden sonra boşum çünkü"

"İyi o zaman ne yapalım? Sen kahvaltı yapmadan mı gideceksin?"

"Otelin pastanesinden poğaça falan alırım yeter o bana" diye karşılık vermişti tebessümle.

"İhmal etme ama al bak"

"Serdar çocuk muyum ben ya? Sürekli yememi içmemi kontrol ediyorsun?" diye kaşılık vermişti şakayla karışık itirazla.

"Kendine dikkat etmeyi pek sevmiyorsun, bende senin yerine düşünüyorum güzelim"

"O zaman hep düşün olur mu?"

"Hep düşünürüm, hep" diye karşılık verirken Zehra oturduğu yerden kalkmak için hamle yapmıştı ki nasıl olduğunu bile anlamadan kendini genç adamın kucağında dudaklarını da dudaklarında bulmuştu. Ayakları yerden kesilirken tenine bir karıncalanma düşmüştü yine. Serdar onu ilk kez öptüğünde de böyle olmuştu, her seferinde de böyle oluyordu. Öpüşmeleri giderek derinleşirken Serdar geri çekildi yavaşça.

SON DANS; RESTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin