2.Bölüm | Sarsıcı Taraflar

20.2K 765 850
                                    




Beğenmeyi ve yorum yapmayı unutmayın, her yorumu tek tek okuyor olacağım.

Sizleri sandığınızdan çok seven yazarınız, İyi okumalar ^^

Instagram : Byzloey

2. Bölüm | Sarsıcı Taraflar

Bet U Wish, RAYE

Yeşil renk bana hep ormanları anımsatırdı, nasıl mavinin dibi ve yüzeyi aydınlık ve karanlığı, derinliği yansıtıyorsa yeşilin de dışarıdan görüntüsü aydınlığı derinlerdeki görüntüsü ise karanlığı yansıtıyordu.

Derinlik olarak adlandırdığımız bu kelime birçok insanın aksine benim için renklerden ve insanlardan ibaretti. Bakışlar aydınlık, karanlık ve derin olabilirdi. Tüm bu cümleler duyguların tercümanıydı, onun için bulunmamıştı ama en çok bunu tasvir ediyordu.

Benim duygularımı da tasvir ediyordu, derinlik bana göre beni anlatan tek kelimeydi.

Bir insanı bakışlarımla aydınlatabilir, karanlığa çekebilir ve derinliğime alabilirdim.

Hayır Vera, sen karanlıkta yürümeyi bilmiyorsun. Kimseyi karanlığa çekemezsin.

Aynadaki gözlerime baktım, gerçekten çekemez miydim? Ya da bakışlarımı karartamaz mıydım?

Bugüne kadar bunu yapmamıştım, buna ihtiyacım olduğunu düşünmemiştim ama bundan sonra olacağına dair içimde güçlü bir fısıltı çığlık olma yolunda ilerliyordu. Henüz adımımı yakınına bile atmadığım halde o okulun formasını giymek yetmişti olacakları hissetmem için.

O okulun yoluna serilen kırmızı halının neden kırmızı olduğunu biliyor musun?

Çünkü o okulda kan akmadan gün geçmiyor.

Dışarıdan içeri girmeyen rüzgârın içimi titrettiğini hissettim. Tüm camlar kapalıydı ama içimdeki yapraklar güçlü bir esintiye maruz kalmış gibi sallanıyordu.

Son yirmi saattir aklımda sadece iki kişinin sesi dönüyordu. Biri adını söyleyerek yeni okuluma gittiğimde tarafını öğreneceğim çocuğa aitti, o kahve bakışları ve sözleriyle içime şüphe ve endişeyi tohumlamıştı. Diğeri ise dünden beri gözlerini her yansımada olmadığı halde görmeye başladığım o yeşil gözlü deri ceketli çocuğunkiydi.

Her düşüncemde aynı cümleyi tekrarlıyordu.

Hiçbir zaman, hiçbir şey için geç değildir.

Yerli yersiz aklımda sesi tekrarlanıyordu, bunun söylediği cümleden ötürü olmasından ziyade sesinden ötürü olduğunu biliyordum ama aklımdan hiçbir düşünceyle bu iki sesi susturamıyordum. Daha da kötüsü bu iki sesten kendi sesimi bile duyamıyordum.

Aynadaki yansımama baktığımda gördüğüm görüntüden memnun kaldım. Giydiğim şort etek ve altına giydiğim kalın siyah içten yünlü çorapla üşümeyeceğimi umuyordum. Bu okulun forması bizim bej renkli formamıza göre karanlık kalıyordu. Koyu gri şort eteğimin üzerine beyaz gömlek ile kırmızı çizgileri olan etekle aynı renk ceketimi giydikten sonra okulun armasına baktım.

İç içe çaprazlama geçmiş B E harfleri vardı, alayla gülümsedim. E'nin esef olduğunu biliyordum. B'nin ise dün gördüğüm sayfa profilindeki çocuğun adı olduğunu tahmin ediyordum. Babası oğlunu oldukça seviyor olmalıydı.

Ceketimin yakasıyla gömleğimi düzelttikten sonra yatağın üzerindeki çantamı ve montumu elime aldım. Dudak nemlendiricisini çantamın gözünden çıkararak aynanın karşısında hızlıca sürüp yerine geri koyduğumda dudaklarımı birbirine bastırıyordum. Bu soğukta dudaklarım başka türlü yumuşak kalmıyor canımı yakıyordu. Nemlendiriciyi çantamın gözüne koyarken montumun cebindeki telefonun titrediğini duydum. Çantayı omuzuma takarken cebimden anahtarlarımla telefonumu çıkarmış arayana kim olduğunu bildiğim için bakmadan yanıtlayarak telefonu kulağıma yaslamıştım.

VALENS Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin