50.Bölüm | İlk Dans

1.3K 58 10
                                    




Yeni bölümden hepinize merhaba, yine gecenin bir saatinde bölümü bitirmeden kalkmayacağım diye inat edip bitirerek bu saatte bölüm attım ama değdiğine inandığım bir bölüm oldu umarım sizin için de güzel bir bölüm olur.

Lütfen okurken oy vermeyi ve bol bol yorum yapmayı unutmayın, yorumlarınız çok değerli ve hepsini okuyorum.^^

Keyifli okumalar.

Instagram : Byzloey

50.Bölüm | İlk Dans

Delilah, Mikolas Josef – Mark Neve

Sigara başlayan herkesi kendine bağlardı, insanlar ona bağımlı olurdu. Aynı aşk gibi, aşk da karşındaki insandan çok kendine aşık ederdi. Biz karşımızdaki insana aşığız sanırken aşka aşıktık aslında. Bu yüzden birçok âşık olduğumuz insandan vazgeçerdik, çünkü âşık olduğumuz şey onlar değildi onların bize duyduğu aşktı.

O aşk bittiğinde bizim de ona olan aşkımız biterdi.

Ama öyle bir aşk gelirdi ki karşımıza sonrasında, kendisini sadece bir kere görürdük çünkü bu aşk gerçek aşk olurdu. Bize aşk duymasa da ona âşık olurduk, bize duyduğu aşka değil ona aşk duyardık.

Gerçek aşk dediğimiz şey de buydu zaten. O aşk bitse de ona olan aşkımız bitmezdi, ayrı kalsak da ayrı hissetmezdik. Birbirimize dönemeyecek olsak da aslında dönebileceğimiz tek kollar yine birbirimizin kolları olurdu çünkü bilirdik ki o kollar sadece bize açılırdı, sadece bize ev olurdu.

O evin anahtarı sadece bizde olurdu.

Tibet'in kalbinin anahtarı da tam olarak şu elimde duruyordu, zambak desenli çakmak.

İçimden bir ses yakında başlayacağını söylüyor demişti sigara kullanmadığımı duyunca, asıl söylemek istediği şey sigara karşı olacak bağlılığım değildi, kendisine olacak bağlılığımdan bahsediyordu.

Emindi, özgüvenliydi ve ona karşı duygularımı asla belli etmememe rağmen bunun farkındaydı ve bu çok tehlikeliydi. Çünkü benim söylediğim hiçbir yalana kanmayacak hiçbir ifademe kanmadan yaptığını yapmaya devam edecekti.

Beni tahrik edecek, benim sınırlarımı zorlayacaktı.

Çünkü içimde onu tanımaya başlayan bir ses bana bundan emin olduğunu söylüyordu.

Tibet tehlikeliydi, ne yaptığını bilmesi ve kararlı olması tehlikeliydi.

Bir erkeği her zaman çekici aynı zamanda tehlikeli kılan bir özellik varsa bu kararlılığı ve duruşuydu. Çünkü yolu yanlışsa bu yol ona da çevresine zarar verirdi ama önünde kimse de duramazdı, eğer yolu doğruysa onu yoldan saptırmak için bir sürü düşman edinecek yine zarar görecekti ama yine önünde kimse duramazdı.

Zambak desenli çakmağı elimde döndürerek yaslandığım tüylü koltuğa daha çok gömülürken ben de tam olarak bundan dolayı korkuyor bir yandan da beni bu düşüncelerden kurtarması için zilin çalmasını bekliyordum. Çünkü o zilin çalmadığı her dakika bana ceza olarak Tibet'i düşünme zamanı kazandırıyordu.

Evet bu cezaydı, cezaydı çünkü Zeyd bana durmamı söylerken ben koşmaya başlamıştım.

Evet koşmalıydım ama ona doğru değil.

VALENS Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin