7. Bölüm| Belirsizlik İçinde Kayboluş

12.4K 594 279
                                    

Instagram ; byzloey
İyi okumalar'

V A L E N S

7. Bölüm | Belirsizlik İçinde Kayboluş

A New Hope, Broken Iris

''Neden böyle davranıyor sence?'' diye mırıldandım yanımda kahvesini yudumlayan Tuna'ya yüzümü çevirerek. Bu akşam teyzemlere gidecek olmamızdan ötürü çıkışta İkra'yı beklemek zorundaydım çünkü teyzem beraber gelmemiz hakkında itiraz istemeyen kelimelerle ses tonunu desteklemiş cevap vermemi beklemeden telefonu suratıma kapatmıştı. Aynı şeyi İkra'ya da yaptığına emindim, yoksa ben kabul etsem bile onun çocuk gibi baş ağrıtıcı mızmızlığını göstereceğini biliyordum.

Kendisi Burçak ile bir yere gitmişti, ben de onu beklerken Tuna beni yalnız bırakmamış kahve alarak yanımdaki duvara yaslanmıştı. Gözleri benimle vedalaşıp özel şoförüne yanaşan arkadaşıma kaydı. ''Edis'i tanır mıydın?'' soracağı bir soru olduğunu gözlerindeki bakıştan anlamıştım ama bakışlarının altında yatan merakın İzel hakkında olduğunu düşünerek yanılmıştım. ''Hayır, sadece gelmeden önce birkaç kez konuşma fırsatımız oldu.''

Kafasını aşağı yukarı salladı, karşılıklı duvarlara yaslanmış İkra'yı beklerken Zeyd'in bugün ki davranışlarını yorumlamaya çalışıyorduk ama elde sadece koca bir sıfır vardı. Bu dengesizlik Tuna'yı bile şaşkına çevirmişti. ''Hepsinin dengesizliğini biliyordum ama Zeyd'i ilk defa dengesiz davranırken görüyorum.'' Konuya geri döndüğünde ben de cebimdeki lolipopu çıkarıp dilimin üzerine bıraktım. Ağrı kesici almamıştım ama kantine Tuna'ya kahve almaya gittiğimizde görür görmez lolipopa resmen atlamıştım.

''Tibet'te öyleydi bak, yarışta tanışırken gayet sıcaktı ama bir anda tanışmadan sonra şimdiki gibi birine dönüştü.'' Ben tüm olanları kafamda düşünür tekrar tekrar yorumlarken Tuna da sessizce kahvesini içmeye devam ediyordu.

''Ceyda da öyleydi, önce sevdim seni dedi sonra kullanıyorum dedi. Ne yapmaya çalışıyorlar anlamıyorum.'' Sesimde isyankâr bir tını vardı. Lolipopu dudaklarımdan dışarı çekip elimde tutarken sinirle öne doğru uzattım. ''kendimi yakan top da ortaya alınmış gibi hissediyorum. İki taraftan da top geliyor. Atıcılar ikiden fazla ama ortada sadece ben varım.'' Sinirle kafamı sağa sola sallayıp lolipopu tekrar dudaklarıma yerleştirdim. Tuna bu halime gülümsemişti.

İlk derslerde kötüleşmiş öğleye doğru düzelmiş sonra tekrar kötüleşmiştim. Başım hala ağrıyordu ama dayanılmaz değildi, gözlerimdeki kızarıklık da yavaştan gitmeye başlamıştı. Eve falan gittiğimde yoktu, Zeyd'i dinlemediğim için günün geri kalan her dakikası buna pişman olmuştum ama tabi ki de bunu ne söylemiş ne de belli etmiştim.

''Diğerlerini bilemem ama... Zeyd sanki sana karşı iyi olmamak için direniyor. Bir yandan iyi olmamaya direniyor bir yandan da buna engel olamıyor gibi... yani galiba.''

Zeyd'in baştan beri bana yardım etmeye çalıştığını ama mesafesini hiç bozmadığını anımsadım. Doğru söylüyordu, korumak istediği bir mesafe vardı ama o mesafeyi kendisi isteyince korumak adı altında aşıyordu. Bugün yanıma gelmesi gibi ya da atkısını boynuma dolaması gibi.

Bir de beni kendine çekmesi...

Unut bunu.

''Bunu neden yapıyor olabilir?''

Tuna kahve bardağını kenara bırakıp yumruk yaptığı elini çenesine yerleştirdi. ''Zeyd'in diğerlerinden çok daha zor bir geçmişi var, duygular konusunda eksik büyümüş biri. Anlatmak pek bana düşmez ama sitede yazılanlar ve okulda yayılan söylentilerden bildiğim kadarını anlatayım. Zeyd'in ailesi en az Tibetlerinki kadar zengin ama evde kalmıyor. Eskiden sokaklarda kaldığına dair söylentiler var. Çoğu kişi bunun yalan olduğunu düşünüyor çünkü çocuğun hem arabası hem motoru varken neden sokakta yatsın?''

VALENS Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin