15.Bölüm | Dinle Kalbimi, Sesini duyuyor musun?

9.3K 464 245
                                    

Instagram : Byzloey

İyi okumalar dilerim, sizleri çok sevdiğimi hiç bir zaman unutmayın ve bu güzel bölümü her duygusunu hissederek okuyun.

Öpücükler ^^

15. Bölüm | Dinle Kalbimi Sesini Duyuyor musun?

It's My Fault, Dontask

Geçmişin Kalıntıları yaralayıcı oluyordu, bazen parmak olup boğazınıza dolanıyor bazen ise utanç duyduğunuz anılara bürünüp bugününüzü de sizden çalıyordu.

Hiç bu duyguyu tatmamış ya da tatmak zorunda kalmamıştım ama buna maruz kalan herkes etrafıma sarılmıştı. Her gözde bu duyguyu görüyordum ve yaşamadan öğrenmiştim.

Bazen geçmiş sizin nefesinizi bazense başkasının nefesini kesmenizi sağlıyordu, bir çift boks eldiveni ya da sargılara bürünerek parmaklarınıza dolanıyor o parmaklarla başkasının nefesini kesiyordu.

Neden geçmişimizin cezalarını hep başkasına kesiyorduk? Kendimizle yüzleşmeye mi korkuyorduk veya bu korkuyu şiddetle mi bastırıyorduk? Bunu hiç denemedim ama merak ediyordum.

Değdi mi bari?

Rahatladınız mı o kanları görünce, nefes alabildiğiniz mi başkasının nefesini kesince?

Ne oluyor gecenin sonunda peki, güçlü mü hissediyorsunuz? Bence çok daha zayıf düşüyorsunuz.

''Geliyorsun değil mi?'' Okul kapısının hemen yanına yaslanmıştım. Yara olmuş avuç içlerim cebimdeydi, gözlerimse çıkan iki arkadaştaydı. Bana öğleden sonraki dersin başında mesaj atmıştı, sinirle ayağımı yere vurmuştum. Attığı mesajda Ceyda'yla gitmemi, işi olduğunu söylemişti. Rüyasında görürdü.

Ceyda bir sonraki ders kendini toparlamış görünerek sınıfa gelmişti. Bu toparlanış verilen bir şırınga sıvısıyla değil birkaç toz tanesiyle olmuştu. Bunu görebiliyordum, eskisinden çok daha iyiymiş gibi görünüyordu. Daha enerjik daha kendisine benziyordu. Bu duruma büyük bir hayal kırıklığıyla bakabildim ancak.

''Asla kaçırmam.'' Ceyda yumruğunu bükerek Zeyd'e uzattığında çoktan beni görmeden önümden yürümeye başlamışlardı. Sessizliğimi bozmadım ve gözlerimi kısarak yerimden hareket etmeden onları izlemeye devam ettim.

Öğle saatinden sonra benden kaçması kendini direkt olarak ele vermişti, bir kere bile yanıma gelmemiş o güzel dudaklarını benim için aralamamıştı. Tibet bile günün kalanında benimle daha fazla muhatap olmuştu. Her ne kadar Ceyda için olsa da. Aynı zamanda az önce okul çıkışında Edis'i kapıya yaslı vaziyette bulmuştum. Ceyda'yı görür görmez gitmesi dikkatimi çekmişti çünkü bir geçmişleri olduğuna adım kadar emindim. Ayrıca İzel'e geldiğini de belli etmemişti, bende ona iyilik borcum olduğundan durumu bozmamıştım.

Derin bir iç çekerek kapüşonumu kafama geçirdim. Yağmur çiselediğinden ve rüzgâr ters yönden estiğinden beynime vuran soğuk başımı zonklatmaya başlıyordu.

Kapüşonumu geçirdikten hemen sonra Zeyd'in motora binişini izledim. Ceyda motorun hemen önünde dikiliyordu ve sanki bugün kriz geçirmemiş kadar sağlam görünüyordu.

O hepimizin sinir damarları üzerinde zıplayan andan sonra Zeyd'in kolunu yine gizlice tuttuğunu ve parmağını dizine yaslayarak ritim tuttuğunu görmüştüm. Benden tek kaçmayan gün boyu gözleri olmuştu, sanırım onları da esirgese bugün hiç bitmezdi.

Motor sesi okuldan uzaklaşmaya başladığında Ceyda arkasından bir süre baktı ve arkasını döner dönmez beni gördü. Tam karşımda olduğundan ve geriye çekilmediğimden beni göreceği gerçeği ortadaydı. Kendimi gizlememiştim.

VALENS Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin