13. Bölüm | Gölgelenmemiş Yıldızlar

10.8K 507 199
                                    




Instagram: Byzloey

İyi okumalar dilerim^^

13. Bölüm | Gölgelenmemiş Yıldızlar

Pain & Pleasure, Black atlass

Hayatında hiçbir sorunu olmayan insanlar ağladığında onlara neden ağlıyorsun diye sorulur mu hiç? onların bile bilmediği bir cevabı alabilir miyiz gerçekten?

Sadece ağlıyorlar, öylece gök yüzüne bakarak kendilerini karanlığa hapsederek ağlıyorlar. Belki de tanrı ağlayan insanlara haksızlık olmasın diye ağlatıyor sebebi olmayanları.

Belki de öyle şeyler oluyor ki zihnimiz bile duymak istemiyor ağırlığını, örtüyor üstünü ve yatıyor bilinmezliğe.

''Sen İkra'ya gerçekten aşıksın.'' Dedim bilinmezliğe yatan karşımdaki zihne. Gözleri kaçamaktaydı, eğer kardeşi gibi gördüğü kız yoğun bakımda yatıyor olmasaydı buna güleceğine hatta dalga geçmem için söyleneceğine emindim, şimdi tek yaptığı durgunca gözlerime bakmaktı. Gece mavisi gözleri benimkilerde gezindiğinde içeride bir çocuğun bu sözlerime gülümsediğini hissettim. Annesiz yetişen bir çocuğun, kadınlardan yana yarası olan ve hassas davranan çocuğun.

''Peki ya diğeri, onları nasıl ikna edeceksin?'' cevap alamayacağımı anladığım için az önce hiç olmamış gibi davranarak yeni sözler sarf ettim. Dirseğini kırarak kenara yasladı ve çenesini sıvazlayarak ''Orası kolay, hepsi umuda aç. Tek biri hariç.''
''Zeyd.'' Kafasını aşağı yukarı salladı.

''Onun haberi olmayacak, o sadece seninle arkadaş olmaya sıcak baktığımızı ve bizi hayata döndürmene izin verdiğimizi zannedecek.''

''Eninde sonunda öğrenecek ama biliyorsun değil mi?''

''Evet, zekasına hafife almak aptallık olur ama en azından... şimdi öğrenmemeli.''

Kafamı aşağı yukarı sallayarak bedenimle ona döndüm. Şöminenin ateşi yüzüne yansıyordu, eğer şu an böyle cana yakın konuşuyor olmasak hayalimde elinde bir bıçak belirirdi ve bir anda etraf bir korku filmi sahnesine dönerdi.

''Kabul.'' Diyerek ona gülümsedim. ''Gerçek hayat gördüğünüz hayal dünyasından daha güzel olmasa bile olabilecek bir ihtimal var ve ben o ihtimal için her şeyi yapacağım. Öncelikle tanıdık yardımcı olacak bir doktorla görüşmek gerekli bu süreçte doktorlardan yardım alırsak çok daha yararlı olur. Sadece bir şekilde diğerlerine de kullandırmak gerekli.'' Diye mırıldandım sonlara doğru sesim kısılırken. Sabahtan beri kemirdiği dudağını dişleri arasından serbest bırakarak yaladı, bu sırada o da bedeniyle benim gibi ortaya doğru yani daha doğrusu bana doğru dönerek elini koltuğun kenarına yasladı. ''O işi beraber çözebiliriz.''

Gülümseyerek aramızdaki kısa mesafeye elimi uzattım. ''Sana kavga ettiğimiz gün bunu hatırlatacağımı söylemiştim.'' Tek kaşımı kaldırışıma keyiflenerek o da elini uzattı. ''Sana yenilmediğimi biliyorsun değil mi?''

''Ah elbette, sen aşka yenildin... öyleyse anlaştık mı ortak?'' bana belli belirsiz gülerken elimi kavrayışı bana soğuğunu hissettirdi. Kavradığı ele baktım, ten rengimiz bronza dönük duruyordu ışıktan. Tırnaklarım hafif tenini çiziyordu ama aldırmadan elimi sıkarak salladı. ''Bu durumlara düşecek adam değildim de.... Neyse.'' Derin verdiği nefesle göğsü inip kalktı.

Ardından elimi kavrayan elini hafif çevirip bileğindeki saate baktı, gün doğumuna pek de fazla kalmamıştı. ''Hadi gel daha fazla geç olmadan eve bırakayım seni.''

VALENS Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin