Burnumdan akan kanı artık hissediyordum, ağzıma metal bir tat geldiğinde öksürüp öksürüğümle tekrar acıyla inledim, dudaklarımda da metalik tat oluştu, aralık dudaklarım hemen önümde oluşmaya başlayan kan birikintisine döndüğünde gözlerim kapanmaya başlamıştı, zorlukla son bir kesik nefes daha alabildim ve Kimsenin duymayacağını bile bile fısıldadım.
''Nefes alamıyorum.''
Önceki gece
Motor hızla gittiği yolda yavaşlayınca korkudan alamadığım nefesleri kesik kesikte olsa almaya başladım. Kalbim ağzımda atıyordu, hala korkudan ellerimin titrediğini hissedebiliyordum. Motor durduğunda hızlıca inip titreyen ellerimi saçlarıma daldırdım. Başıma bir şey geleceğini biliyordum, bu işin ortaya çıkacağını biliyordum!
''İyi misin?'' dedi endişeyle. Ona dönüp sokağın başını işaret ettim. ''Ya gelirse? Kimdi o? Beni neden öldürmek istedi? hem sen... sen neden nasıl geldin birden?'' Ellerini omuzuma atıp beni kendine çekti ve sıkı sıkı sarıldı. ''Sakin ol.'' diye fısıldadı kulağıma, geri çekildiğinde ellerimin titremesi azalmış gibi hissediyordum ama hayır, korku içimdeydi hala ve nefesimi kesiyordu.
''Öncelikle merak etme gelemez, en azından bugün gelmez. Bana attığın cips fotoğrafından sonra izlemekle kalacağımı düşünmemiştin değil mi? Kız kıza cips gecesi yapmak iyi fikir gibi gelmişti. İyi ki gelmişim.'' İçimde oluşan rahatlamayla öylece yere çöküp ellerimi yüzüme geçirdim ve ağlamaya başladım. Çok korkmuştum, hayatımda yaşadığım en korkunç andı.
''Şşş sakin ol geçti, bak bir şeyin yok.''
Üzerime Ceyda'nın narin bedeni uzandığında sarsılarak ağladığımı yeni fark ettim. Ya o gelmeseydi ne olacaktı? Kaçabilecek miydim? Yoksa kanlar içinde yerde yatıyor mu olacaktım?
''Ya sen gelmeseydin, kimdi ki o neden beni öldürmek istedi?'' Ceyda derin bir nefes aldı. Yüzümü zorlukla diz kapağımdan elimin üstünden kaldırdım. ''İhbar eden kişinin sen olduğunu öğrenmiş olmalılar.''
''N-Ne.. Sen..''
''Boşver benim nerden bildiğimi, önemli olan o değil önemli olan şu an senin artık ne yapacağın. Polise gitmeliyiz, ihbar edenin sen olduğunu ve peşine düştüklerini söylemeliyiz.'' Kafamı hızlıca sağa sola salladım. Tuna böylesinin daha riskli olacağını bana birçok kez söylemişti. Bu sefer kimliğim ortaya çıkarsa peşime birden fazla kişi düşecekti, en kötüsü de aileler işin içine karışacaktı ve benim ailem bu işe karışırsa onları bir daha görmem mümkün değildi.
''Olmaz, bu kez peşime daha fazla birileri düşer. Hem bu adam hapse girmedi mi çıktı mı? Nasıl biliyorlar benim olduğumu?'' Ceyda omuzlarını indirip kaldırdı ''Hiçbir fikrim yok ama onlara biri söylemiş olmalı, başka bir şekilde öğrenemezler. Polis bile bulamadı kim olduğunu onlar nasıl bulacak?'' Evet bulamamıştı çünkü Tuna başka birinin hattını çalmış arama yaptıktan sonra da hattı direk kesmişti.
Tuna ve benden başkası bilmiyorken onlara bunu söyleyen kim olabilirdi ki? Tuna kesinlikle söylemezdi, o halde geriye tek seçenek kalıyordu.
Biri Tuna ile beni konuşurken duymuş ya da Tuna'yı takip etmiş olmalıydı. ''Hey, tamam lütfen sakinleş. Güvenliğin için artık eve girsek iyi olur. İkra'ya söyleyecek misin?'' Kafamı hızlıca sağa sola salladım gözlerimdeki yaşları silerken. ''Kesinlikle olmaz, ortalığı birbirine katar.'' Haklı olduğumu bildiği için kafasını salladı.
''Ya Zeyd?'' kafamı tekrar sağa sola salladım. Bu işe bulaştığımı bilmiyordu, öğrenirse vereceği tepkiden de emin değildim.
''Tamam o zaman, toparla kendini İkra fark etmesin, daha fazla burada durmadan eve girelim.'' Ceyda'nın uzattığı eli tutarak ayağa kalktım ama titreyen ellerime hala söz geçiremiyordum. Ceyda'nın arkasından motora bindim ve omuzlarından olabildiğince sıkı tutundum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VALENS
Teen FictionDüzenleniyor • Dostluktan doğan düşmanlığın, düşmanlıktan doğan dostluğun, ölümden doğan yaşamın, yaşamdan doğan ölümün izi. Var olan ve yeni oluşacak düşmanlık.... Düşmanlar arası kapışmalar ve alınan intikamlar... Vazgeçmek güzeldi ama vazgeçmey...