23. Bölüm | KORKU

7.7K 402 161
                                    


Başarıya giden her yol gerçekten mubah mıydı?

Bu söze oldum olası inanmışımdır, herkesin bir çizgisi vardır hayatta. Benim de çizgim vardı, eğer istediğim bir şey varsa tüm çizgiler yolumdan kalkardı. Kaldırana kadar mücadele ederdim. Aynı bu gece olacağı gibi, çükü bu gece de ilk çizgim yolumdan kalkacaktı. Çünkü bugün yarış olduğunu duyduğumda içimden bir cesaret fışkırmış beni olması gereken bir şey için dürtükleyip durmuştu. Planı çok kısa sürede yapsam da

''Bence gitmemelisin, Bir kere bana gitme diyorsun ama ben gelmediğimde zaten dikkat çekeceğiz.'' Sabahtan beri başımda car car öten İkra'ya gözlerimi devirdim.''İkra, sen gelmiyorsun. Diğerleri de benim geldiğimi bilmiyorlar, bilmeyecekler de.''

''Tuna hariç.'' diye düzeltti beni yatağa otururken. Aynanın önündeki bandanayı alıp boğazıma doladım, bu işi yaparken yüzümün görünmemesi çok önemliydi.

''Tuna orda olacak, bana işaret çaktığı anda elim telefondaki tek tuşa basacak.'' Gerginliğimi belli etmemek adına derin bir nefes vererek gülümsedim. ''Habersiz bırakma beni.''

''Tamamdır.'' İkra ayaklanırken önden ben olmak üzere kapıya doğru ilerledik, saat geceye yaklaşıyordu ama daha zamanım vardı. Tuna kapıda bekliyordu, bu gece yarış vardı bizde orda olacaktık ama beni bilen Tuna'dan başka kimse olmayacaktı.

''Hayırdır Vera, simsiyah giyinmişsin kaçakçı gibi nereye gidiyorsun?'' Kafamdaki şapkayı çıkarıp teyzeme gülümsemeyle döndüm. ''Yarış var teyzecim biraz asi takılmak istedim.'' Teyzem beni boydan süzdükten sonra dudaklarını büzerek İkra'ya döndü. ''Ben ders yapacağım anne ödevlerim çok.'' Teyzem bir süre ikimizin de yüz hatlarını inceledi, ardından ikna olmuş gibi bizimle görüşüp içeri geçince İkra ile yanak yanağa öpüştük ve siyah deri ceketimin önünü kapatarak ona veda ettim, ardından kapıyı kapattım. Bu gece yapacağım şey hayatımda yaptığım en riskli şey olacaktı ama her şeyi göze alıyordum ve olması gereken bir şey yaptığımın da farkındaydım. En güvendiğim insanlardan ikisi yanımdaydı, İkra ve Tuna.

Bahçe kapısına gelirken elimdeki şapkayı kafama geçirip yüzümü kamufle ettim. Bu gece beni kimsenin görmemesi gerekiyordu, aksi taktirde başım ciddi anlamda belada olurdu.

''Hoş geldin siyahların güzeli.'' sırıtarak bileğimdeki saate göz attım, vaktimiz azdı, Tuna'nın arkasına atladım ve kollarımı ona doladım. ''Fazla vaktimiz yok, bas gaza kıvırcık.'' Tuna saniyeler içinde gaza basıp buradan çıkarken içimi bir heyecan kapladı. Eğer sevdiğim insanları uyuşturucudan kurtarmak istiyorsam öncelikle uyuşturucunun kaynağını ortadan kaldırmam gerekecekti.

Bu gece bu iş bitmeliydi! İçimde heyecanla kapışan korkuyu susturmaya çalıştım. Çünkü korku yenerse beni bu yoldan döndürecekti ve ben o yeşil gözleri bir daha kırmızılarla dolu vaziyette görmek istemiyordum, görmeye dayanmıyordum. Onlar için bir engeli daha yollarından kaldıracaktım.

Soğuk yüzüme yüzüme çarparken bu havalara bir kez daha sövdüm. Gerçekten... Soğuktan... Nefret ediyorum!

Motor yavaşlamaya başladığında ellerim gevşedi. Bir süre sonra Tuna'nın belinden elimi çekip atlayarak motordan indim. '' işaretini bekliyorum.'' diye mırıldanarak cevabını beklemeden yukarı doğru koşmaya başladım. Tuna beni yukarı kısımda, ışıkların olmadığı arada bırakmıştı. Buradan onları izleyip Tuna'nın işaretiyle bu işe noktayı koyacaktım.

Tuna da mecburen yarışa katılıyordu ama sadece işimiz bitene kadar kalacaktı, benim hareketimle buradan benimle sessizce kurtulacaktı.

En güzel görüş açısının olduğu yere geldiğimde ellerimi diz kapaklarıma koyup kesilen nefesimin düzene girmesini bekledim.

VALENS Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin