Uykusuz geçen bir gece...Hemde kim için.Tanımadığım biri için.
Erkenden uyanmıştım aslında pek uyuyamadığım için kalkabilmiştim. Sarhoş olduğum gece yeterince ortalığı karıştırmıştım .Semih'le o geceden sonra konuşmamıştım, telefonlarına cevap vermeyerek onu daha da kızdırdığım farkındayım.Çokta umurumda değildi sonuçta onun yüzünden Nezih'in evinde kalmış oldum ve ne halt yediğimden haberim yoktu.Bütün gece olanları düşündüm acaba ne saçmaladım diye kendimi yiyip bitirdim.Her şey kesik kesikti. Beni neden Semih'den korumuştu ki? Ayrıca onunla kavga ederek bunu yapmıştı. Sırf ben gıcık olayım diye yapmıştır o odun ya da sapık olduğu için.Beni sürekli göt edip duruyordu zaten ve buna hiç alışık değilim.
İlk ders biyolojiydi ve hocanın verdiği ödev tam anlamıyla aklımdan çıkmıştı. İnsanda akıl mı bıraktı Nezih bey. Ona dik dik bakarken beni anlamıştı sanırım. Artistçe göz kırparak önüne dönmüştü.
Hoca ödevleri toplamaya başlamıştı. Sınıfta bir tek ödevi ikimiz yapmamıştık ve kocaman bir sıfır hanemize yazılmaya adaydı. Pek umursamazdım dersleri. Neticede ben Simay Şahdoğlu'ydum. Arkamı toplayan çok ilgili bir ailem vardı. (!)
Nezih benim kadar rahat değildi. O bilmiş halleri ve havası fıss diye sönmüştü. Ona bakarak gülmeyi ihmal etmedim. Sırasından kalkıp hocanın yanına gittiğinde bende ön sıranın oralarda takılıyordum. Hocayla bir şeyler konuşurken kulağımı onlara verdim.
"En azından bir şans verin "dediğini işittim. Yalvarıyor gibi bir halide yoktu. Biraz daha yaklaştığımda elinin hocanın bacağını okşadığını görmemle nutkum tutuldu. Hocayı mı ayartıyor bu? Yok artık. Gözlerimi devirerek yerime geçmeye yeltendim.
"Benim için bu çok önemli hocam." dediğinde ağzım 'o' şeklini almıştı. Sapıklıkta son nokta.
"Ortalamanın altına düşersem bursumdan olabilirim."dediğinde yerimde kaldım. Burslu muydu? Buna bir tarafımla gülerim işte. Ayla babasının gayette zengin olduğundan falan bahsetmişti, tam olarak bilmesem de zengin olduğuna kalıbımı basarım. Zaten evinden, giysisinden her şey belliydi. En çokta bu bilmiş halleri zengin olduğunu belli etmek için yeterliydi. Gerçi bende zenginim, şuan kendime laf mı soktum ben. Her neyse.
Ama neden böyle bir şey yapıyordu bir ödev için? Sırf hocayı ayartmak için mi bu şaklabanlık gerçekten. Merakıma ve sinirime yenik düşerek kendimi hocanın ve Nezih'in yanında buldum.
"Bence de bize bir şans vermelisiniz hocam" Nezih bana ne yapıyorsun diyen bir bakış atarken elini hocanın bacağından çekmek zorunda kalmıştı. Her ne planlıyorsa niyetim onu bozmaktı.
"Lütfen bizi kırmayın"derken hocaya sıcak bir gülümsemeyle şirinlik yaptım.
"Peki tamam, ama bir şartım var. İkiniz bir grup çalışması yapacaksınız size bir hafta müddet bu son şansınız. "demesiyle Nezihle birbirimize baktık. Ben ne halt yaptım şuan. Sadece bu zamparanın işini bozmaktı niyetim oysa şimdi hoca grup çalışması diyor.
"Tamamdır hocam. Sağolun " diyen Nezih' ne tamamı be' diye tısladım. Hocadan uzaklaştığımızda benim duyacağım bir ses tondan konuşmaya başladı.
"Bu kadar saf olduğunu düşünmüyordum açıkçası"
Yüzündeki alaycılığı ilk anlamasamda sonradan dank etti. Ah aptal kafam.
"Hepsi numaraydı dimi? Ödev falan değil derdin. Sırf beni deli etmek için. Sen sen varya.."
"Şşş sakin ol güzelim. Seni kandırmak için o buruşuk kadınla az daha..." söyleyeceğini anladığım an elimle ağzını kapamam bir oldu. Elimin altındaki dudaklarındaki sıcaklık anında yanaklarıma hücum etmişti. Elimi hızla geri çektim. Oysa hala garip bir şekilde bana bakıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EFGEN|Gardımı düşüren(Askıya alındı)
Teen Fiction... "Nezih sana bir şey soracağım ama bana doğruyu söyleyeceksin" "Söz veremem güzelim" "Bir kere..." son bir umut parçasıyla "Bir kere söz ver" dedim. "Sor hadi" sesinde her an vazgeçebili...