Saatlerdir banyodayım derimi kazırcasına yıkarken o yazıyı silme çabalarım boşunaydı. Çıkmıyor lanet yazı! Çıkmıyor iştee. Çitiliyorum çitiliyorum çıkmıyor! Nezih neyle yazmışsa artık çıkmıyor. Sırtındaki pezevenk yazısını gördü ve intikamını böyle mi aldı. Pislik. Yatağa geçtiğimde yorganı kafama kadar çektim. Yorgunluktan ölüyorum zaten. Okula bir kaç gün gitmeyi düşünmüyorum.En azından yüzümdeki izler siline kadar.Bana yaptıklarının izi hiçbir zaman silinmeyecek ama. Ona olan nefretim o kadar büyük ki ne yapsam sanki nefretimi soğutmayacak. Bitkinlikten kapanan gözlerimi kapattığımda akşam açabildim. Bana kalsa bir kaç gün aralıksız uyurum ama rahat bırakmıyorlar ki.Başımda dikilip bağıran annem Handeye baktığımda ağzı bir karış açıldı.
"Simayyy! "
"Ne oldu sana? Bu ne hal! " ne diyor lan bu? Uykulu uykulu bir şey anlamadım.Gözlerimi tekrar yumduğumda ampul yandı bende.Yüzümü gördü tabi ya! Yüzümdeki kızarık yavaşça morarmıştı ve dudağımdaki patlakta var tabi. Bunları gizlemeyi bile akıl edemedim. Gerçi fondetenle kapanacak gibi değiller. Hayvan nasıl vurmuşsa! Yataktan zorla doğrulduğumda benim bir şeyler söylememe kalmadan telefonuna yapıştı ve doktor çağırdı.
"Doktorluk durum yok! "
"Bana hemen ne olduğunu anlat Simay! "
"Kavga ettim. " yalanlar her zaman kahramanım olmuştur.
"Ne kavga mı ettin! "
"Kavga ettiğim kişi benden daha kötü durumda merak etme. " buna ben bile gülerim.
"Simay sen neler saçmalıyorsun! Nasıl oldu bu kavga? Nasıl kavga edersin sen! "
"Kız kavgası. Gereksiz bir şey abartma. "
"Abartma mı? " kızgınlıkla bana bakmaya devam ederken ellerini saçlarından geçirdi. "Yüzün ne halde farkında mısın? Basına yansırsa neler olacağını hiç düşünmedin mi? Nasıl böyle sorumsuz olabiliyorsun? "
"Basın mı? Sence bu umurumda mı!" basın diyor ya! Beni düşünceğine basın öğrenirse ne olur diye düşünüyor.Şaşırmamam lazım aslında buna.O hep böyleydi.Bizden önemli tuttuğu soyadı onun için daha önemliydi.
"Hemen babanı arıyorum ve bu duruma bir açıklık getiriyoruz! Ayrıca sen bir süre dışarı falan çıkmıyorsun."
"Eve mi kapatıyorsun beni. Çocuk değilim ben!" sesim çatallaşırken zor konuştum.Dün o kadar bağırmıştım ki artık sesim zor çıkıyor.Odamdan hışımla çıkışını seyrettim.Yatağı sinirle yumruklarken olanlara artık katlanamıyordum.Bir saat geçti geçmedi babam odama bodozlama daldı.Kibarlık nerde bayım? Kapıyı çalmak falan? Siniri gözlerinde okunuyordu.Beni gördüğünde ise yüzü acıyla buruştu yanıma geldiğinde bana sıkıca sarıldı.Olması gereken buydu.Annemde bunu yapabilirdi mesela ama o yapmadı.Babam kollarımdan ayrıldığında suratımı avuçladı .Dolan gözlerimle ona bakarken onu üzdüğüm için üzüldüm.Hep üzüyorum babamı zaten.Kötü bir kızım kesinlikle.
"İyi misin kızım? Doktor gelir birazdan zaten."
"İyiyim önemli bir şey yok lütfen gelmesin."
"Bunlar nasıl oldu Simay?" ne dicektim Nezih diye bir çocuk var ve bana her pisliği yaptı.Hemden hiç suçum yokken.Olanları ona nasıl anlatayım ki.Üzgünüm baba...Sana yalan söylediğin her an için üzgünüm.Yanaklarımdan akan yaşları eliyle silerken benim kadar canı yandığına eminim.Annem Hande odamdan çıktığında her halde bu sahne onun için fazla dramatikti.
"Simay birinden falan mı korkuyorsun?Öyle bir şeyse sakın korkma bak ben her şeyi halledicem sen sadece ne olduğunu anlat kızım.Hadi bebeğim anlat bana." sesi o kadar yumuşaktı ki ona her şeyi anlatmak istedim ama anlatamazdım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EFGEN|Gardımı düşüren(Askıya alındı)
Fiksi Remaja... "Nezih sana bir şey soracağım ama bana doğruyu söyleyeceksin" "Söz veremem güzelim" "Bir kere..." son bir umut parçasıyla "Bir kere söz ver" dedim. "Sor hadi" sesinde her an vazgeçebili...