Babamın aramasıyla sonunda aklına geldim diye söylendim. Akşam yemeğe gideceğimizi söylediğinde oflayarak hazırlanmaya başlamıştım. Dizimin üstünde biten mor bir elbise giymiştim. Alt tarafı boldu. Fazla özenmeden ayakkabılarımı giydim.Hande hanım beni bekliyordu. Her zamanki abartısıyla beni şaşırtmamıştı. Restorana vardığımızda babamın yanında Semih ve babası vardı.Birde Hande hanımın yani öz annemin bahsettiği ceo vardı.
Gecenin anlam ve önemi belli olmuştu. Masaya geçtiğimiz de gülümsemek için gece boyunca kendimi zorlamıştım. Semih benden daha çok sıkılmış olmalı ki bana mesaj attı. Göz ucuyla telefonumu açıp mesajı okudum.
"Kasvetli ortamdan kurtulmak gerek " yazıyordu.
Kesinlikle çok sıkıcıydı. Neyse ki izin alıp Semih'le dışarı çıkmayı başarmıştık. Arabasına bindiğimizde romantik bir parça açması beni güldürmüştü. Semih'in doğasına aykırıydı bu.
"Hiç sana göre değil" dedim ve ona dönerek gülümsedim.
"Kesinlikle öyle " müziği kapattı ve o da kafasını bana döndürdü. "Şu yeni gelen çocuk sence nasıl?"
"Nezih mi?" dediğimde şaşırdığımı o da anladı.
"Evet Nezih. Tekin birine benzemiyor ve ben ondan hiç haz etmedim"
Nezih nasıl desem farklı biriydi. Onu farklı kılan hep siyah giyinmesi ya da dans ediyor olması değildi. Ne olduğunu bilemediğim garip bir his... belkide ona uyuz olduğumdan dolayı yaptığım kuruntuydu. Semih bana niye Nezih'den bahsetti ki şimdi? Hayır yani sürekli Nezih Nezih!
"Fazla yakın olma derim"
"Fikrini soran olmadı Semih." kızmıştım o da bunun farkındaydı ve alttan almaya çalışır gibiydi.
"Tamam fıstık bir şey demedim ben senin iyiliğini düşünüyorum"
Fıstık deme diye bağırsam anlar mıydı? Hah hiç sanmıyorum.
"Düşünme Semih.Ayrıca bana fıstık demekten vazgeç."
"Seni sinirlendirmek hoşuma gidiyor ama" dedi ve benim meşhur göz devirmeme maruz kaldı. Bu onu susturabilmişti. Tabi sadece bir kaç dakikalık.
"Biraz eğlenmeye ne dersin fıstık?"
Semih'le bir yere gitme düşüncesi bile rahatsız ediciydi. Bana kafayı takmış, sağı solu belli olmayan piçin tekiydi. Ama şuan başka bir şansım yoktu.
"Hadi eğlenelim o zaman" dediğimde gazı kökledi.
Daha önce gitmediğim bir mekana gelmiştik, aşırı kalabalıktı ve bu ses... Nezih ve Yağız gitar çalıyordu, Ege de bateri. Ve fazlasıyla iyiydiler. Gitar çalıyordu ve bu onu daha da havalı kılıyordu. Sert olmasıyla çelişen yetenekleri beni şaşırtmıştı. İnsanlar çığlık çığlığa bağırırken gözüm Nezih de takılı kalmıştı. Sahnede o kadar iyi gözüküyordu ki kıskandım. Kafasını iki yana sallayışı... terden ıslanan saçlarının alnına gelmesi... ve o sis perdesinin arkasında gizlenen mavileri ben burdayım diye bağırıyordu.
Giydiği spor kolsuz tişörtü kolundaki dövmeleri meydana çıkarmıştı. Bakışlarımı ondan zar zor koparmaya çalıştım. Kendine gel kızım hiç mi erkek görmedin. Kafamı Semih'e çevirdiğimde ağzında bir şeyler geveleyip duruyordu. Nezih'leri görünce bozulmuştu anlaşılan.
"İstersen başka bir mekana geçelim" bu kadar rahatsız olmasına anlam veremesemde üstünde durmadım. Onun yüzünden başka bir yere gitmeyecektim.
" Bence dans etmeliyiz" sesimdeki meydan okuma neyin nesiydi bilmiyorum.
Barın tezgahına çantamı koyarak Semih'le dans etmeye başladık. Arada bir kaç yudum içkimden aldığımda dahada coşmaya başlamıştım. Nezih'in bizi fark etmesi uzun sürmemişti çünkü iyi dans ediyorduk ve bardakiler bize eşlik ederek tempo tutuyordu. Gerçi Semih dansımı aşağıya çekiyordu ama en azından yine ayak uyduruyordu bana. Nezih'le dans ettiğim gün geldi aklıma. Dokunuşuyla insanı ürperten sıcaklığı beni ürkütmüştü. Dikkatleri çekmeyi yine başarmıştım. Semih'in elinin belime gitmesiyle biraz daha bana yaklaşırken ondan uzak durmaya çalıştım.Başım dönmeye başlamıştı, bu geçen geceki baş ağrımın kat ve kat fazlasıydı. Kaç saattir dans ediyorduk ve ben cidden yorulmuştuk artık. Sendelenmeye başladığımda gitmem gerektiğini idrak edecek bilincim kalmıştı. Semih beni daha sıkı kavrarken elini itmeye çalıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EFGEN|Gardımı düşüren(Askıya alındı)
أدب المراهقين... "Nezih sana bir şey soracağım ama bana doğruyu söyleyeceksin" "Söz veremem güzelim" "Bir kere..." son bir umut parçasıyla "Bir kere söz ver" dedim. "Sor hadi" sesinde her an vazgeçebili...