Güneş ne kadar da güzel parlıyor. Bu güzel günde kimimiz mutlu kimimiz mutsuzduk.Birileri doğuyor birileri ölüyordu. Hayatta bu değil miydi zaten.
Okulun karşısındaki parka geldiğimde Semih beni bekliyordu.Dün dağıtmış olmasına rağmen gayet iyi görünüyordu ne de olsa bünye alışık.Beni gördüğünde ayağa kalkıp bana doğru ilerledi. Yağız'a yaptıklarından dolayı ona çok sinirliydim böylesine acımasız olması beni ürpertmişti.
"Nasıl bugün benim fıstığım." derken elini yüzüme getirdi ani hareketle elini ittim.
"Bu kadar acımasız nasıl olabildin?" derken çok ciddiydim ve onun bu cıvık hareketlerini kaldıramayacaktım.Sesimin yükseldiğini fark bile edemeyecek kadar kızmıştım.
"Anlaşılan bugün tersinden kalkmışsın."dediğinde ona kaşlarımı çatarak baktım."Tamam sinirlenme hemen.Bari ilerideki eski stadın oraya gidip konuşalım herkes bizi izliyor."
Çevreye göz gezdirdiğimde bir kaç çift göz bizi izliyordu aman eksik olmayın zaten bir şeyden.Kafamı onay verir şekilde salladım.Eski stad dediğimiz yer büyük bir yerdi, çevresi harabeye dönmüş hurdalardan başka bir şey yoktu ve ıssızdı.Bağırsam kim duyardı beni kuşlar böcekler mi? Semih'in istediği gibi gözlerden uzak bir yerdi. Aslında Semih'le buraya gelmek pek akıllı bir şey değildi.
"Yağız'a neden böyle bir şey yaptın?Ne hakla ya anlamıyorum!" dediğimde sessizliği bozmuştum.
"Aslında ona değilde kendini bir bok sanan arkadaşına vurmayı daha çok
isterdim."dediğinde Nezih'den bahsediyordu.
"Buna hakkın yok!"
"Evet var Simay.O çocuk barda seni kolundan tuttuğu gibi yanımdan alıp gitti ve tabi bana attığı yumruğu unutmamak gerek!"
"Beni rahat bırakmadığın içindir."
"Onu koruyor musun?"
"Hayır tabiii. Sadece yaptığının doğru olmadığını demeye çalışıyorum."
"Ondan uzak duracaksın Simay.Anladın mı?"
"Bana ne yapmam gerektiğini söyleyemezsin Semih!"gerçekten sinirlenmiştim bunu ikinci söyleyişiydi ama bu daha sertti.
"Simay o tekin biri değil ve onun senin yanında dolaşmasından rahatsız oluyorum."
"Bunu suçsuz birini ölesiye dövdüren adam mı diyor!" alayla güldüğümde sesim neşeden yoksundu.
"Simay inat etme onla olmanı istemiyorum anlamıyor musun.Nezih denen ibneden rahatsız oluyorum hemde fazlasıyla!"
Gerçekten akıllanmayacaktı Semih.Benim hiç bir şeyimdi ve bunları söylemeye hakkı da yoktu.Sevgilimmiş gibi davranması beni dahada sinir etmişti ve dilimi tutamamıştım.
"Ya ben rahatsız olmuyorsam?"dediğimde yüzündeki bir kas seyirmişti ve onu gerçekten çok sinirlendiren bir şey söylemiştim.
"Ne dedin sen?"dediğimde bana dahada yaklaşmıştı.Dip dibeydik ve gözlerinden ateş çıkıyordu.Kolumu sıkıca kavradığında ne yaptığını algılamam zor oldu.
"Ne yapıyorsun çek şu elini!"dediğimde beni dinlemedi.
"Ondan UZAK DUR!" bunu bastıra bastıra söylemişti ve kolumu dahada sıkıyordu.Güçlüydü ve ondan kurtulamadım.Neyse ki bıraktı kolumu, onu hiç böyle görmemiştim başkalarına karşı böyle sert olabilirdi ama bana karşı hiç böyle davranmamıştı.Bu hali beni korkutmuştu.Kolumu bıraktığında hemen ondan uzaklaştım ve okula gittim.Semih'den böyle bir tepki beklemiyordum açıkçası ve bu beni şaşırtmıştı.Hala kolumun yandığını hissediyordum hassas bir cildim vardı ve kesin kızarmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EFGEN|Gardımı düşüren(Askıya alındı)
Teen Fiction... "Nezih sana bir şey soracağım ama bana doğruyu söyleyeceksin" "Söz veremem güzelim" "Bir kere..." son bir umut parçasıyla "Bir kere söz ver" dedim. "Sor hadi" sesinde her an vazgeçebili...