4. Yine mi Sen?

319 24 0
                                    

Deniz...
Kafeteryada kahvemi yudumlarken birdem gözlerim ona sataşdı. Baş belasına. Hala gitmemiş miydi bu. Gözlerini dikip bana bakınca bende bakmaya devam etdim gözlerimi çekmedim birden bi sesle irkildim arkadaşı Yankıydı yanıma oturmak için izin alıp oturdu sonra o da geldi benim yanıma gelmeye pek istekli gibi durmuyordu.

Birden telefon gelince ihbar geldiğini söyledi Yankı ve Azra hemen atladı bende geliceğim diye gerçekten çok inatçıydı ona dikişlerin patladığı takdirde seni stajerlerin önüne atarım dedim. Dibime kadar girerken geri çekilmemiştim aksine daha da dik bakmıştım gözlerinin içine, geri çekilmediğimi görüp gözlerni gezdirdi yüzümde arada dudaklarıma kaydı bakışlar tekrar gözlerme baktı sonra bozuntuya vermedim sadece ne yapacağına baktım. Bana dediği cevapla şaşırmıştım yerimde dona kaldım o giderken arkasından onu izledim. Az önce o bana dibime kadar girip 'Doktorum' mu demişdi?

Olduğum yerde bunları düşünürken ismimin seslenmesiyle kurtuldum düşüncelerden kafamı sallayıp sesi geldiği yöne baktım "Deniz...Deniz" "Ha efendim Zeynep" "İyi misin ya dalıp gitmişsin" "Evet evet iyiyim sorun yok" dedim. "Günün nasıl geçti" diye sordu o da benim gibi 3 yılında olan asistandı ve buradakı arkadaşımdı.."Sorma ya bütün günüm bi uyuz yüzünden berbat geçti beni boşver sen anlat ameliyatlara gire bildin mi" "uyuz kim? Neyse aman boşver evet evet kalp kapakcığı ameliyatına girdim kızım inanamazsın süper bişey o kalbin öyle..."

O uzun uzun anlatırken ben onu dinledim ve aklım hala ondaydı niye onu düşünüyordum ki? anlamıyordum gözlerim dalıp giderken Zeynep parmağını şıklatdı önümde "Hey sen beni dinliyor musun" "A evet evet tabiki devam et" "Bitti ne devam et dinlemiyordun dimi?" "Ya kusura bakma dalmışım" "ameliyatdan daha önemli dalmalarına sebep olan şey ne acaba?" diye sordu "hiçbişey sadece yorgunum" dedim "iyi tamam hadi işin bittiyse çıkalım belki sana gelirim takılırız sende bana şu 'uyuz' kim onu anlatırsın" deyip ağzımı açmama fırsat vermeden kalktı "E hadi"

Hazırlanıp çıktık hastaneden aslında burada sabahlarım diye düşünmüştüm ama gerçekten dinlenmeye ihtiyacım vardı. Arabaya binip eve doğru sürdüm. Anahtarla kapıyı açıp eve girdim ve kendimi koltuğa bıraktım Zeynep de gelip yanıma oturdu ve kafasını sorgularcasına salladı "Ne?" "Ee anlatmıycak mısın?" "Neyi?" "Uyuzu" dedi gülerek yüzümü buruşturup " Ay Zeynep hiç halim yok boşver" dedim yorgun sesimle "Veremem canım anlatacaksın o yüzden mi uzaklara dalıp dalıp gitmeler falan ha söyle bakalım" "yok artık ne alakası var" "e anlat o zaman alakasına ben karar veririm" gözlerimi kısıp ona baktım ve "ben duşa giriyorum sen takıl istediğin gibi" deyip çıktım yukarı "a a bakk kaçıyor musun? böyle kurtuldum zannetme sakın, anlatacaksın, duydun mu? Deniz?"

Arkamdan ne kadar seslense de bakmadım duşa girip sıçak suyu açtım ve altına girdim su bedenimden süzülürken yine düşüncelere daldım acaba ihbara gitti mi? İnatçı o gider, hemen kafamı sallayıp kendime geldim bana ne ya bana ne ki? Ne diye düşünüyorum onu.

Kendime gelip duştan çıktım bornozumu geçirip aşağı indim Zeynep televizyon izliyordu bende yanına gidip oturdum ama bana bakmadı "trip mi atıyosun" cevap vermedi gözlerni televizyondan ayırmadan "heey" "yok canım ne trip atıcam" "iyi bari ben uyuyorum sende eve gitme bu saate kal sabah birlikde çıkarız" yine televizyona gözlerini dikti kalkıp önünde dikilip ona baktım dayanamayıp cevap verdi "ayş tamam tamam" " iyi geceler çok gec yatma" "tamam anne" elime yastığı alıp kafasına fırlatdım. O söylenirken yukarı çıkıp odama girdim kendimi yatağa bıraktım.

Azra...
Hastaneden çıkınca yüzümdeki çapkın gülüş gitmemişdi arabaya binerken Yankı bana bakıp göz kırptı "Hayırdır amirim? yüzümdeki gülüşü yok edip arabaya bindim "işine bak işine". Arabayı çalıştırırken beni eve bırakmak konusunda ısrar etdi ama ben onu dinlemeyip merkeze sürmesini istedim "Yankı dom dom kurşunu yemedim sonuçta abartma"

Sonunda Yankıyı merkeze gelmek konusunda ikna etmiştim uzaktan bizi gören Amirimiz yanımıza geldi "Azra? Ne işin var senin burda? Yankı onu eve götürseydin" hadi ama bu kadar abartılacak bişey yoktu derin nefes alıp verdim Yankı beni işaret ederek "Baş edemedim diyelim" dedi ona ters ters bakıp Amire döndüm " Ben iyiyim gerçekten" "Artık inat etmesen mi" diyen Yankıya göz devirdim. "Evine git dinlen Azra bana dirin lazım ölün değil" dedi amir.

Yankı bana bakıp pis pis gülerken koluna vurdum eliyle kapıyı göstererek "buyurun amirim sizi önden alalım" "pişkin, koca adamsın yaptığın haraketlere bak" dedim yüzümü buruşturarak ama o hiç takmadan gülüyordu.

Yankı Beni eve bırakıp gitdi. Kapıyı açıp içeri girdim aslında yorgundum dinlenmek iyi gelirdi banyoya gidip ilık bi duş aldım dikişlerime elim giderken aklıma Deniz geldi, mavi gözleri. Sonra yaramın sızladığını fark edince çıktım duştan pansuman yapıb kendimi yatağa bıraktım.

Deniz...
Sabah alarımın sesiyle kalktım yataktan işe gitmek için hazırlanınca Zeynepin hala uyuyor olucağını düşünüp odanın kapısnı tıklattım "Zeynep hadi uyan" birden aşağıdan bi ses geldi "ben çoktan uyandım bile kahvaltı da hazırladım hadi gel" aşağıya yavaşca inerken masaya baktım şaşırarak "kaçta kalktın sen?" "Oldu bi yarım saat, hadi kahvaltını yap da çıkalım.." dedi çay doldururken ve devam etdi "..ayrıca dünkü hala aklımda kurtuldum zann etme" dedi gözlerni kısarak bana bakarken. Bende göz devirdim "hala mı aynı konu hadi sen hazrsan çıkalım yedim ben" "ne bu kadar mı" "evet yeterli hadi geç kalmayayım bi gün daha ayak işleriyle uğraşamam" "tamam hadi".

Evden çıkıp arabaya bindik hastaneye doğru irelledik geldikten sonra içeriye geçtik geç kalmadığımız için seviniyodum ta ki onu görene kadar koridorun başında baş hekimle konuşan Baş belam Azra. Yine ne işi vardı burda acaba yarası içinmi geldi hiç sanmam ne ola bilirdi olduğum yerde düşünürken onlar göz hizamdan kayboldular.

Onları izlerken Zeynepin sesiyle irkildim "Deniz, hadi" "Tamam geldim". Soyunma odasına girip üzerimizi değiştirdik ben hala onun burda ne işi olduğunu düşünüyordum birden Zeynep "Deniz iyi misin?" diye sordu "ha evet iyiyim hadi çıkalım" Hoca görev dağılımını yaparken bana gelince "Deniz sen baş hekimin odasına" dedi kaşlarımı çatarak baktım "neden ki?" " bilmiyorum efendim bi koşu öğrenip geleyim ister misin? Tövbe yarappim ya yürü hadi" dedi sinirle "tamam gitdim" dedim Zeyneple şaşkınca bakışarak, bilmiyorum gibi omuz silktim.

Odanın önüne gelince kapıyı tıklattım baş hekim "gel" deyince içeri girdim "hocam beni çağır-" karşımda onu görünce derin bi nefes alıp göz devirdim "Yine mi sen?"

Zeynep Öztürk

Zeynep Öztürk

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Melek Yüzlü Şeytan (gxg)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin