16. Gergin Dolu Anlar.

293 28 16
                                    

Azra...
Burçin'le yaptığımız operasyon başarılı geçince merkeze dönmüştük. Baş komiser bizi odasına çağırıp övgüler yağdırmıştı. "Çocuklar çok güzel iş çıkardınız afferim size" Burçin bana bakıp gülümserken ben de Yankıya bakıp başardık anlamında göz kırptım.

Ardından bana bakıp "Azra dün için bana sinirli değilsindir umarım" dedi. "Yok amirim estafurullah" dedim. "iyi peki çıka bilirsiniz" deyince kapıya doğru irelledik ardından "Burçin sen bi ara bana uğra" deyince kafasını salladı ve odadan çıktık.

Odadan çıkınca Burçin "hadi bunu kutlayalım" deyince "ne gerek var şimdi Burçin?" dedim hevessizce. "Hadi ama azra mızıkçılık yapma lütfen" deyince Yankıya döndüm "bana hiç bakma benden bu akşamlık pas" deyince "ne fenasın oğlum ya" dedim.

Ardından "bana bak sen manita falan mı yaptın? doğru söyle" diye sordum gözlerimi kısıp ona bakarak. "Ne alakası var canım işim var işte Allah Allah sen git işte Burçin'le baş başa" deyip göz kırptı. Koluna bi tane geçirince "ahh acıdı" dedi elini tutarak "geber" dedim sinirle.

Gülerek bizden uzaklaşınca Burçin gözlerini bana dikti. Gözlerimi devirip "peki tamam ama çok kalmam ona göre" "tamam kabul" deyip merkezden çıktık. Sabah beni Burçin aldığı için benim arabam evde kalmıştı. O yüzden Burçinin arabasına binip gitdik.

Mekana gelince garsonun gösterdiği masaya geçip oturduk. Garson yanımıza gelince Burçin "öncelikle bi kırmızı şarap alalım sonra yemeğe geçeriz sana da uygunsa" deyince kafamı salladım. Garson siparişleri alıp gidince mekana göz gezdiriyordum.

Birden gözüm girişe takıldı. Deniz miydi o? Hemde yanında yine o adamla. Sinirden dişlerimi bir birne sıkıp elimi yumruk yaptım. Onlara bakarken ne kadar öyle durduğumu bilmiyorum. Deniz beni fark edince o da bana bakmaya başladı.

Gözlerimiz bir birine kenetlenmişken birden Burçin'in sesiyle kendime geldim "değil mi?, Azra?" "Ne?" diye sordum bakışlarımı ona çevirirken. "Nereye bakıyosun sen?" diye sorup arkasına dönerken elimi elinin üzerine koyup dönmesini engelledim "Yok biyere bakmıyorum. Sen ne diyodun?" diye sordum.

Gözlerini ellerinin üzerindeki ellerime dikince elimi geri çektim gülümseyip "Mekan güzel diyorum" dedi. Kafamı sallayıp "ha evet öyle" dedim.

Garson siparişlerimizi getirirken onlar da masaya geçip oturmuştu. Deniz'in yüzü bana dönüktü ara sıra göz göze geliyorduk. Her bakışmamızda sanki kıvılcım çıkıyordu gözlerimizden.

Burçinin tekrar konuşmasıyla gözlerimi ondan çekmiştim. "Biraz hızlı gitmiyor musun?" deyince sorgulayan gözlerle ona baktım. Elimdeki kadehi işaret ederek bana döndü. "Daha yemekler gelmedi biraz yavaş mı gitsen?" deyince kalan kadehi de kafama dikip "ben yemek falan istemiyorum şunları bitirip kalksak mı?" dedim.

Kaşlarını çatıp bana bakarak "canını sıkan bişey mi oldu senin?" diye sordu elini elimin üzerine koyup okşayarak. Elimi çekip "Yok sadece havamda değilim o kadar" dedim.

Ellerini masanın üzerine koyup bana doğru eğildi "Bak Azra benim seninle aslında konuşmam gereken başka bişey var" deyince gözlerimi ona diktim. Kafamı ne anlamında sağa sola sallarken konuşmaya başladı "biliyorum yine başladın diyeceksin ama, Azra ben seni görene kadar gerçekten emin değildim, bitti sandım yani sana karşı bir hissim kalmadı sandım, ama yanılmışım, seni görünce-" lafını kesip

"Bunları Cenk'le olmadan önce düşünecektin Burçin, şimdi gelip bana aşktan meşkten bahsetme lütfen" dedim kafamı başka yöne çevirerek. Ellerini yüzüne götürüp "ah Azra yapma Allah aşkına Cenk benim için bi hataydı ve ben hatamı anladım" dedi. "İyi hatalarından ders çıkarmana sevindim" dedim konuyu kapatmaya çalışarak.

Melek Yüzlü Şeytan (gxg)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin