5. Prosedür ve Kanunlar.

300 24 3
                                    

Azra...
Sabah uyanmama sebep olan ses çalan alarımın sesi değildi Yankı arıyordu hayırdır bu saatde deyip açtım telefonu "Yankı?". Bana bi ihbar aldıklarını söyledi. "Ne?" söylediği şeyle şaşırmıştım. "Hangi hastane?, Emin misin? Tamam geliyorum" deyip kapattım.

Hemen hazırlanıp çıktım evden. Aşkam Yankının arabasıyla geldiğim için arabamı getirtmesini istemiştim. Denizin arabası hala burdaydı sanırım henüz çıkmamıştı. Arabama atlayıp hastaneye doğru gitdim.

Yankılar beni orda bekliyordu. Polislere kapıda kalmlarını söyleyip Yankıyı alıp yukarı baş hekimin yanına çıktım. Elimi ona uzatarak "Efendim meraba ben emniyet amiri Azra Kaya" Yankı da elini uzatıp "Yankı Eralp" baş hekim elimizi sıkarken kendini tanıtttı "Selim Aziz, memnun oldum konu neydi? diye sordu gözlüklerini indirirken. Olayı anlatırken odasına doğru gitmeye başladık.

Biraz sonra kapı açıldı ve yine o karşımdaydı mas mavi gözleri, kıvırcık saçları, dik, kendinden ödün vermeyen duruşuyla Deniz... Beni gördüğüne pek sevindi diyemezdim hatta "yine mi sen?" diye isyan etdi.

Gözlerimi dikip ona bakarken biri daha girdi içeri. Kendini tanıtırken el sıkıştık. "Merhabalar Tolga Atik"  Baş hekim "evet cerrahımız da geldiğine göre sizi dinliyoruz" dedi çok uzatmadan gözlerimi denizden çekip baş hekime döndüm "Hocam olay şu bundan 2 gün önce burada bi estetik operasyon gerçekleşmiş, kadın göğüslerindeki silikonu çıkarttırmış ve silikonları alıp gitmiş".

Deniz lafımı bölerek araya girdi "ee bu suç mu şimdi" diye gözlerini kısarak bana baktı yargılarcasına, gözlerimi ona dikip baştan ayağa onu süzdükten sonra konuştum "eğer silikonun içinde uyuşturucu varsa, evet suç" Gözleri şaşırarak açılıp kaşları havalandı.

Odadakı herkes şaşırırken ben ona bakıyordum. Estetik cerrah "ama bu nasıl olur" diye sorguladı  Kafamı baş hekime çevirip "kısacası o ameliyatı yapanları göz altına almamız gerek" dedim. Deniz hemen kendine gelip "Ne? Göz altı mı? Ben hiçbir yere gitmiyorum, ayrıca bizim haberimiz bile yoktu ki" dedi sinirle. Kafamı tekrar ona çevirip gözlerine baktım ona yaklaşarak "Sizi anlıyorum doktor hanım ama prosedür böyle" dedim.

Gözlerini kısıp ellerini bir birine doladı ve kısık sesle "başlarım senin prosedürüne" deyip sesini yükseltdi "hiçbir yere gelmiyorum, Hocam??" deyip baş hekime baktı. Biraz düşünür gibi yapıp. "Tamam siz gidin ben hall edicem" "Ama hoc-" "Denizcim hall edeceğim lütfen" dedi. Deniz gözlerini bana çevirip "iyi üzerimi değiştirip geliyorum" sinirle nefesini verirken odadan çıktı.

Bende baş hekime kafamlı sallayıp çıktım. Yankıya dönüp "sen Tolga beyi al çık ben Denizi getiririm" Yankı başını sağa sola sallayıp bana imalı imalı bakarken "Ne? Kadın üzerini değiştiriyo beklemeyin siz"dedim "Emredersiniz" deyip giderken ağznı tutarak gülüyordu, arkasından bağırıp "Bak Yankı seni kodese tıktırırım o gülüşü hemen yok et suratından" arkasını çevirip ellerni havaya kaldırarak "tamam Amirim" deyip gitti. Ona göz devirip bende Denizi almaya gitdim.

Hemşirelere soyunma odasının yerini sorup oraya doğru irelledim kapıyı açınca Denizi gömleğnin düğmelerini iliklerken görünce gözlerimi ona diktim. Göğüs kısmındakı düğmeleri bağlarken "sizin oralarda kapı çalma adeti yok mu amirim? dedi hiç kendi instiyatifini bozmayarak sakince. Hemen kendime gelip "A doğru pardon ben hazırsın diye-" sözümü kesip "yalnız gözlerim burda" deyip gözlerni gösterdi 2 parmağıyla. O an anladım nereye baktığımı hemen kendime gelip "Ben dışarıdayım" deyip çıktım.

Biraz daha kalsam kekekeyecektim karşısında. Bu kadın benim kimyamı bozuyodu. Kendimi duvara yaslayıp bekledim. Biraz sonra Deniz de çıktı onu alıp hastaneden çıktık arabama doğru irellerken kapıda kalan polis kelepçelerle bize doğru geldi. Deniz kaşlarını çatıp bana bakarken bende polise "ne yapıyosun?" diye sordum "Amirim prose-" derken söznü kesip "saçmalama gerek yok" deyip yürüdüm elimi Denizin beline atıp yürümesi için desteklerken.

Melek Yüzlü Şeytan (gxg)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin