41. Hafıza Kaybı: Unutulmayan Hisler.

270 22 5
                                    

Azra...
Evde yatmaktan sıkıldığımdan Baş Komser kendimi zorlamadan işe dönüp çalışmama izin vermişti. Sabah erkenden kalkıp işe geçmeden Deniz'e uğramak adına evden çıktım.

Kapıyı çaldığımda Zeynep 5 karış suratla kapıyı açıp "geldiğin iyi oldu" dedi. Kaşlarımı çatıp ne olduğunu anlamaya çalışırken Deniz yanıma gelip "merhaba" dedi yabancı gibi. Zeynep eliyle beni işaret ederek "Azra" deyince Deniz elini uzatıp "Deniz, memnun oldum" dedi.

Şaşkınca ona bakıp eli havada kalmasın diye sıktım. Ardından Zeynep "Deniz siz zaten tanışıyosunuz" deyince bakışlarımı ona çevirip sorgulayan gözlerle baktım.

Kafasını iki yana sallayıp bana bakarken Deniz'in telefonu çaldı. Yanımızdan ayrılınca Zeynep'e dönüp "noluyo?" diye sordum?". Derin bi nefes alıp "Hiç sorma Azra, Deniz hafızasını kaybetti" dedi. "Ne, Nasıl, kafasını biyere mi çarptı, noldu?" dedim şaşkın bir o kadar telaşlı sesimle.

"Yok hayır, yani bilmiyorum, o da bişey hatırlamadığını söylüyor" "Hiç mi bişey hatırlamıyor?" "Aslında..." deyip duraksayınca "aslında ne? Zeynep söylesene" dedim sabırsızca.

Gözlerini kaçırarak "son 1 yılı" deyince "son 1 yıl" diye tekrar ettim. Ardından "yani beni" dedim üzgün sesimle. Omuz silkip "malesef" dedi. "Ben de işte hastaneye gitmeye ikna etmeye çalışıyorum" deyince  "tamam ben de geliyorum" dedim.

Deniz'i bi türlü ikna edip hastaneye getirmişdik. Doktor odada Deniz'e bakarken biz kapının önünde onu bekliyorduk. Dışarı çıkınca ikimiz de yanına gittik. Doktor "odamda konuşalım" diyerek yürümeye devam etti.

Odasına gelçince Zeynep "nesi var hocam?" diye sordu. Kadın ellerini masanın üzerine koyup parmaklarını bir birine geçirerek "Travmaya bağlı hafıza kaybı" dedi. "Yani?" diye sorunca bana dönüp "Yaşadığı travmatik bi olay, etkilendiği bi haber, herhangi bişey tetiklemiş ola bilir" dedi.

O an gözümün önünden bütün yaşadıklarımız geçti. Deniz'in 'sen hayatıma girmeden önce mutluydum ben' deyişi kulaklarımda çınlıyordu. Ona yaşatdıklarım, onu üzdüğüm hepsi bir bir canlandı gözlerimde.

Zeynep "peki hafızası yerine gelicek dimi?" diye sorunca "Hastadan hastaya değişiyor, hatırlayan da oluyor, hiç hatırlamayan da" dedi. "Anladım". Doktor "son günlerde fazla etkilendiği bi şey yaşadı mı?" diye sorunca onda dönüp "Bir değil biçok şey, hepsi de benim yüzümden" dedim.

Zeynep "Azra saçmalama lütfen, bunun için kendini suçlayamazsın" dedi. Ardından doktora dönüp "peki hatırlatmaya çalışabiliriz dimi?" diye sordu. "Tabi, ama zorlamadan. Hastanın kafasını fazla karıştırmamaya dikkat edin, zira düzelteğim derken işler daha da karışık bi hal alabilir" "tamam çok teşekkür ederiz, saolun hocam" diyerek odadan çıkdık.

Arkamı duvara yaslayıp derin bi nefes aldım. Zeynep "iyi misin?" diye sorunca kafamı iki yana sallayıp "bilmiyorum" dedim. "Azra lütfen salma kendini, Deniz için güçlü olmak zorundayız, karşıda zorlu bü süreç bizi bekliyor anlaşılan" dedi kolumu okşayarak. "tamam" "hadi yanına gidelim".

Deniz'in odasına girince Zeynep gülümseyerek "hiçbişeyin yokmuş turp gibisin" dedi onu fazla endişelendirmemeye çalışarak. "Ne zaman çıkıcam peki, işimin başına dönebilecek miyim?" diye sorunca "Henüz değil, ama her ihtimale karşı emarın çekildikten sonra eve gidebiliriz" dedi.

O sırada kapı açılınca hepimiz bakışlarımızı o tarafa çevirdik. O adamın geldiğini görünce yine gerilmeye başlamıştım. Telaşla içeri geçip Deniz'e yaklaşarak "Aşkım noldu sana?" dedi.

Hepimiz şaşkınca ona bakarken Deniz "Aşkım mı?" diye sordu. "Beni hatırlamadın mı bitanem?" deyince Zeynep "Burak napıyosun?" dedi dişlerinin arasından

Melek Yüzlü Şeytan (gxg)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin