37. Geçmişin Hesabı.

281 22 11
                                    

Azra...
Dosyanın kapağını korkarak ve çekinerek açtım. Görgü tanıkları, ifadeler, fotoğraflar, adresler hepsini en ince detayına kadar okudum. Okuduktan sonra dosyayı masaya fırlatıp kendimi koltuğa yasladım. "Allah kahretsin". Yankı sorgulayan gözerle bana bakıp "Noldu?" dedi dosyayı eline alarak.

Yerimden doğrulup "Adamın öldürüldüğü yerin adresine bak Babamın deposu" "iyi de burda başka birinin adına kayıtlı diye yazıyo" "köpeklerinden biridir" "e yani o mu öldürmüş?" "Bilmiyorum Yankı, ama bi bilene sormak lazım dimi" deyip ayağa kalktım.

Dosyaları alıp kapıya doğru yöneldim. Yankı "nereye?" diye sordu arkamdan. "Geçmişin hesabını sormaya".

Merkezden çıkıp arabama binip eve doğru sürdüm. Eve gelince kapıyı çalıp açılmasını bekledim. Aysel kapıyı açınca "Babam nerde?" diye sordum içeri geçerek. "Evde değil" dedi. "Tamam nerde o zaman?" "Şirkete gitti galiba bilmiyorum bişey mi oldu?" "Yok boşver saol" deyip evden çıktım.

Arabaya atlayıp telefonu elime alıp Babamı aradım "-Nerdesin?, -tamam geliyorum, -gelince konuşuruz" deyip telefonu kapattım. Şirkete giderken sanki yol bitmiyor gibiydi. Ne kadar hız yapsam da sanki yol bi o kadar uzuyordu.

Sonunda ulaşınca arabadan inip şirkete geçtim. Odasının kapısını çalmadan bi hışımla içeri girip dosyayı önüne attım. "Hani senin bi ilgin yoktu, hani sen katil değildin" "Azra sakin ol" dedi. "Olamam, sakin falan olamam, bana sakin ol deme" dedim sinirle.

Derin bi nefes alıp önündeki dosyalara baktı. Yüzünüm düştüğünü görünce "sen yaptın dimi, onu sen öldürdün?" diye sordum.

Kafasını iki yana sallayıp "bilmediğin şeyler var Azra" dedi ayağa kalkarak. "Bak-" dedi yanıma gelip bana dokunacakken elini ittim. "Hiçbişey söyleme, duymak istemiyorum, mahvettin ya, yine herşeyi mahvettin, keşke, keşke benim babam olmasaydın" dedim.

Söylediğim söz dokunmuş olacakki "Azra lütfen" dedi üzgünce. Sinirle gözlerne bakıp "Ben nasıl bakıcam şimdi o kızın yüzüne? Söyle nasıl?" dedim. "Azra ben seni zor durumda bırakacak bişey yapmadım" dedi. "Daha ne yapacaksın ya, yapmışsın zaten yapacağını" dedim bağırarak.

"Bidaha yüzünü görmek istemiyorum, beni aramaya falan kalkma" deyip arkamı döndüm "Azra" diye bağrdı tekrar arkamdan ama durmadan odadan çıktım.

Odadan çıkınca Burçin'le burun buruna geldim. Kaşlarımı çatıp "senin ne işin var burda?" diye sordum. Omuz silkip "ben Tekin amcayı ziyarete gelmiştim de sen napıyosun burda?" dedi. Derin bi nefes alıp "ne zamandır burdasın?" dedim. "Olması gerektiği kadar" deyince kolundan tutup kenara çektim.

Etrafa göz gezdirip tekrar ona döndüm. "Ne duydun?" Kollarını birleştirip "Azra sence ben salak mıyım? Ben bilmiyor muyum senin neyi araştırdığını, buraya niye geldiğini?" dedi.

Sinirlenip "kısa kes Burçin" dedim. "Beni fazla hafife alıyosun" deyince derin bi nefes alıp "tamam, senden tek bişey istiyorum, o da susman, bunu yapabilecek misin?" dedim.

Kaşlarını kaldırıp "Susmamı mı istiyosun?" diye sordu. Kafamı sallayınca "peki" dedi. Ardından reseption masasına yaklaşıp bi kağıt kalem aldı, bişeyler yazıp kağıtı bana uzattı.

Kaşlarımı çatıp bakarken "akşam bu adrese gel, seni bekliyor olucam" dedi. "Ne şimdi bu?" diye sorunca "gelince konuşuruz" deyip bana göz kırpıp Babamın odasına girdi.

Sinirle elimdeki kağıtı buruşturup derin bi nefes alıp şirketten çıktım. Arabaya binip kağıtı yan koltuğa fırlatıp ellerimi direksiyona vurdum. "Allah kahretsin, bi bu eksikti".

Merkeze geçip sinirle odama girdim. Telefonu elime alıp "Reco odama gel" deyip kapattım. Biraz geçince odamın kapısı açıldı "beni çağırmışsın bişey mi oldu?". Sinirle o tarafa dönüp "oldu Reco oldu, ben sana gizli araştıracaksın demedim mi?" deyince kafasını sallayıp "Evet" dedi.

Melek Yüzlü Şeytan (gxg)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin