43. Aşk ve Tutku.

526 30 13
                                    

Azra...
Deniz'in itirafi beklenmedikti. Açıkcası ben umudu kesmiştim. Ama ben beceremem deyip de sonrasında böyle romantik itiraf etmesi de ayrı hoşuma gitmişti. Resmen nefesimi tutarak dinlemiştim onu. Sonunda o 2 kelime dökülmüştü dudaklarından.

Yüzüme kocaman bi gülümseme takınıp ellerimi yanaklarına yerleştirerek "Ben de seni seviyorum" dedim dudaklarımı dudaklarıyla nazikce buluştururken.

O sırada halam "Azracığım telefonumu gördün mü canım?" diyerek aşağı indi. Tabi ya halam ben onu unutmuştum. Hızla bir birimizden ayrılırken Halam "Aa Deniz hoşgeldin gelsene" dedi gülümseyerek.

Deniz yüzüne sahte bi gülümseme yerleştirip sinirli bakışlarını üzerime çevirdi. Dudaklarının içini kemirdiğini farkedince gözlerimi ondan kaçırıp halama dönerek "mutfakta görmüştüm en son" dedim lafı değiştirmeye çalışarak.

Kafasını sallayıp "tamam ben bi bakiyim" deyip gidince Deniz'e döndüm. Sinirli bakışlarını farkedince gülmemek için dudaklarımı bir birine bastırdım. Koluma vurarak "Gülme gülme, ya sen niye söylemiyosun halanın evde olduğunu?" dedi.

Omuz silkip "Fırsat vermedin ki" dedim. Kapıya yaslanarak saçlarını parmağıma dolayıp "artık bana nasıl aşıksan" dedim imayla. Gözlerini devirerek "artık değilim" deyip kapıya yöneldi.

Elini tutup "dur ya nereye?" diye sordum. "Seni terk ediyorum" "E daha demin itiraf ettin" "İyi işte dünyanın en kısa süren itirafı olsun" deyip tekrar kapıya yönelince önünü kestim "ben senin o terketmelerini yerim" "yeme sen benim hiçbişeyimi yeme" deyince alt dudağımı ısırıp gülerek ona baktım.

Gözlerini devirip "acaba duydu mu?" diye sordu endişelenerek "duysun ya bişey olmaz" dedim umursamaz bir o kadar rahat tavrımla "sana hava hoş tabi, arsız olduğun için" "bi tek sana arsız ama" "hıı, neyse çekil, daha fazla rezil olmadan gideyim" "kalsaydın biraz daha" deyince gözlerini devirerek "iyi geceler" dedi "sana da".

Kapıyı kapatıp başımı geriye yasladım. Halam "Buldum sonunda, aa noldu Deniz gitti mi?" diye sorunca kafamı sallayıp "Gitti dodom gitti" dedim hala olayın büyülü etkisindeyken.

Deniz...
Ya ben her seferinde bu kadınla böyle karşılaşmayı nasıl başarıyorum bana bi söyleyin arkadaş. Bu nasıl oluyor? İstesem böyle denk getiremem. O Arsız Kızıl'ın yaptığına ne demeli peki? İnsan bi söylemez mi Halam evde diye? Tabi kendisi dünyanın en rahat koltuklarına taş çıkartacak cinsten rahat olduğu için ona farketmiyor.

Neyse o bi daha zor görür bundan sonra aşkı meşki itirafı romantizmi. Hata bende ne diye duyguya girip ona ilan-ı aşk ediyosam. Resmen rezillik, hayır o değil kadının aklında yanlış kalıcam.

Sabah işe gitmek için Zeynep'le evden çıkınca bir bakalım kim arabama yaslanmış bekliyor? Evet Uyuz Arsız Azra. Beni görünce yaslandığı yerden ayrılıp gözlüklerini çıkararak yanıma yaklaştı.

Zeyneple selamlaşdıktan sonra bana dönüp
"Günaydın sevgilim" deyince kaşlarımı çattım. Zeynep "Aa siz sevgili mi oldunuz?" diye şaşkınca sorunca ona bakıp tekrar Azra'ya döndüm. "Nerden çıktı şimdi bu?" "Şurdan çıktı ki, e ben seni seviyorum, sen beni seviyosun dün akşam itiraf ettin en tazesinden".

Zeynep gülerek "itiraf mı ettin?" diye sorunca gözlerimi devirerek "Dün aynı zamanda seni terk de ettim hatırlarsan, ayrıca bunları niye konuşuyoruz şu an?" dedim. Zeynep lafasını iki yana sallayıp bizim bu halimize gülerek arabaya bindi. Azra "Sen sordun ben de söylüyorum işte sevgilim" deyince "Azra!" diye uyardım.

"Söyle sevgilim" "Hala sevgilim diyo ya" "Sinirlenince çok tatlı oluyosun ısırasım geliyor" "Ben seni bi ısırıcam şimdi" "Isırsana" deyip dudaklarıma bakınca "Azra kudurdun mu sabah sabah çekil" dedim geçmeye çalışarak. Tekrar önümü kesip "bi kere sevgilim dersen çekilirim" dedi.

Melek Yüzlü Şeytan (gxg)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin