46. Ayran Gönüllü.

275 20 26
                                    

Deniz...
Azra kapıyı açıp "Hoşgeldin hala" deyince rahat bi nefes aldım.
"Hoşbulduk canım, aa Deniz de burdaymış"
Benimle selamlaşdıktan sonra telefonu çaldı. "Çok pardon canlarım, geliyorum şimdi" deyip telefonla konuşmak için yanımızdan ayrıldı.

Ben de o gitdikten sonra Azra'ya dönüp
"Güzel kadın dediğin halan mıydı?" diye sordum.
"Evet sen ne sandın?"
"Ben mi ne sanıcam canım bişey sanmadım tabiki" deyince gözlerini kısarak baktı.

Ardından imalı imalı "Bana bak.." derken halası gelince lafı yarıda kaldı.
"Çocuklar benim acil çıkmam gerek"
"Noldu hala bi sorun mu var?"
"Yok bi sorun yok, Fulya teyzen vardı ya hani Londradaki"
"Aslı'nın annesi olan Fulya teyze?"
"Evet o, bana süpriz yapmış buraya gelmiş, şuan hava alanında beni bekliyor gidip almam lazım"

"Aslı da mı gelmiş?"
"Bilmiyorum gidince görürüm artık"
Azra sürekli Aslı, Aslı deyince merakıma yenik düşüp "Aslı kim?" diye sordum. Dilber hanım bi Azra'ya bi bana bakıp gülerek "Azranın çocukluk aşkı" deyince istemsizce "Ne?" dedim. Azra gözlerini açıp uyararak "Hala!" dedi. O da "Tamam tamam hadi kaçtım ben çok öpüyorum görüşürüz" deyip çıktı.

Azra'ya dönüp gözlerimi kısarak baktım. Ardından "Sen niye gitmedin gitseydin ya çocukluk aşkını karşılamaya" dedim imayla.
"Deniz yapma lütfen gel hadi oturalım" dedi koltuğu göstererek.

"Yok oturmuycam gidiyorum"
"Nereye daha demin geldin"
"Evet şimdi de gidiyorum"
"E hani dünü telafi etmeye gelmiştin?"
"Geldim, meşgul olduğnu söyledin, ben de gidiyorum"
"E yemek yeseydik beraber"
"Aslıyla yersin artık yemeğini" deyip kapıya döndüm.

Bu sırada elini kapıya koyup beni durdurdu. Beni kapıyla kendi arasına sıkıştırıp "Sen beni kıskandın mı yine?" dedi rahat tavrıyla. Gözlerimi devirip karnından iterek "Öf başlama yine Azra" dedim.

Bana biraz daha yaklaşıp dudaklarıma konuşarak "Sen bu aralar beni fazla kıskanmaya başladın gözümden kaçıyor sanma" dedi. Ben de insyatifimi hiç bozmadan "Sen de bu aralar fazla ayran gönüllü olmaya başladın o da benim gözümden kaçıyor sanma" deyince benden aralandı.

Kaşlarını çatıp "Aşk olsun, ayran gönüllü mü, benim bu kalbime senden başkası değil girmek, yanından bile geçemez boncuk" deyince kinayeyle güldüm. "Herneyse, sana iyi geceler" deyip arkamı dönerek kapıyı açtım.

Azra şaşkınlıkla bakıp "Ya Deniz saçmalama gidiyor musun gerçekten?" dedi. Onu dinlemeden evden çıktım. Ardımdan "Deniz" diye seslense de cevap vermeyip eve geçtim.

Şuna bak hem suçlu hem güçlü. Bi de utanmadan kıskanıyosun diyo. Ben Ayran gönüllüyüm demiyo da, sen kıskançsın iması yapıyor. Yok öyle dünya komser.

Sabah uykudan ayılıp gözlerimi açınca yatağımda oturmuş beni izleyen Azra'yı gördüm. Hemen yerimden doğrulup uykudan yeni açılmış gözlerimi kısarak ona bakıp "Sen ne zaman geldin?" dedim. Gülümseyip "sana da günaydın" dedi.

Daha sonra bana yaklaşarak "Ben hep burdaydım" deyince bir an hafızamı kaybettiğm zaman gördüğüm rüya aklıma geldi. Hemen kendimi toparlayıp ayağa kalktım.
Dolaba doğru yurürken "Niye geldin sabah sabah rüyanda mı gördün?" dedim. Arkamdan gelerek "Rüyada, gerçekte, baktığım heryerde seni görüyorum zaten boncuk" dedi.

Cevap vermeyince kendini dolaba yaslayıp kollarını birleştirdi.
"Sen bana tavırlı mısın hala?" diye sordu
Onla göz teması kurmadan "Yo nerden çıktı?" dedim umursamaz tavırla.
"Yapma lütfen Deniz bas baya boş yere trip atıyosun şuan" deyince ona dönüp "Boş yere?" dedim kaşlarım havalanırken. "Evet boş yere" deyince susup yine başka tarafa döndüm.

Melek Yüzlü Şeytan (gxg)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin