34. Kırılmayan Kehanet.

341 29 29
                                    

Azra...
Deniz'in son cümlesinden sonra sertce dudaklarına yapıştım. O da bana uymaya başlayarak hararetli şekilde karşılık veriyordu. Dudaklarımızı ayırmadan ayağa kalkıp ellerini tutarak onu da kaldırdım.

Gözlerimiz kapalı odama doğru yol alırken bi kere bile ayrılmak istemiyorduk. Ellerimi onun beline atıp onu sıkıca kendime çekerken onun elleri de benim yüzümdeydi.

Deniz'le bu kıvama geleceğim hiç aklıma gelmezdi. Odamn kapısının önüne gelince Deniz'i kapıya yaslayıp elimi belinden çekip kapıyı açtım. İçeri girince ayağımla kapatıp yatağa doğru irelledim.

Yatağa ulaşınca dudaklarımızı ayırdım. Gözlerimi açıp ona baktığımda gözlerinin koyulaştığını, dudaklarının kızardığını gördüm. Bu hali beni daha da tahrik ederken onu yatağa ittim.

Gülümseyip dirseklerinden destek alarak hafif doğrulup bana bakarken, ben de bir dizimi yatağa koyup gözlerine bakarak gömleğimin düğmelerini açmaya başladım. Dudağını ısırarak bana bakıp yerinden doğruldu, düğmelerimi açmaya fırsat vermeden yakamdan tutup beni kendi üzerine çekdi.

Dudaklarıma yapışıp bi süre öpüşdükten sonra boynuma gömülüp ısırınca sesli şekilde nefes verdim. Boynumdan ayrılıp tekrar dudaklarımızı birleştirince bu sefer onun elleri düğmelerime gitti. Ellerini gömleğimden çekip iki elini de alıp başının üzerinde sabitledim.

Dudaklarımızı hafif ayrıp "uslu dur kelepçelemiyim seni doktor" diye fısıldadım dudaklarına. "Böyle fantazilerinin olduğunu bilmiyodum" diye karşılık verdi aynı şekilde. Gülümsedim "vazgeçmek istersen-" deyince sözmü kesip "şş devam et" dedi tekrar dudaklarımızı birleştirerek.

Dudaklarından ayrılıp boynuna gömüldüm. Önce derin bi nefes alıp kokusunu içime çektim. Ardından boynunun her yerini öpmeye başladım. Boynundan öperek aşağı doğru inerken bir elimle de gömleğinin düğmelerini açıyordum.

Açtığım her düğmeden sonra açığa çıkan yere öpücük konduruyodum. Sonunda düğmelerin hepsini açınca hafif geri çekilip ona baktım. Bem beyazdı. Kar gibi. "Çok güzelsin" dedim büyülenmiş gibi. "Sadece öyle durup bakacak mısın?" deyince kendime gelip tekrar dudaklarına yapıştım.

O sırada "hayatııım" diyerek eve gelen halamın sesiyle ikimiz de ayrıldık. Deniz "halan geldi" dedi telaşla. Ben hala onun üzerinden kımıldamazken "evet" dedim sadece kapıya bakarak. Tekrar Deniz'e bakınca "kalksana üstümden Azra, kal geldi sana" dedi. "Ha pardon" deyip ayağa kalktım.

Ardından elinden tutup onu da kaldırdım. Deniz "Ya ben her defasında bu kadınla böyle karşılaşmayı nasıl başarıyorum?" diye söylenirken halam "Azra odanda mısın?" diye tekrar seslendi. Deniz işaret parmağını bana doğru sallayıp "Sakın benim burda olduğumu belli etme sakın" dedi gözlerini açarak.

Benim gözlerim onun hala açıkta kalan tenindeyken "tamam ya sakin ol" dedim. Baktığımı görünce gözlerini devirip düğmelerini iliklemeye başladı. Gülümseyip "iyiydi ya böyle" dedim. Koluma hafif vurup "arsız doyumsuz git hadi" dedi gülümseyerek. Ben de gülümseyip odadan çıktım.

Çıkar çıkmaz halamı karşımda görünce hızla kapıyı kapatıp arkamı kapıya yasladım. "Hala hoşgeldin, bu ne güzel supriz böyle" "hoşbuldum nerdeydin? ne bu nefes nefese kalmışsın koşuya mı çıktın?" "Yok ben-" lafımı kesip gözlerini boynuma dikti.

Ardından eliyle çenemi yana çevirip "Bu ne?" dedi. "Ne ne?" "Boynunun hali ne böyle" "nolmuş?" "Bi bak istersen" dedi aynayı işaret ederek. Aynanın karşısına geçip boynuma bakınca kızardığını gördüm ardından halama dönüp "ha bu mu? şey alerji oldu galiba önemli bişey değil" dedim.

Melek Yüzlü Şeytan (gxg)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin