25. Sürpriz Misafir.

258 28 4
                                    

Azra...
Deniz evden apar topar kaçar gibi çıkdıktan biraz sonra ben de hazırlanıp çıkmıştım. Arabama doğru giderken Deniz'in arabasının geçtiğini gördüm. Daha sonra kafamı diğer yana çevirince Annesinin arkasından eli havada bakakaldığını gördüm.

Yanına yaklaşıp "merhaba" dedim gülümseyerek. Beni yeni farkederek "aa merhaba canım nasılsın?" dedi. "İyiyim, bişey mi lazımdı?" diye sordum Deniz'in bıraktığı boşluğa bakarak. Ellerini sallayıp "Ay yok sadece bu kız beni delirtecek" dedi.

Beni de teyzeciğim beni de. "Her neyse akşam geliyorsun değil mi?" diye sorunca kaşlarımı çatıp sorgulayan gözlerle ona baktım. Kafasını iki yana sallayıp "söylemedi değil mi, ah Deniz" dedi.

Tekrar anlamayarak bakıp "pardon neyi?" diye sordum. "Akşam sizi yemeğe davet ettim, ablamlar bugün İzmir'e döndü. Yani biz bize oluruz oturup sohbet ederiz hem sana da teşekkür etmiş oluruz" diye açıkladı.

Kafamı iki yana sallayarak "a yok estafurullah lafı bile olmaz" dedim. Gülümseyip "Deniz'in muhtemelen aklından çıkmıştır, akşam bekliyorum mutlaka" dedi "tabi, tabi" deyip onaylarcasına kafa salladım.

Gülümseyip giderken ben de arabama binip merkeze gitdim. Demek kaçak oynamaya devam ediyoruz ha Deniz hanım. Öyle olsun bakalım.

Merkezdeki işlerimi bitirdikten sonra arabama binip eve doğru sürmeye başladım. Yolda bir çiçekcinin önünde durup bir demet Papatya aldım. Ardından eve ulaşınca arabayı park edip Deniz'lere doğru irellemeye başladım. Kapıyı çalınca annesi açtı "Hoşgeldin" dedi gülümseyerek.

Ben de ona gülümseyerek karşılık verirken arkadan Deniz'in şaşkın bakışlarıyla karşılaştım. Bakışlarımı Deniz'in üzerinde gezdirirken onu daha önce hiç böyle görmediğimi farkettim. Altında siyah kısa bi şort üzerinde de uzun kollu ama ince tişört vardı. Ben onu baştan aşağı süzerken kasılmıştı.

Annesi beni içeri davet ederken o hala yerinde durmuş beni izliyordu. Bakışlarımı ondan çekip elimdeki çiçekleri "sizin kadar zarif değiller ama" diyerek annesine uzattım.

Yüzüne büyük bir gülümseme yerleşirken "aa tatlım çook incesin çok teşekkürler, geç hadi ben de bunları suya koyup geliyorum" diyerek mutfağa gitdi. Zeynep bana "hoşgeldin" diyerek ne yapacağını bilmeden bizi baş başa bırakmak için yanımızdan ayrıldı.

Bakışlarımı Deniz'e dikip ona yakınlaştım "aşk olsun doktor, annen söylemese beni evine davet etmiycek miydin?" diye sordum. Afallayıp "A şey yok tamamen aklımdan çıkmış hoşgeldin" dedi kıvırmaya çalışarak. Kafamı sallayıp "ben de öyle düşünmüştüm" dedim kinayeyle.

Annesi mutfaktan dönerken bizi hala kapının önünde dikilirken görünce "aa siz hala burada mısınız, sofraya geçin hadi" diyerek salona doğru irelledi. Ardından biz de geçip oturduk.

Deniz'in annesi Zeynep'in yanına oturunca Deniz de mecbur benim yanımda oturdu. Yemeğe başlarken Deniz'in annesi bana dönüp "Deniz işinin çıktığını gelemeyeceğini söyleyince çok üzülmüştüm" dedi. Denize bakınca yediği lokma boğazına kaçmışcasına öksürdü.

Ardından önündeki suyu alıp kafasına dikti. Ben de gözlerimi ona dikip "öyle mi?" dedim. Deniz benden gözlerini kaçırınca "evet bi işim çıkmıştı ama iptal ettim" dedim imayla gözümü ondan çekmeyerek. Annesi gülümseyip "iyi yaptın, iyi ki geldin" dedi.

Yemekleri yedikten sonra "ellerinize sağlık gerçekten herşey çok güzeldi" dedim peçeteyle ağzımı silerken. Selma hanım "Afiyet olsun canım sen bişey yemedin gerçi ama" dedi. "Yok bunlar benim için fazla bile" dedim gülerek.

O da gülüp "Azracığım sana tekrar teşekkür ederiz yani herşey için" deyince "estafurullah dediğim gibi lafı bile olmaz, hem orası Deniz'in de evi istediği zaman gele bilir" dedim gözlerimi ona dikerek.

Melek Yüzlü Şeytan (gxg)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin