3.6K 353 216
                                    


"Dikkat çekici"



Öğle yemeği tam bir felaketti.Namjoon hayatının ne kadar iyi olduğu ile övünmekten başka bir şey yapmıyordu.Görünüşe göre bir at yetiştiricisi olmasına rağmen epey para kazanmayı başarmıştı.Civardaki çiftlikler sadece onunlar çalışıyordu.Ayrıca sık sık Jimin'e dokunduğunu farketti.Beline,koluna,saçına...Omega belli etmemeye çalışsa da bu durumdan hoşlanmadığını farketmişti Jungkook.

Masadaki tek iyi şey küçük yavrunun başlayacağı okulla ilgili heyecanlı konuşmasıydı.Ancak bu keyifli zamanı bozan bir an yaşandı.Hani bazı anlar olur seslere sağır olursunuz,elleriniz titrer,dilinize acı bir tat gelir ya.O masadaki herkes Namjoon'un gereksiz konuşmasıyla donup kalmıştı.

"Eeee Jungkook ne zaman o sandalyeden kalkacaksın"

Tabi ki kalkamayacağını biliyordu.Ama Namjoon alfayı aşağılama fırsatını yakaladığında geri tepmemişti.Sonrasında tabi ki bilmediği için özür dileyip masum numarası yapacaktı ama Jungkook'un her şeyini kaybetmiş yüzünü görmek onu çoktan keyiflendirmişti.

"Hiçbir zaman Namjoon.Bu sandalye artık benim kaderim.Şimdi izninizle"

Kimse bir şey söylemeye cesaret edemedi.Saldalyesini güçlüce döndürüp masadan ayrılıp odasına gitti.Sarang bile minicik olmasına rağmen masada hoş olmayan bir şeyler olduğunu farkederek sessiz kaldı.Jungkook günün geri kalanında odasından çıkmadı.Annesi birkaç kez odanın kapısını çaldı ama tepki görmeyince içeri giremedi.

Kızamıyordu bile.Herkes haklıydı.Onunla dalga geçenlere değil kendine kızmalıydı.Yıllardır motorunun üzerinde sorunsuzca ilerlerken o kazayı yaptığı için kendisine kızmalıydı.Elinde tutunabileceği hiçbir şeyi kalmamıştı.Belki de bir ailesi bile olmayacaktı.Doktor üreme kapasitelerinin kazadan hiçbir şekilde etkilenmediğini ve alfanın tamamen sağlıklı olduğunu söylese de hangi omega onu isterdi ki.Hangi yavru babasını tekerlekli sandalyede görmek isterdi ki?

Odasının balkonunda keyifsizce otururken bir atın dörtnala sesini duydu.Güneş çoktan alçalmaya başlasa da uzakta Jimin'in beyaz bir kısrağın üzerinde  süzüldüğünü görmüştü.Dik omurgasıyla,ipekten farksız saçlarının rüzgarla dans ettiğini de...Birkaç dakika manzaraya dalıp gitti.Kısrak sonunda durduğunda  Jungkook'un penceresinden yaklaşık  4 metre uzaklıktaydı.

Büyük bir ustalıkla attan inen omega karışan saçlarını tepeden topuz yapabilmek için kollarını kaldırdığında karnının alt kısmı görünmüştü.Jimin'in güzel göbeğine dikkat kesildiğini anladığında ise hızla başını çevirip içten içe kendine kızdı.İçindeki savaşıyla uğraşırken omeganın sakin ses tonu onu kendine getirdi.

"İyi misin?"

"Son 3 haftadır bu soruyu günde en az 10 kere duyuyorum"

"Yüzündeki ifade yüzünden olmasın o"

Jungkook gözlerini devirip geri çekileceği sırada omega panikle balkonunun önüne biraz daha yaklaştı.

"Namjoon adına özür dilerim,bazen filtresi olmuyor"

"İnan bana onu senden daha iyi tanıyorum"

Ve yine Jimin'İn bir şey söylemesine fırsat vermeden arkasını dönüp gitti.

Ertesi gün yemekten önce tüm aile yine bir aradaydı.Jimin ve Taehee çiftlikteki işlerden ve atlardan bahsediyorlardı.Jungkook'un ailesi binicilik dersleri veren ve yarışlara at yetiştiren büyük bir çiftlik işletiyordu.Busan da bu oldukça normaldi.Hatta öyle ki yılın bazı zamanları eğlenceli yarışlar düzenlenir,rodeo ve dans geceleriyle tüm şehir doyasıya eğlenebileceği bir festival yapılırdı.

Heal Me  |JikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin