Heal Me |Jikook

(20)

"Sarang"

❥

Flashback (5 yıl öncesi)

"Jungkook,annemin bizden başka kimsesi yok.Ben evlenmek üzereyim ve Yoongi'yle Daegu'da yaşayacağımı biliyorsun.Sen de gidersen tamamen yalnız kalacak"

"Annemin bunu problem yapacağını sanmıyorum Hoseok.Ben kararımı çoktan verdim.Yarın başkent'e gidiyorum.Beni de anlayın buradayken hiçbir geleceğim yok.İstediğim seviyeye ulaşmak için önce ulusal yarışlara katılmam lazım"

"O halde biraz daha beklesen.Ne bu acelen anlamıyorum.Hiç değilse düğünümden sonra gitsen olmaz mı?"

"Olmaz Hobi.Tarihleri kaçırıyorum sonra.Hem sen endişelenme kendimi profesyonel gruba aldırdığım anda her şey yoluna girecek.En mutlu gününde yanında olacağım kardeşim söz veriyorum"

Sözler,tutulmak için verilir...Jeon Jungkook'un tutmamaya başladığı ilk söz buydu.Şu an da odaklandığı tek şey başkentte onu profesyonel lige taşıyacak olan sponsorlarla görüşmekti.Birkaç ay öncesi Busan da yapılan motocross yarışlarında dikkatini çekmişti istediği kişilerin.Ancak yeteneğiyle herkesin içinden sıyrılması için burası yeterli değildi.Bu yüzden bu akşam ki mezuniyet partisinden sonra gidecekti.

Hoseok,kardeşi olarak bir kez daha denemişti şansını.Birkaç aya sevgili alfası Min Yoongi ile evlenecekti.Babasını kaybetmiş biri olarak onu en iyi anlayacak kişi olan kardeşinin,mutlu gününde yanında olmasını istiyordu.Ama ne yazık ki olamamıştı.Çünkü Jungkook'un ilk uluslararası yarışı tam olarak kardeşinin düğün tarihine denk gelmişti.

Tabi ki Jungkook'da üzgündü ama bu yarış onun dünya tarafından tanınması ve şampiyonluk yarışında kalması açısından çok önemliydi.Bu yüzden telefonda kuru bir özür ve menajeri Seokjin aracılığıyla gönderdiği pahalı hediye kendisi yerine düğüne gitmişti.Ardında kalbi kırık sevgili kardeşini,en mutlu gününde boynu bükük bırakmıştı...

[...]

Partiden öncesi...

"Hala bunu yapmamız doğru mu diye düşünüyorum"

"Hadi ama Namjoon,kötü bir şey olmayacak.İkimiz de istediğimizi alacağız.Dinle,bundan başka çaremiz yok anlasana.Jimin üniversiteye gidecek,Jungkook da başkente gitmeyi kafaya koymuş.Beklersek bize gelmeyecekler.Bu yüzden küçük bir müdahalede bulunacağız"

"Jimin'e kendi isteği olmadan dokunmak istemiyorum Yuna"

"Tanrım! sen beni dinlemiyor musun?Ona vereceğin ilaç kızgınlığını tetikleyecek.Odaya götürdüğünde o senin üzerine atlayacak aptal.Yardımına ihtiyacım var çünkü Jungkook'a ilacı verdikten sonra onu taşıyamam.Sen Jungkook'u odaya götüreceksin ben de Jimin'i tamam mı?"

İsteksiz bir şekilde olsa da Namjoon bu şeytani planı kafasıyla onaylamıştı.Evet Jimin'e aşıktı.Ama omega onu bir arkadaştan fazlası olarak görmek istemiyordu.Bu yapacağı şeyin ilişkilerinde bir kırılma noktasına olacağının farkınaydı ancak belki de bir yavru yaratmayı başarabilirse Jimin zamanla onu sevmeye çalışabilirdi.Planı da bu yüzden kabul etmişti ya zaten...

Parti tüm coşkusuyla devam ederken Jimin sınıf arkadaşlarıyla birkaç kadeh alkol düzeyi düşük birkaç kokteyl içmişti.Yani tamamen kendindeydi.Güzel bir ortamdı ve aşırı baskıcı babasından bir günlüğüne de olsa uzak kalmak çok ama çok iyi gelmişti.Hayalleri vardı omeganın.Üniversiteye başlayıp bu baskıcı şehirden de,ailesinden de kurtulacaktı.Ancak o gece bir kez daha kendi isteği dışında yazıldı kaderi...