"Yağmur"
❥
Yağmur şiddetini arttırırken Jimin odasında staj evraklarıyla ilgileniyordu.Daha doğrusu ilgilenmeye çalışıyordu.Şiddetli gürültü ve şimşek yüzünde okuduğu paragrafı 3 kez tekrar ettiği olmuştu.Odaklanamıyordu bir türlü.
Birkaç saat önce Taehee annesi aramış ve yağmurdan dolayı yolların kapandığını mecburen bu gece otelde kalacaklarını,bu yüzden merak etmemesini söylemişti.Ama Jimin yağmurda hep küçük yavrusuna sarılırdı.Şaşırtıcı bir şekilde minik alfa hiç korkmazdı.Annesine sarılarak onu korumanın verdiği hissi her zaman çok severdi.
Küçük alfasının o anlık sesini duymak çok iyi gelmişti.Bir ara telefonu Jungkook'a vermesini bile istemişti ne konuştuklarını merak etse de alfa onu geçiştirmişti.İşin aslı Sarang,Jungkook'la konuştuğunda "Annem yağmurdan korkar,ona sarılsan olur mu Kookie" diye sormuştu.
Odanın içi,yeniden bir şimşekle aydınlandığında Jimin'in kalp atışları hızlanmıştı.Olmuyordu,yardıma ihtiyacı vardı.Ve tabi ki tek seçeneği Jungkook'tu...Kapıya doğru bir kez daha baktı ve ayaklarının onu alfanın odasına yönlendirmesine izin verdi.
Öte yandan Jungkook,loş bir şekilde aydınlatılmış salonda düşünceler içindeydi.Annesi onu aradığında Jimin'in yağmura olan hassasiyetinin ciddi olduğunu söylemişti.Ama nedendi?Jimin gibi her zaman kendi ayakları üzerinde dimdik duran omega neden basit bir yağmurdan korkuyordu.Düşüncelerinden sıyrılmasına elektriklerin gitmesi neden olmuştu.Isıtıcı olmadan ev kısa sürede soğuyacağı için sandalyesini şöminenin yanına sürüp hali hazırda yakmaya hazır olan odunları tutuşturmuştu.
Yapacak başka bir şeyi olmadığı için odasına dönmeye karar vermişti ki merdivenlerin hemen ortasında neredeyse kaybolmuş gibi görünen Jimin'i farketti.
"Jimin?"
"B-ben yağmuru sevmem"
"Tamam,arkadaş ister misin?"
Omega başını hafifçe sallasa da bulunduğu yerden hareket etmedi.Jungkook nedense bunu sevimli buldu.
"İstersen aşağı in,biliyorsun ben yukarı çıkamam"
"Evet,b-ben gelirim"
Jungkook'un durumuyla ilgili ilk kez şaka yapmasını bile farketmemişti.Düşünceleri bir şekilde korkuluklara tutunarak sadece şömine ateşinin aydınlattığı salona inmek üzereyken,son merdivende bir kez daha gökyüzünün gürüldemesiyle titremişti.Jungkook,omeganın halini farketti ve arabasını onun yanına sürerek elini tuttu ve kanepeye yönlendirdi.Aklına pek bir şey gelmiyordu ama sanırım Jimin'in aklını dağıtmak iyi olabilirdi.Bu yüzden mutfağa gidip bir şarap seçip bardakları da kucağına koyarak yeniden omeganın yanına dönmüştü.
"O zaman birbirimizi daha iyi tanıyalım mı bay Park?"
"Çok da ilginç biri değilim doğrusu"
Jimin kadehindeki şaraptan bir yudum alırken Jungkook,onun söylediği bu cümleye gülmüştü.Tam tersi olduğunu söyleyecekti ama telefonu çaldı.Şu anda sadece Jimin'le ilgilenmek istediği için cevap vermemişti.
"Telefonun çaldı,niye cevaplamadın?
"Boşver,önemsiz biri"
"Ardında bıraktığın kalp kırıklıklarından biri mi yoksa?"
"Kıskandığını düşüneceğim"
"Tabi ki hayır,b-boşver hiç sormadım say"
"Yuna'ydı"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Heal Me |Jikook
FanfictionÜn,para,şöhret...Bunların hepsini birkaç dakika içinde kaybetmek mümkün müydü?Dünya motorsiklet şampiyonu olan Alfa Jeon Jungkook'un son yarışında yaptığı kaza tüm hayatını altüst etmeye yetmişti...Şimdi yine iki tekerlek üstündeydi,ancak bu kez bel...