"Fırtına"
❥
Öğle yemeğinden önce herkes kendi işiyle meşguldü.Haftasonu olduğu için Jimin evdeydi ve Taehee ye mutfakta yemek için yardım ediyordu.Jungkook sabah seansından çıkıp dinlendikten sonra şimdi çiftliklerinin geniş bahçesinde minik bisikletine binen Sarang'ı izliyordu.Ufaklığın müthiş bir enerjisi varmış gibi göründü gözüne.Önce ördekler ve yavrularıyla oynamış sonra da Jungkook'a el sallayıp küçük bisikletini sürmeye devam etmişti.Enerjik yavrunun hiç yorulmaması gülümsetmişti alfayı.
Sonra gözleri,duvara dayanmış büyük deniz kabuğunu farketti.Bu kabuğu hatırlıyordu Jungkook.Babasından kalan güzel bir hatıraydı.Ucunda bulunan delikten üflediğinde borozan tarzı güzel bir ses çıkarıyordu.Jungkook,küçük bir çocukken bununla oynadığını hatırladı.Hatıralar her bir yanını sardığında sandalyesini kabuğa doğru itip onu eline aldı.
Hiç tereddüt etmeden kabuğu dudaklarına yaklaştırıp ciğerlerindeki son nefes boşalana dek üfledi.Çıkan ses olağanüstü güzeldi.Canlanan hatıralarıyla oldukça mutlu olan alfanın dikkatini dağıtan şey ahırdan gelen büyük bir gürültüydü.Neler olduğunu anlamak için sandalyesini o tarafa doğru döndürmesiyle birlikte ahırdan adeta bir kurşun gibi çıkan siyah at kişneyip,iki ayağının üzerinde şaha kalktı.Ama en kötüsü henüz gerçekleşmemişti...
At,büyük bir hızla,kontrolsüz bir şekilde koşturmaya başladı.Tam olarak Sarang'ın bulunduğu yöne...
"Hayır,hayır SARANG!!"
O anda kolundaki dayanılmaz acıyı tamamen görmezden gelerek çaresiz bir şekilde sandalyesini Sarang'a doğru sürdü.Jungkook'un kalbi çılgın gibi atıyordu.Umutsuzdu,oraya bu halde yetişebileceğini sanmıyordu.Safkan bir atın ağırlığı en az 450 kg civarında olurdu.Hayvanın gittiği hızı da buna katarsak eğer ufaklığa çarparsa onu ciddi bir şekilde yaralayabilir hatta en kötüsü öldürebilirdi...
Kollarına inanılmaz bir güç uygulayarak sırtı ata dönük hala bisikletine binen küçük çocuğa ulaşmaya çalışıyordu.Sarang'ın adını yüzlerce kez söyledi.Yürüyebilen biri için mesafe oldukça kısaydı ancak şu an tekerlekli sandalyede mücadele eden Jungkook için mesafe gözünde büyüyor gibiydi.
Saniyelerin arasında zamanın durduğunu hissetti.O anda tüm dünyanın durduğunu,sakat bir adamın kollarıyla koştuğunu düşünün...Tam anlamıyla böyle olmuştu çarpışmadan saniyeler öncesi Jungkook,sadece kollarına yüklenerek sandalyesinden kalkmış ve Sarang'ın üzerine kapanarak,yuvarlanmalarını sağlamıştı.
"SARANG OĞLUM!!!"
Jimin,duyduğu sesler yüzünden dışarı çıksa da gördüğü görüntü korkunçtu.Oğluna doğru kontrolsüzce koşan bir ata karşı oğluna yetişmeye çalışan Jungkook'u gördüğünde bayılacağını hissetti.Her şey birkaç saniye içinde oldu.Yere öyle bir hızda düştüler ki Jungkook'un durumu toparlamaya vakti yoktu.Tek isteği küçük çocuğu kurtarmaktı.Bu yüzden kırık kolunun üzerinde yuvarlanmak zorunda kalsa da sadece kucağında tir tir titreyen minik alfanın tamamen sağlıklı olduğundan emin olmak istemişti.Onu kurtarmıştı.Sakat da olsa,o sandalyede mahkum da kalsa miniğini kurtarmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Heal Me |Jikook
FanfictionÜn,para,şöhret...Bunların hepsini birkaç dakika içinde kaybetmek mümkün müydü?Dünya motorsiklet şampiyonu olan Alfa Jeon Jungkook'un son yarışında yaptığı kaza tüm hayatını altüst etmeye yetmişti...Şimdi yine iki tekerlek üstündeydi,ancak bu kez bel...