selamlar efendim! lütfen yıldıza basmayı ve bolca yorum yapmayı unutmayın, sizleri çok çok çok seviyorummm iyi okumalar perisiii 🧚♀️
Dania1903 kuzum için <3
"Buraya kahve içmeye gelmedim," dedi Kaan koltukta oturup sıcak çikolata dolu kupasını eline aldığında. "Tüm şekerli şeyleri tüketelim ve dedikodu yapalım diye geldim!" Kıkırdadı, Aybike. Ömer operasyondaydı ve ne zaman geri dönecekleri belli değildi. Berk'te gitmişti, onu merdivenlerden inerken görmüş ama yanına gidememişti. Girdikleri yakınlaşma aklını karıştırmıştı.
Berk, Ömer'in kurduğu özel timin en yetkili ismiydi. Bundandı Ömer'in en fazla Berk'e güvenmesi, ona canını emanet etmesi.
"Ve beni yalnız bırakmamak için?" dedi sorarcasına. Gülümseyerek arkadaşına baktı. "Doğu burası, kızım. Askeri lojmandasın, seni benden iyi korurlar ama fırsat bu fırsat dedim işte." Aybike, elindeki abur cubur tepsisini orta sehpaya bıraktıktan sonra sıkıca Kaan'a sarıldı.
En nefret ettiği şey saçlarına dokunulmasıydı, bunu bilerek sırıttı ve saçlarını karıştırdı. "Maymunum benim!" Kaan, geri çekilip saçlarını düzeltmeye çalıştığında, "Asker yok mu burada!" diyerek sordu sitemle. "Saçlarıma saldırı düzenliyorlar."
Güldü, Aybike. Arkadaşının yanına oturup battaniyeyi üstüne çektiğinde tepsiyi de üstlerine aldılar. "Lays almışsın!" dedi neşeyle. "Yeşil olan... En sevdiğim!" Sırıttı, Kaan. "Biliyorum, canım. O yüzden aldım zaten."
Cipsten bir tane de kendisi aldı. "Hemen öv beni."
"Çok teşekkür ederim, Kaan! Sen olmasan bir daha nasıl cips yiyebilirdim inan bana bilmiyorum." Kıkırdadı, Kaan. Ama ima etmeden asla duramazdı. Arkadaşının dış görünüş takıntısına vurgu yaparak, "Yemezdin tabii," dedi. "Canın çekse ama ölecek olsan yine almazdın."
Aybike, yakın arkadaşının söylemek istediğini gayet iyi anlamıştı. Omzunu silkti, "Biliyorsun," dedi. Devamını getiremedi. Kaan biliyordu, ama bunu aşmasını istiyordu. İnsanlar onu bir kilo daha az diye seveceklerse hiç sevmelerine gerek yoktu ki... Düşünceleri için sevmeleri gerekirdi, gülüşü için, dostlarına verdiği değeri ve mesleğine bağlılığı için.
Sevmek, Kaan'ın hassas noktasıydı.
Sıcak çikolatasından bir yudum aldığında, "Gece gelmez dimi abin?" diyerek sordu. Anlayışla tebessüm etti, Aybike. Arkadaşının merak ettiği şeyi çok iyi anlamıştı. Defalarca kez söylemişti, ona bu konuda açık olabileceğini anlatmıştı ama çekincesini de anlıyordu. Kaan gökkuşaklarıyla çevrili bir ruha sahip olsa da hayat siyahtı; onu içine çeker, renklerini hapsederdi.
"Gelmez," dedi Aybike. "Operasyonları en az bir gün sürüyor, bu gece yok." Başını olumlu anlamda sallayıp oturduğu koltuğa sindi, oğlan. Utanıyordu. İhtimalinin olmadığı bir insanı sevmek canını yakıyordu. İnsanlar birbirlerini düşünceleri için severdi, gülüşü için, değer için... Evet, dış görünümü için sevmezdi ama Kaan için ayrı bir parantez vardı.
"Özledin mi?" Genç kadının çekinerek sorduğu soru Kaan'ın gözlerinin dolmasına neden oldu. Dokunsan ağlardı, o kadar hasretle doluydu içi... Bilirdi, sevdiği insanın ölesiye bir başkasına sevdiğini ama yaşamaya çalışıyordu işte. Aşk dediğin şey belki de buydu; birisi birisini seviyordu, ama o kişi onu sevmiyordu.
Aybike, arkadaşının koltuğa sindiğini görünce içinin acıdığını hissetti. Elindeki sıcak çikolataya uzandı, sehpanın üstüne bırakıp tepsiyi kenara koydu. Ellerini gülümseyerek, güç vermek istercesine tuttu. "Yanlış bir şey yapmıyorsun, sen çok özelsin. Benim arkadaşım renklerle dolu, gökkuşaklarıyla."
![](https://img.wattpad.com/cover/327011024-288-k677898.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
pus / ayber
Fanfictionbaşarılı komutan özkaya, genç anaokulu öğretmeni eren'in ait olmadığı yeri ona hatırlatmaktan çekinmiyordu.