Test Sonuçları

2.8K 316 352
                                    

Minho yorgunca gözlerini kapatıp elini nazik bir hareketle Jisung'un eliyle kenetledi.

Baş ağrısı için kullandığı ilaçlar onu fazlaca yoruyordu ve Jisung'un başında uykusuz geçirdiği saatler bedeninin dinlenme ihtiyacını arttırıyordu.

Yine de bunları umursamadan gözlerini geri açtı ve doğruldu.

"Jisung, uyan hadi." Jisung hafifçe mırıldansa da tepki vermedi, Minho bu yüzden iç çekmişti.

Jisung'u uyandırmak için onu dürtmek, sesini yükseltmek, su dökmek gibi şeyler kesinlikle amacına ters kalıyordu ve Minho onu nasıl uyandırabileceğini bilmiyordu.

Yavaşça elini okşayıp Jisung'un rahatsızca kıpırdanmasını izledi.

"Jisung uyanman lazım, yemek yiyeceksin hadi." Jisung bacaklarını kendine çekse de uyanmadı. "Ya Jisung!" Minho isteösizce senin çok hafif yükseltmişti ve bu, Jisung'un irkilerek uyanmasına sebep olmuştu.

Jisung uyandığı gibi elini Minho'nun elinden çekti ve ondan olabildiğince uzaklaşmaya çalıştı, kemikleri zayıf olduğundan pek uzağa gidememiş olsa da en azından aralarına biraz mesafe koyabilmişti.

"Üzgünüm, çok mu sert oldu? Sadece seni uyandırmak istemiştim, yemek yemen lazım." Jisung anlamaz bakışlarla onu süzdü, anıları zar zor aklına doluyordu.

Minho'ydu bu, onu kurtaran kişi.

Jisung'un bakışları yumuşayınca Minho onun yanına oturdu ve dolu gözlerine baktı.

"Hala soğuk mu?" Jisung başını iki yana salladı, üstündeki kıyafetleri fark ettiğinde tekrar kaşlarını çatmıştı. "Biliyorum, sana dokunmamam lazımdı ama vücut ısın yerine geldikten sonra bir şeyler giymeliydin, eğer çıplak kalsaydın kendini... Biz de sana onu yapmışız gibi hissedebilirdin." Jisung üstündeki kıyafetleri süzerken Minho iyice ona yaklaştı. "Rahatsız olmuyorsun değil mi? Sana yaklaştığımda yani." Jisung başını iki yana sallayarak üstündeki kalın kazağı tuttu ve yavaşça burnuna yaklaştırdı, bu hali Minho'nun gülümseme istediğini arttırıyordu.

Az önceki ağrıları ve yorgunluğu gitmişti resmen, Jisung ona enerji vermişti.

"Benim kıyafetlerim, üzgünüm ama henüz yeni kıyafetler alamadık sizin için." Jisung sorun olmadığını belirtir gibi başını iki yana sallayıp kıyafeti tekrar burnuna yaklaştırdı. "Kokum hoşuna mı gitti?" Jisung hafifçe kızarıp yüzünü saklamak ister gibi başının arkasındaki şapkayı yüzüne kadar çekti.

Kokusu cidden hoşuna gitmişti, hem... Güvende hissettirmişti, belki de onu kurtardığı zaman Minho'nun kokusunu hissettiği içindir.

O zaman da kokusu rahat hissettirmişti.

"Hey, yemek yiyelim mi beraber?" Jisung şapkayı hafifçe sıyırıp ona baktı. "Çok zayıfsın, biyolojik ihtiyaçlarını yerine getirmelisin." Jisung bir süre sessizce onu izledi.

En son ne zaman yemek yediğini hatırlamıyordu, doğuştan gelen güçleri onun yemeksiz de yaşamasını sağlıyordu fakat yemeğe hala ihtiyaç duyuyordu.

Elini istemsizce karnına bastırıp başını salladığında Minho'nun yüzündeki gülümseme istemsizce soldu.

"Seni iyileştirmek istiyorum." Jisung anlam veremeyerek onu izledi, Minho kenara bıraktığı tepsiyi alıp kendisinin yanına otururken tepki vermedi ona. "Sana iyi gelmek istiyorum, Jisung benim... Bu kadar bağlanmamam lazım, ne yapıyorsun bana böyle?" Minho iç çekip önündeki yemekten bir parça alıp çatalla Jisung'a uzattı. "Üzgünüm, hepsi için. Seni en başından kurtarmalıydım." Jisung tepki vermeden Minho'nun kendisine uzattıklarını yemeye devam etti.

SCP 1048~Minsung Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin