SCP 1048~Minsung

Benim Suçumdu

Bakışları donuk bir şekilde banyonun duvarına sabitlenmişken Jisung titrek bir nefes alıp tek elini kan akan koluna bastırdı.

Acı hissetmiyordu, hem de hiç.

Ve fiziksel olarak o acıyı hissedememek ruhsal olarak ızdırap çekmesine sebep oluyordu.

Kolundaki yara tamamen kapandıktan sonra dolu gözlerini kapatıp başını geriye yasladı.

"Özür dilerim." bunu Minho'nun yüzüne karşı söylemek istiyordu fakat bir haftadır Minho'yla hiç konuşamamıştı.

Minho onunla konuşuyordu ama Jisung kaçıyordu.

Yaklaşık on dakika daha oturup kendine geldikten sonra doğrulup koluna baktı, tüm kolu ve kıyafetleri kan olmuştu.

Zoraki ayağa kalkıp her zaman yaptığı şeyleri yapmaya koyuldu.

Önce elindeki cam parçasını yıkayıp gizli bir yere sakladı, sonra kıyafetlerini çıkartıp onları da bir dahaki sefere giyebilmek için küçük dolaba koydu, en sonunda yerleri peçeteyle temizleyip tüm kanıtları kaybedebilmek için üstlerine sifonu çekti.

Bu küçücük şeyler, hatta sadece kolunu ve cam parçasını yıkamak bile Jisung için hala çok zordu fakat yorgun olmasına rağmen bedenini zorlayarak belki acı çekebilirdi.

Zoraki banyodan çıkıp odasına döndükten sonra bedenini yatağa bırakıp gözyaşlarına izin verdi.

Kendine zarar veriyor olmak Jisung'u korkutuyordu, fazlaca.

Ölecek kadar kan kaybedemeyeceğini, ölmesi için bundan fazlasının gerektiğini biliyordu fakat yine de korkuyordu.

Fark edilmesinden korkuyordu.

Kollarını kendi karnına bastırarak titreyen bedenini sakinleştirmek için bir süre bekledi, henüz bir saat önce panik atağı bitmişti ve tekrar geçirmek Jisung'un iyice yorgun düşmesine sebep olurdu.

Derin nefesler alarak kendine geldikten sonra doğruldu, bir duş almak iyi gelebilirdi.

Son kez boynundaki kolyeyi avucunda sıkıp boynundan çıkardı ve yanındaki komidine bıraktı, duş alırken takmaktan hoşlanmıyordu.

Titreyen bacakları yüzünden zoraki adımlarla banyoya ulaştı ve o an üstünde olan kıyafetleri de çıkarıp kendini suyun altına bıraktı.

Uzun süredir duş almıyordu çünkü sonrasında Minho onun saçlarını tarayıp kurulamayacaktı ve Jisung buna hazır değildi.

Titrek bir nefes alıp gözlerini kapattı ve yavaşça bir ayağını küvetin içine soktu, buz gibi su tenine batarken yüzünü buruştursa da ayağını çekmemişti.

Suyun soğukluğuna ve soğuğa karşı hassasiyetine rağmen suyu ısıtmadı, teninde oluşan acıyı hissetmiyordu zaten.

Hassas kemikleri ayakta durmasını engellese de umursamadı, eline yandaki şampuanlardan birini alıp saçlarına uyguladı.

Gözlerini her kapattığında Minho'nun duvara savrulduğu o an tekrar zihninde canlanıyordu.

Minho'yu duvara savurduğu o an yani.

Gözlerini sıkıca kapatıp şampuanı duruladıktan sonra vücudunu da yıkadı, gerçi lifle derisini yüzmüştü ama vücudu hemen eski haline dönüyordu.

Başı dönmeye başlayınca duvara tutunup gözlerini sıkıca birbirine bastırdı ve suyu kapattı.

Başı dönünce midesi bulanıyordu ve bu kaldırabildiği bir şey değildi.