Kendine Zarar Veriyor

1.3K 156 93
                                    

"Jisung yanıma gelir misin?" Jisung zoraki ayağa kalkıp duvara tutunarak adımlarını odasının banyosuna çevirdi ve içeri girip kendisine bakan Minho'ya döndü.

"Efendim?"

"Duvardaki kan neyden oldu biliyor musun?" Jisung şaşkınca bakışlarını duvardaki kanlara çevirince nefesinin kesildiğini hissetti.

Duvarı hiç görmemişti, oraya dikkat etmiyordu.

Zoraki kendine geldikten sonra konuşursa batıracağını bildiği için sessizce başını iki yana salladı.

"Bana doğruyu söyle güzelim, lütfen saklama hiçbir şeyi." Minho ona doğru bir adım attığında Jisung sırtını duvara yasladı.

"B-bilmiyorum."

"Seni asla yargılamam, bunu biliyorsun ama değil mi?" Jisung başıyla onayladı. "Lütfen bana doğruyu söyle, sana kızmayacağım." Jisung bir süre sessiz kalsa da Minho'nun bakışlarının ağırlığı altında ezildiğini hissettiği için bakışlarını kaçırarak fısıldadı.

"Söz mü?" Minho onun alnına dökülen saçlarını kulağının arkasına sıkıştırdı.

"Söz, neler oldu?" Jisung gözlerini kapattı.

"Ben yaptım, kendime." Minho kaşlarını çatarken Jisung kolunu açıp pürüzsüz tenini gösterdi ona. "Ama izleri geçti." Jisung gözlerini geri açıp ona baktığında Minho'nun bakışlarındaki endişeyi görüp kollarını kendine doladı.

"Kendine... Zarar mı veriyorsun?" Jisung başıyla onu onayladı. "Neyle yapıyorsun? Kıyafetlerinde hiç kan da yoktu..." Jisung eliyle küçük dolabı gösterince Minho geri çekilip dolabı açtı, içindeki kanlı kıyafetleri ve cam kırıklarını gördüğünde göğsü sıkışmıştı. "Siktir..." Jisung gözlerini tekrar sıkıca kapattı.

İşte korktuğu şey oluyordu, birileri artık kendine zarar verdiğini biliyordu.

İrkilerek kendine bastırdığı kollarına tırnaklarını geçirdi, Minho'nun sessizliği ve tepkisizliği onu daha da geriyordu.

Bir süre sonra omzunda hissettiği ellerle gözlerini geri açıp Minho'nun dolu gözlerine baktı.

"Ne zamandan beri oluyor bu?" Jisung bakışlarını kaçırdı.

"Hyunjin beni eve getirdiğinden beri."

"Sorgudan sonra yani?"

"Hm hm, senin canını yaktığım için kendiminkini de yakmak istedim." Minho onu nazikçe kendine çekip sıkıca sarıldı.

"Lütfen bir daha asla kendine zarar verme." yüzünü saçlarına gömdüğü küçüğünü tutarken elleri titriyordu. "Lütfen Jisung, kaldıramam ben bunu. Lütfen bir daha yapma." Jisung da sessizce ona sarıldı.

"Bana kızmadın mı?"

"Sikeyim ki kendime kızdım, seni nasıl... Nasıl bu halde bırakabildim ki ben? Tanrım... Özür dilerim, yanında olamadığım için." Jisung yaşadığı şokla gözlerinin kocaman açıldığını hissetti.

Minho... Kızmamış mıydı? Jisung'a sinirli değil miydi?

Ondan nefret etmemiş miydi?

Tereddütle yanağını Minho'nun omzuna yasladı ve ensesindeki saçlarla uğraşmaya başladı.

Bu ikinci kez oluyordu, Minho Jisung'un kollarında ikinci kez onu kaybetme korkusuyla ağlıyordu.

Jisung kendine zarar veriyordu, şimdi Minho onun kendine çok ciddi ve geri alınamaz bir şey yapmasından daha da çok korkuyordu.

SCP 1048~Minsung Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin