İlk Gün

2.3K 260 355
                                    

Gördüğü kabusun etkisiyle Jisung irkilerek gözlerini açtı ve çığlık atmaktan son anda kurtularak nefes nefese etrafına baktı.

Doğrulmak adına elini yatağa dayayınca bileğine saplanan acı yüzünden inleyip geri yerine uzandı, onun sesini her ne kadar uzakta olsa da duymuştu Minho.

Odanın kapısını kapatmayı unutup koşar adımlarla Jisung'un odasına girdi ve nefes nefese bir halde duvarı izleyen küçüğüne yaklaştı.

"Jisung..." Jisung onun sesini duyunca bakışlarını Minho'ya çevirip yanına oturmasını izledi. "Kabus mu gördün?" Jisung dolu gözlerini kapatıp başıyla onu onaylarken Minho elini uzattı. "Tutayım mı elini? Ya da sarılalım?" Jisung o an sarılabilmeyi çok isterdi...

Özgürce Minho'ya sarılmak, basit bir korkudan dolayı Minho tarafından sakinleştirilmek isterdi. Belki duyduğu ufak bir ses veya izlediği bir dizi...

İnsanların kendisini işkence ederek becermesine dair kabuslar görmek istemiyordu, bu kabusları onu iyice hassaslaştırıyordu.

Başta elini tutmuş olsa da cesaretini toparlayıp elini bıraktı ve kollarını ona uzattı.

"Sarılmak mı istiyorsun?" Jisung yanaklarını ıslatan yaşlarla başını salladı.

Sadece kabustan dolayı değildi, korkuyordu.

Lütfen bunu kullanmaya çalışma Minho, ne güvenimi ne de bedenimi...

Sadece sıkıca sarıl bana.

Jisung zihninden geçen her şeyi ona söyleyebilmeyi öyle çok isterdi ki...

Minho onun yatakta oturmasına yardımcı olup Jisung'u kendine çekti ve omzuna yaslanan küçüğüne doladı kollarını, hareketleri o kadar nazik ve yavaştı ki Jisung bir an kendisini cam bebek zannetmişti.

Gördüğü kabustaki adamla Minho tamamen farklı kişiliklerdi, o kendisinin canını yaksa da Minho yapmıyordu.

Nazikti, fazla nazik.

Minho onun beline daha sıkı sarılıp Jisung'un sırtını okşadı.

"Titriyorsun resmen, soğuk mu?" Jisung başını iki yana sallayarak iyice ona yaklaştı, rahat hissettiği omzuna yaslandı.

Minho da o andan sonra sessiz kalıp kollarında küçücük kalan bedeni sanki kolları arasında yok edebilirmişçesine sıkıca sardı, Jisung'un titrek nefesleri boynuna vurana kadar hareket etmemişti.

Jisung sonunda yavaşça sakinleşince Minho tek eliyle onun karmakarışık saçlarını okşadı.

"Duş almak ister misin? Saçların çok karışmış, belki onları tararız sonra ne dersin?" Jisung içinden bir titremenin geçtiğini, yüz hatlarının kasıldığını hissetti.

Minho onu gülümsetmeyi başaran tek insan olabilir miydi?

Geri çekilip yüzündeki ufak tebessümle Minho'nun endişeli ve şefkatli yüzüne baktığında Minho'nun endişesi yerini büyük ve parlak bir gülümsemeye bıraktı.

Jisung başıyla onu onaylayınca Minho ayağa kalktı.

"Sana kıyafet ayarlayayım, ve Jisung..." Jisung onun sesindeki rahatsız tını yüzünden merakla Minho'yu süzdü. "Yardım edeyim mi? Tek başına duş almak konusunda sorun yaşayabilirsin, hem belki... Bana karşı olan güvenin biraz daha artar. Sonuçta sen karşımda çıplak ve ıslakken dokunamayacaksam o zaman sana ne zaman dokunurum ki?" Jisung birkaç saniye Minho'ya bakakaldı.

Ama ya yaparsan Minho? Zoraki toparladığım yarım yamalak güveni tek bir dokunuşunla yıkarsan ben bir daha nasıl toparlanacağım?

Jisung içindeki çelişti yüzünden alt dudağını ısırınca Minho elini havada salladı.

SCP 1048~Minsung Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin